Gezi'de polisin gaz fişeğiyle sol ayağından vurulan ve yüzde 42 engelli olan Aydın Aydoğan'ın davası 'zamanaşımı' gerekçesiyle kapatıldı.
Halk TV'den Eda Narin'in haberine göre Aydoğan'ın 2013'de suç duyurusunda bulunarak başladığı adalet mücadelesi kapsamında 16 şüpheli polis tespit edildi. İlk olarak 2014'te sorgulanan şüpheli polisler, ifadelerinde Aydoğan'ın vurulduğunu hatırlamadıklarını iddia etti.
Dönemin savcısı Mehmet Selim Kiraz, öldürülmeden önce dosyayı Ulusal Kriminal Dairesi'nde bilirkişiye gönderdi. Soruşturma izni çıkmaması üzerine Aydoğan ve avukatı İdare Mahkemesi'ne itiraz etti. Mahkeme, Aydoğan'ın dosyasını iki kere Faili Meçhul Suçlar Bürosu'na gönderdi.
Darbe sonrası gizlilik kararı
Ancak 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası dosyaya gizlilik kararı getirildi. Savcının değişmesinden sonra da Aydoğan, Ulusal Kriminal Dairesi'nin raporunun dosyada olmadığını fark etti.
Aylarca dilekçe yazarak raporun akıbetini soran Aydoğan, en son 'adli emanette' cevabını aldı. Bunun üzerine harekete geçen Aydoğan, raporların adli emanette de olmadığını anladı. Savcı dosyanın zamanaşımının dolmasına 4 ay kala dosyayı kabul ederek tekrar bilirkişiye gönderdi.
Gezi'de açık kalan son davaydı
İlk bilirkişi raporunda tespit edilen 16 şüpheli polis, ikinci bilirkişi raporundan da çıktı. Aydoğan, 28 Kasım'da ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen tebligat ile dosyanın 'zamanaşımı' gerekçesiyle 'kovuşturmaya yer yok' diyerek kapatıldığını öğrendi. Aydoğan'ın davasının kapatılmasıyla Gezi'de açık kalan son dava da kapatılmış oldu.
“Samanlıkta iğne arar gibi adalet arıyorum”
'Kovuşturmaya yer yok' kararıyla ilgili Aydoğan, “Zamanaşımı dolduğu için kararı vermiş. Ben savcıyla görüştüm. 'Dosyada bilirkişi raporu kayıptı' dedim. O da 'biz gereğini yaptık' dedi. Bilirkişi raporunun kayıp olmasının bedelini bize ödetiyorlar. Savcı, 'Git Anayasa Mahkemesi'ne başvur' dedi. Biz zaten Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız” diye konuştu.
Daha önce savcı Mehmet Selim Kiraz döneminde de hastane raporlarının değiştirildiğini söyleyen Aydoğan “İlk raporda 'Gaz fişeğiyle vurulmuştur' yazıyorken ikinci raporda 'dayak sonrası gözetim' yazmışlar. Karşımızda koca bir güç var. Vurulduğumu, sakat kaldığımı ispat etmeye çalışıyorum. Hakkımı arıyorum. Samanlıkta iğne arar gibi adalet arıyorum” dedi.
Hacer Çekiç: Kolluğa cezasızlık koruması
Aydoğan'ın avukatı Hacer Çekiç ise "Savcılık ve Valilik 8 yıldır soruşturma dosyasının adeta zamanaşımına uğraması için çabalamış. 2 kez İdare Mahkemesi'nden karar aldık fail kolluk hakkında soruşturmanın yürütülmesi için. Dosya Memur Suçları Bürosu'ndan Faili Meçhul Bürosu'na gönderildi. Aylarca burada doğru düzgün işlem yapılmadan bekledi. Sadece bu dosyada değil kolluğun fail olduğu dosyalarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında dosyaların zamanaşımına uğraması olağan bir pratik uygulama haline dönüşmüş yıllardır. Bu yolla da kolluğun hukuka aykırı şiddet eylemlerinin cezasızlık korumasına alındığı da maalesef bir hakikat. Bizim dosyamız da bu hakikatten payını almış durumda” dedi.
TIKLAYIN - Gezi'de yaralanan Atalay'ın şikayeti 'zaman aşımından' düştü
TIKLAYIN - AYM'den Gezi'de vurulan öğrenci için 6 yıl sonra 'hak ihlali' kararı
TIKLAYIN - Gezi'de Gaz Fişeğiyle Vurulan Gazeteciye Tazminat ve 7 Yıllık Mücadele
(HA)