Kadınlar çok fazla hatta erkeklerden daha fazla geliyorlarmış cinsel tedavi için. Uyguladıkları tedavinin içeriği, bilgilendirme, çatışma ve gerilimleri azaltmaya yönelik terapilerden oluşuyor.
Kiitoris meselesi konuşmak istediğimizi öğrenince klitorisin tek başına konuşulmamasını, mastürbasyon, cinsel haz ve orgazm meselesiyle birlikte konuşmamız gerektiğini söyleyen Arşaluys Kayır bu konulardaki sorularımızı cevapladı.
Mastürbasyon kötü bir şey olarak anlatılıyor...
Evet. Cinsel organına dokunmayacaksın. Orada kıymetli bir şey var. Bekâret bizim gibi toplumlarda önemli ama birçok yerde de kutsal sayılmış. Buraya dokunmayacaksın çünkü bozulmasın, saklansın. Bekâretin orda olması baruta basar gibi olma hali yaratıyor.
E, klitoris ve haz da orda. ikisinin aynı yerde dar bir alanda olması mastürbasyonu azaltıyor. En önemli mesele, mastürbasyon yapılmamış olması. Bir de haz söz konusu olunca bir karanlığın ve sessizliğin yaşanıyor olması, acı, korku, bunlar kafaya bir şekilde yerleşince tabii haz mümkün olmuyor.
Çünkü hazla ilgili müthiş bir cimrilik var. Daha dün bir hanım geldi buraya. Üç çocuğu olan otuz üç yaşında bir kadın. "Boşalamıyorum," diye geldi buraya. Depresyon belirtileri gösteriyor. Üzgün, kederli, hayattan aldığı zevk azalmış, eşinin kendisine dokunmasını istemiyor. Ama, "eşimi seviyorum," diyor ve kesiyor soruların önünü.
Eşi de dışarıda onu bekliyor. Üç çocuğumuz var diyor kadın, konuşma sırasında hiç mastürbasyon yapmadığını söyledi. "Çocukların yapıyor mu?" dedim. Önce "hayır" dedi. Sonra, "bazen elini pipisine götürüyor ama o sanırım kaşıntıdan," dedi. Yani kadın aileden ne görüyorsa çocuğuna onu veriyor. Bunu yapan kadın bir yandan da gayet ileri bir davranış göstererek buraya boşalamıyorum diyerek geliyor.
Ama sadece boşalamıyor olsa, ona yol gösteririz, tedavisini yaparız. Görüşme sürerken demesin mi, "biz beş dakika sevişiyoruz." Zaten beş dakikada ısınması bile mümkün değil ki insanın. Sonra eşinin de erken boşalma sorunu olduğunu anlattı. Yani orgazm sorununa sadece klitoris meselesi olarak bakmamak lazım.
Klitoris dediğin, birisi sana söyleyecek, sen de bakıp bulacaksın gibi bir şey değil. Birçok kadın tesadüfen, hatta çoğunlukla çocukken sürtünerek bulur orayı. Tanımlı değildir ama bilinir. Ama varolan tutucu bakış, kendine dokunma, kendini sakla...
Büyük bir kesim, erkeğin kadını mutlu edeceği fikriyle yetişiyor. Oysa ki, mastürbasyon yapmış kadınların ileriki tarihlerde birisiyle beraber olduklarında daha iyi orgazm olduklarını gösteriyor araştırmalar. Verilen terbiye, erkek seni her bakımdan mutlu edecek, sevişmede de, orgazmda da her açıdan her şeyi erkeğe bırakma üzerine kurulu bu fikir.
Bu bir efsane. Öğrenmediğin bir şeyi erkeğe yüklüyorsun. Deminki örnek üzerinden devam edersem, erken boşalan bir erkek, eğer karşısında orgazmı tanıyan, karşılığını iyi veren bir kadınla sevişse, sevişmeyi uzatmak konusunda yol arar.
Karşılıklılık barındıran bir ilişkide bunlar konuşulur ve o zaman çözmek daha kolaydır. Tempo, pozisyon gibi şeyleri birlikte deneyebilir ve bu sorunu çözmeye başlayabilirlerdi o zaman. Karşılıksız olduğunda, erkekler de, kadının zevk almadığını görünce bir an önce boşalıp bitirmek istiyor.
Cinsel Haz Hakkı Çeyiz Gibi
Bizde cinsel haz hakkı, evlenmeyle beraber kadına çeyiz gibi veriliyor. O güne kadar kadın için en yasaklanmış şey nedir? Cinsel birleşme. O zaman da veryansın herkes sevişmede cinsel birleşmeye takılıyor. Erkek için de aynı şey geçerli. Çünkü o da o vakte kadar sevdiğiyle bir cinsel ilişki yaşamamış ki.
