Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın Marmara depremi ile ilgili soruları yanıtladı.
“Marmara fayı kırıldı, kırılacak. Kırılırsa minimum 7,2 büyüklüğünde deprem üretecek” uyarısı yapan Prof. Dr. Görür, sarsıntının sadece kuzeyde değil Bursa, Bandırma ve Biga’da da ciddi sonuçlar doğuracağına işaret etti.
İstanbulluları "Anadolu yakasındaki yaşlı kayalar, Avrupa yakasına göre daha yapılı ve sert. İstanbul depreminde Avrupa yakası Anadolu yakasına göre daha fazla tahrip olacak. Marmara’nın güney bölgesi dikkatli olmalı" diye uyaran Görür, "Marmara’ya dikkat diyoruz. Kilitli olan fay burası diyoruz. Buradaki stres kayma gücünden daha fazla" dedi.
Prof. Dr. Görür’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Beklenen deprem 7,2
“Stres şu anda Kuzey Anadolu Fayı’nın Adalar’daki bir segmanıyla Kumburgaz fayı üzerinde kilitli. O nedenle Marmara’da deprem olursa ya Adalar fayı üzerinde olur ya da Kumburgaz fayı, Yeşilköy, Silivri açıklarında uzanır.
“Adalar fayı aşağı yukarı 43 kilometredir. Tamamı kırılırsa maksimum 7 büyüklüğünde deprem üretir. Kumburgaz fayı 65 kilometredir. Bu kırılırsa da minimum 7,2 büyüklüğünde deprem üretir.
“Tekirdağ kısmı tartışmalı, oraya girmeyeceğim. Dolayısıyla dikkatlerimiz orada. Marmara fayı kırıldı, kırılacak. Kırılırsa minimum 7,2 büyüklüğünde deprem üretecek. Halbuki yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bu fayın güneyinde stres birikimi kuzeyinden çok daha fazla. Marmara’nın güney kısmında.
Güneye hasarı daha fazla
“Takipçilerimin sorusu üzerine, buradaki yöneticileri de uyarmak için; Bursa, Yalova, Gemlik Bandırma, Biga depreme hazırlanmalı. Deprem güneyde olmasa bile vereceği hasar kuzey bloğundan fazla olabilir.
Yer bilimcilerin deprem beklediği yerler
“Özellikle yer bilimciler olarak bizim deprem beklediğimiz yerler, Bursa ve çevresi, Biga yarımadası. Uzun zamandır deprem olmuyor oralarda. Biga yarımadası ve Marmara’nın güneyinde 1800 yıllarında çok sayıda deprem var 6,9-7 boyutunda. Stres transferiyle oralar tetiklenebilir.
“Erzincan-Bingöl-Karlıova arasında deprem bekliyoruz. Orası da oldu olacak gibi. İzmir bölgesinde çok sayıda faylar var. En son Sisam depremi oldu. O deprem yarımada üzerindeki faylara enerji transfer etti. Jeotermal kaynaklarda enerji transferinin başladığı görüldü.
“İzmir deprem bakımından oldukça tehlikeli. Bütün yarımada aktif faylarla kesilmiş durumda. Çok sayıda deprem kaynağı var. Gediz’den gelen İzmir fayının bulunduğu yerler ayrıca Büyük Menderes etkiliyor, Ege’de deniz içinde faylar, hatta Kıbrıs-Helen yayındaki faylar bile İzmir’i etkileyebilir.
Ülkenin yüzde 70’i deprem bölgesinde
Türkiye nüfusunun yüzde 70’i deprem bölgelerinde yaşıyor. Ülkenin kuzeyini doğudan batıya kesen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bir kısmı da Marmara Denizi’nin altından geçiyor.
TIKLAYIN - Beklenen Büyük İstanbul Depremi Nedir? Ne Zaman Yaşanması Bekleniyor?
İstanbul’da deprem beklenmesinin en önemli nedeni, bu bölgede son 100 yılda meydana gelen depremler. Uzmanlar yıllardır yetkilileri depreme hazırlık konusunda uyarıyor.
Prof. Dr. Naci Görür hakkındaYer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi akademisyen. 1947’de Elazığ'da dünyaya geldi. 1966’da İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi’ni kazandı, lisansını İTÜ Öğretim Üyesi Aday Adayı Bursu ile tamamladı. 1971 yılında Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Yüksek Mühendis olarak mezun oldu. 1973 yılına kadar İTÜ’de asistan olarak çalıştı. 1973 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile doktora yapmak üzere İngiltere’ye gitti, London University, Imperial College, Royal School of Mines’da D.I.C. (Diploma of Imperial College), M.Phil. (Master of Philosophy) ve PhD (Doctor of Philosphy) derecelerini aldı. 1978’de Türkiye’ye dönerek İTÜ’de çalışmaya başladı. Bu üniversitede 1983’de doçent, 1989’da profesör oldu. 1997-2000 yılları arasında Maden Fakültesi’nde dekanlık görevini üstlendi. Sedimantoloji ve Deniz Jeolojisi konularında uzman. Türkiye’nin sedimenter havzaları, tektoniği ve denizleri hakkında araştırmalar yaptı. 1999 depremlerinden sonra Marmara Denizi’nin deprem potansiyelinin açıklığa kavuşturulması için çalıştı, 1983 yılında TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü aldı. 1997 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) asli üyeliğine seçildi. 2004 yılında NATO bilim ödülünü aldı. |
(TP)