Derneğin psikiyatri hastalarının beyanlarına dayandırdığı bilgiye göre, hastalardan genellikle üç tür teknolojik uygulama istenebiliyor. Ama TPD, bu üç uygulamanın da ya her durumda başvurulamayacak olduğunu ya da deneysel aşamada olduğu için gereksiz olduğunu belirtiyor ve şöyle açıklıyor.
Elektroensefalografi (EEG): "Beynin elektriksel aktivitesinin kaydedilmesi esasına dayanır. Psikiyatri, nöroloji, beyin ve sinir cerrahisi gibi tıp dallarında uzun süredir tanıda yardımcı bir yöntem olarak kullanılıyor. Ancak, özellikle psikiyatride, EEG'nin tanı koymada vazgeçilmez olduğu hastalıkların sayısı sınırlıdır. Dolayısıyla, psikiyatriye başvuran bütün hastaların değerlendirilmesinde EEG'nin kullanımı gereksizdir."
Kantitatif EEG (QEEG): "Beyin haritalaması adıyla biliniyor. Farklı nitelikteki elektriksel aktivitenin farklı renklerle gösterilmesine dayalı bir görüntüleme yöntemi. Psikiyatrik rahatsızlıkların tanısında ve tedavilerine cevabın önceden belirlenmesindeki yararı henüz araştırma aşamasında. Şimdiki bilgimiz, kullanımda olan QEEG yöntemlerinin tanıda ya da tedaviye cevabın tahmininde katkılarının yetersiz olduğu yolunda. QEEG, dikkatli öykü alma ve klinik muayenenin yerini tutamaz. Bu nedenle, psikiyatriye başvuran hastalarda kantitatif EEG tetkiki yapılması tamamen gereksizdir."
Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU): "Saçlı deriden uygulanan manyetik bir uyarımın elektriksel uyarıma dönüşmesi esasına dayalıdır. TMU uygulamalarının, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde etkinliği kanıtlanmış olan ilaçlar, psikoterapiler, elektrokonvulsif tedavi gibi başka yöntemlere üstün olduğu gösterilememiştir. Tedavi amaçlı bütün TMU uygulamaları henüz deneysel niteliktedir. Dolayısıyla, hastadan bu tedavi yöntemi için ücret talep edilmesi tıbbi ve ahlaki olarak uygun değildir." (TK)