Evlenmeyle birlikte tecrübesi varmış gibi bir şeyler bekleniyor. Öyle olunca ne oluyor? Bütün dikkat birleşmeye odaklanıyor. O zaman da klitoris gözden kaçıyor. Mesela bazı kadınlar, nişanlıyken orgazm olduklarını ama evlendikten sonra orgazm olmadıklarını söylüyor. Bunu da evliliğin monotonluğuna bağlıyor. Hiç ilgisi yok. Başlayan monotonluk değil, cinsel birleşme.
Birleşme kötü bir şey değil. Ama bu birleşmeden çok şey beklendiği için orgazm olunmayınca durum tanımlanamıyor. Hâlbuki klitorisi tanışa, cinsel birleşmeyle klitorisi birleştirmeyi basarsa, durum farklı olacak. Cinsel birleşmeyle orgazm daha zordur. Araştırmalar da gösteriyor ki vajinal ilişkideki duyarlılıkla, klitorisin duyarlılığı orgazma götürmek için farklılıklara sahip.
Ama yoğunlukla hissedilen yer vajinaın içi. Vajinanın içi kıpırtılı bir yer. Dolayısıyla birçok kadın içeride bir şey varken orgazm olduğunda daha yoğun .hissediyor. Ancak sadece klitorisi bilmek yeterli değil. Beceri ve tecrübe de çok önemli. Cinsel konuları öğrenmek baştan çıkmayla olabilecek bir durum. Baştan çıkmazsan, merak etmezsen olmaz.
Kadınların çoğu vajinal orgazm olmadıklarını söylüyor...
Olabilir. Üzülmesinler. O bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey zaten. Bazı söylemler var ortada, g noktası orada filan gibi. Onları geçin bir kere. Ama cinsel birleşmeyle de hiç olunmaz diye bir şey yok. Yeter ki bu kadın kendi kendine şunu iyi ayarlasın. Bazı pozisyonlar vardır. O pozisyonlarda kadınlar daha iyi orgazm olur.
Kadının üstte, erkeğe paralel durduğu bir temponun olduğu pozisyon mesela bunlardan biridir. Erkeğin içeride gidip geldiği esnada, vajinanın dışı daha duyarlıdır. Kadın o zaman kendi temposuyla daha rahat orgazm olur. Bu durumda klitoris de erkeğin bir yerine dokunur ve sürtünme gerçekleşir. Ama önemli bir diğer nokta kadının kendini hoş bir ilişki içinde hissediyor olup olmadığıdır.
Kadın kendini iyi ve mutlu hissediyorsa, bu tempo sürerken kadının kafasındaki tempo da sürer. Orgazm olur. Birleşmeyle orgazm oldu zannedilir. Hakikaten birleşmeyle oluyor. Ama tek başına o değil. Mesela dikkatin dağılmasından çok söz eder kadınlar. Erkekse dikkatinin dağıldığını söylemez. Çünkü kadın için olması, olmaması o kadar önemli ki, bütün dikkatini oraya yöneltiyor.
Erkekte de erken boşalma endişesi oluyor. Endişe cinsel aksaklıkların başını çeker. "Ay inşallah olur, olur mu acaba..." O zaman zaten dikkatin oraya gidiyor. Dolayısıyla tedavi yaklaşımı olarak biz, dikkatin, konsantrasyonun artmasını, gözlerin kapatılıp tempolu hareket edilmesi gibi egzersizler veririz. Birleşerek orgazm olmayan üzülmesin. Ama hiç olmaz diye de bir şey yok. Olanlar nasıl olur diye de düşünülmesin.
Rekabet duygusu var çünkü. O oluyorsa ben niye olmuyorum. O zaman da bunu bir hırs haline getiriyor. Düşünün, Her şey perişan, çocuğunu bile bırakamıyor, buraya geliyor ben boşalamıyorum diye. Ama kocası istediği için ya da kendisi çok istediği için diye değil. Bir yerden geri kaldığı için. Aynı örnekten devam edersek, kadın yaşadığı muhiti sevmiyor. O muhitten taşınmak istiyor. Mutsuz. Evlenmiş Üç tane çocuk. Onların bakımı yetiştirilmesi...
Hâlâ nerede benim mutluluğum diye ararken belki de boşalma sorununun çözümünde arıyor mutluluğunu. Çünkü birçok kadın, o olursa daha mutlu olacağını düşünüyor. Tamam güzel bir şey bu. Ama her zaman mutluluk getirecek diye bir şey yok. Öyle olsa bütün iyi sevişenler çok mutlu olur, ayrılmaz. Kadınlar cinsellik söz konusu olduğunda erkekten eksik görüyor kendisini. Başta orgazm konusunda eksik hissediyor. Çünkü yayınlar da bunu besliyor.
Başlıklar atılıyor. Kadın orgazmı zordur diye. Üç sevişmenin birinde kadın orgazm olursa normaldir deniliyor. Böyle olunca da kadınlar demek ki ben ne yapsam erkeğe yetişemem, bari kadınlara yetişeyim derdine düşüyor. Erkekler hırslı olmuyor bu konuda. Erkeklerin orgazm biçimi kadınlardan farklı oluyor. Dışarı çıkan bir şey var. Uyarılmaları kadından daha hızlı olduğu için daha hızlı boşalma isteği duyuyorlar.
