Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Kurucuları arasında eski başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na (BİSAV) kayyım olarak atanan isimler arasında yer alan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, kayyımlık görevini kabul etmediğini duyurdu.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Fazlıoğlu, şunları söyledi:
“21 Ocak 2020 tarihinde BİSAV’ın yönetiminin geçici olarak Vakıflar Genel Müdürlüğünce devr alınması akabinde 20 yılı aşkın süre ders verdiğim bu kurum için anlamlı ne yapabilirim sorusunu sordum. Hem insani ve ilmi sorumluluk gereği, hem de uzun yıllar öğrenci yetiştirdiğim bir kuruma vefa sadedinde hiç yapmadığım bir şeye kalkışarak belirli bir hukukumun olduğu insanları aradım ve derdimi ifade ettim.
AÇIKLAMA
— İhsan Fazlıoğlu (@ihsanfazlioglu) February 14, 2020
21 Ocak 2020 tarihinde BİSAV'ın yönetiminin geçici olarak Vakıflar Genel Müdürlüğünce devr alınması akabinde 20 yılı aşkın süre ders verdiğim bu kurum için anlamlı ne yapabilirim sorusunu sordum.
“Süreç içinde suhuletle sorunu çözmek için bir istişare heyeti kurulması fikri oluştu. İlim camiasının ileri gelen isimlerden teşkil edileceği söylenen ve adları da zikredilen bu heyete, BİSAV’ın ilmi ve kurumsal birikimini muhafaza etme adına katılmayı kabul ettim.
“Bu süreçte de BİSAV’ın yetkili isimleri ile de bu fikri yüz-yüze müzakere ettim ve nispeten olumlu bir kanaat edindim. Süreç içinde heyet fikri, iyi niyetli olduğuna inanmak istediğim, açık-seçik bilgimin olmadığı ve ancak tebliğ edildiği esnada muttali olduğum ‘kayyum’ fikrine dönüştü.”
“Bu fikirden 10.02.2020, içeriğinden ise 11.02 2020’de haberdar oldum. O gün vakit geçirmeksizin ilgili mercileri arayarak söz konusu görevi yapamayacağımı (yapmayacağımı değil); çünkü aklımın, bilgimin, tecrübemin, sağlığımın ve en önemlisi ilkelerimin bu iş için uygun olmadığını bildirdim. Çünkü hayat boyu bilgiyi ve adaleti daima her türlü politik tutum alışın üstünde mütalaa ettim ve elimden geldiğince bu ilkeye göre davranmaya çalıştım. 13. 02 2020’de resmi evrakı tebellüğ ettim ve 14.02.2020’de de ilgili mahkemeye söz konusu görevi kabul edemeyeceğimi bildiren dilekçemi verdim ve işleme kondu.
“Bu süreçte ‘kayyum’ kavramı etrafında belirli bir edep içinde dile getirilen deyişleri anlayışla karşıladığımı söyleyebilirim. Ancak hadsiz deyişlerin insanımızın tînetini, camiamızın da hulkiyetinin seviyesini ifşa ettiği açıktır. Söz sahibinindir. Öncülleri bilmeden, süreci idrak etmeden yargıda bulunmak övmek ya da sövmek ile sonuçlanır; önemli olan anlamaktır. Bunun için de önce iyi niyet ve ahlak gerekir. Adalet hissiyatının yarattığı derin endişeyi ancak Allah’a tapanlar ve -inanmıyorlarsa- vicdanı olanlar anlayabilir; insana tapanlar ve çöplüklerinin kavgasını yapanlar değil. Son söz: Bu açıklama insanlar içindir, çakallar için değil. Sırtlana gelince… Ne demişti şair: Yalnız kalbi vardır; hüznü olanın…”
Nel olmuştu?
BİSAV tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin yönetimine el konulmuştu. Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK), 19 Aralık 2019'da İstanbul Şehir Üniversitesi'nin geçici olarak Marmara Üniversitesi'ne devrini kararlaştırmıştı.
Şehir Üniversitesi'nin faaliyet izninin de geçici olarak durdurulduğunu duyuran YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer almıştı:
"Üniversitenin mevcut mali durumunun eğitim öğretim faaliyetini sürdürülemeyecek hale getirdiği; öğrencilerin, akademik ve idari personelin mağduriyetini büyüteceği ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin aksamasının artık kaçınılmaz hale geldiği anlaşıldığından, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 25/d-3 maddesi uyarınca İstanbul Şehir Üniversitesi'nin 'Faaliyet İzninin Geçici Olarak Durdurulması'na ve idaresinin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi'ne devrine karar verilmiştir."
21 Ocak'ta da Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden üç kişilik geçici kayyım heyetinin BİSAV'a atandığını duyurulmuştu. BİSAV Mütevelli Heyeti vakfın kurucu başkanı Mustafa Özel yazılı açıklama yapmış ve "21.01.2020 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen üç kişilik bir heyet Bilim ve Sanat Vakfı yönetimini devralmıştır. Daha önce 19.12.2019 tarihinde YÖK Genel Kurulu kararıyla İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimi hami üniversite olan Marmara Üniversitesi'ne devredilmişti.
"Bu haksız uygulamanın devamı mahiyetinde, kırk yıldır ülkemizin eğitim ve kültür hayatına hizmet etmekte olan vakfımıza böyle bir muamelenin reva görülmesi hiçbir şekilde hakka ve adalete uygun değildir. Bu keyfi tutum yüzlerce yıllık vakıf geleneğimizde büyük bir tahribata yol açabilecek vahim bir adım; sadece Bilim ve Sanat Vakfı'nı değil ülkemizdeki bütün vakıfları ilgilendiren tehlikeli bir girişimdir.
"Vakıf kurumunu ve ruhunu oluşturan ve yaşatan, her yaş ve kuşaktan gönüllüler ve vakıf insanlardır. Bilim ve Sanat Vakfı her hal ve şartta yaşamaya devam edecektir" demişti.
BİSAV hakkındaBİSAV, 1986 yılında Mustafa Özel, Murat Ülker ve Fikri Gökbörü Kançal tarafından kuruldu. Vakfın seminer, araştırma, sempozyum, panel ve yayın faaliyetleri dört merkez vasıtasıyla yürütülüyor: Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MAM), Türkiye Araştırmaları Merkezi (TAM), Küresel Araştırmalar Merkezi (KAM) ve Sanat Araştırmaları Merkezi (SAM). Araştırma merkezleri bünyesinde Mantık, Batı Felsefe-Bilim Tarihi, Bilim Devrimi, İslam Siyaset Düşüncesi, Osmanlı Bilgi Tarihi, Türk Şehir Tarihi, Raşid Tarihi Neşir Grubu, Türk Felsefe-Bilim Tarihi, Mevzuatü'l-Ulum Neşir Grubu, Sözlü Tarih, İktisat Felsefesi Atölyesi, Kadın Kimliği Üzerinde Çağdaş Kültür Okumaları, Uluslararası İlişkiler Okuma Grubu, Yazı İşliği, Şiir ve Poetika, Hayal Perdesi Film Atölyesi gibi ihtisas ve atölye çalışmaları yürütüldü. Vakıf 2008'de İstanbul Şehir Üniversitesi'ni kurdu. |
(RT)