Bir şeyden keyif almak bir yolculuk, serüven gibidir. Yolda keyif alırsınız. Sevişmenin her basamağı güzeldir. Kime sorsanız, o baştan çıkarılma anı, o heyecan çok daha güzel diye anlatır. O buluşma anı, heyecan anı, bunlar az şey mi yani. Bunlar orgazmdan beter orgazmlardır. Ama insanlar onu unutuyorlar. Çünkü bu çok abartılıyor. Fizyolojik olarak baktığımızda da bir döngü var. Orgazm ruhsal bir rahatlama, gevşeme yaratıyor.
Bunun da kadında yarattığı bir psikoloji var. Erkek bunları yaşadığında her seferinde kadın bunlara şahit oluyor. Bunun nasıl bütün gerginliğini aldığını görüyor. Kendisi de bunu görerek öğrenmiş oluyor ve arzu ediyor. Bir hanım, boşalamamanın kendisinde gerginlik yarattığını söylüyor.
Ama gerginlik bütün aşamalarında var aslında. Ama sonunda da rahatlamak diye bir şeyi yaşamamış oluyor. Birleşme dışında da kadınların zor orgazm olduğuna dair bilgileri genellememek ve net bilgiler olarak sunmamak gerekir. Orgazm tek sorun olarak yaşanmıyor ki.
Yani klinikte kadını görüyorsun orgazm sorunum var diye geliyor. Ama burada başka bir sürü sorunu olduğu ortaya çıkıyor. Hatta eşinin tedavi edilmesinin öncelikli olduğu ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla burada sorulan sorular ve alman cevaplar genellenmemelidir.
Diyelim ki bu kadın bana ben hiç mastürbasyon yapmadım diyor. Ama olabilir ki, üçüncü görüşmede, bir kere ben şöyle şöyle yaparken orgazm olmuştum diyebilir. Her bilgi en başında doğru olamayabilir.
Orgazm nasıl olur peki?
Şöyle şeyler yaparsan orgazm olur denemez ama şu özellikleri takip edersen günün birinde olur diyebiliriz. Hiç olmadım diyene mastürbasyon öneririz. Ama şimdi gelmiş bilmem kaç yaşına, bu önerimiz ona mantıklı gelemeyebiliyor. Ben eşimle orgazm olmak istiyorum diyebiliyor.
Ben yaptım olmadı diyorlar mesela. Ama daha düzenli yapmak gerekiyor. Ama bazı hiç olmadım diyen kadına da mastürbasyon öneriyorsun, ikinci görüşmede oldu diyor. Arada vibratör önerebiliyoruz. Bazen de kadın şöyle bir şey söyleyebiliyor. Her şey çok iyi gidiyor, eşimi seviyorum, sevişmeyi ve birleşmeyi seviyorum. Ama gelip takılıp kalıyor olmuyor diyor. Bunda eşinin de tedavi olması gerekiyor.
Pornografi, çıplaklık ve bu tip yayın artık çok yaygın. Ama bunların varlığının artması sevişmede mutluluğa ulaşmayı getirmiyor...
Mesele kafada bitiyor. Ne kadar açarsan aç, akıl, bilinç açık değilse hiçbir şey para etmiyor. Kafanın fanteziyi takip edip etmemesi, aklına yatması önemli olan. Kadınlarda herşeye karşı önyargılar var.
Sevişmeyi erkek başlatır, erkek götürür, erkek mutluluğa ulaştırır, porno zararlıdır, fantezi erkekler içindir gibi... Biz erkeği tedavi ederken bunları değiştirmeye çalışırız. Şimdi erkeğe kolaydır diye yapıştırılan yafta kadına da zordur olmaz diyerek yapıştırılıyor.
Kadın için bir önyargı da kadın pornografi sevmez. Pornografi erkekler içindir önyargısı. Yaptığımız bir çalışmada kadınların büyük bir kısmının pornografiden hoşlandığı ortaya çıktı. Kadınların da erkekler gibi çocukluktan itibaren gelişen bir iç dünyası ve gelişen fantezileri vardır. Baskılanma kadında daha fazla olduğu için bu ortaya çıkmıyor.
Ama buna rağmen kadınların da sonuçta gözü kulağı açık. O kadar çok kadın pornografiden hoşlanmadığını söylüyor ki, kadınlar bunu dile getiremiyor. Kadın seviştiği kişiye bile bunu sevdiğini söyleyemiyor çünkü o zaman da başka türlü bir kadın olma korkusu taşıyor. Kadın cinselliğe korkularla hazırlanıyor. Tecrübeli bilinmeyecek, cahil bilinecek, hazzını sınırlayacak... Yani var olanın altında bir görüntü çizecek. (BD/BA)