Hala Tanığız Platformu, Mısır Çarşısı patlaması davasında Pınar Selek hakkında verilen beraat kararının mahkeme tarafından bozulmasının ardından hazırladıkları video ile herkesi 13 Aralık'ta görülecek duruşmaya çağırdı.
Videoda Neşe Özgen, Roni Marguiles, Mehmet Tarhan, Ayşegül Arslan, Zeynep Tanbay, Ali Bayramoğlu, Şanar Yurdatapan, Ferhat Kentel, Nilgün Yurdalan, Öner Ceylan, Ayça Damgacı, Yıldız Ramazanoğlu, Özcan Yurdalan, Çiğdem Mater, Semra Yakar, Hatice Telci yer alıyor.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşma için 13 Aralık saat 13:00'da Çağlayan Adliyesi C Kapısı'nda bir araya gelecekler.
Dava kronolojisi
11 Temmuz 1998'de Emniyet Müdürlüğü'nce gözaltına alınan Pınar Selek, görüştüğü kişilerin isimlerini vermediği için ağır işkence gördü ve araştırmasına el kondu.
Kendisine uygulanan Filistin askısında sol kolu çıkan Selek için kolunun üstüne düştüğüne dair tutanak tutuldu. Diğer bir tutanakta, sokak çocukları için kurduğu atölyede patlayıcı bulunduğu söylendi. Ancak atölyede bulunduğu iddia edilen patlayıcıların atölye aranmadan 22 saat önce imha edilmek üzere Emniyetin elinde olduğu,olay yeri inceleme raporunun tarihiyle ortaya çıktı.
Soruşturma süresince hiçbir avukat yardımından faydalandırılmayan Selek için ilk dava, tek kişi olarak "örgüt üyeliğinden" açıldı. Ümraniye Cezaevi'nde tutukluyken, bu kez de bir buçuk ay önce meydana gelmiş Mısır Çarşısı Patlaması ile ilişkilendirildiğini televizyon ekranlarından öğrendi.
Oysa 9 Temmuz 1998'de meydana gelen Mısır Çarşısı patlamasından 2 gün sonra ve patlama ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın yapıldığı bir süreçte gözaltına alınan Pınar Selek'e patlama ile ilgili tek bir soru dahi sorulmamıştı.
Bilirkişi raporları ne diyor?
* Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamadan hemen sonra hazırlanan 13 ve 14 Temmuz 1998 tarihli Polis Olay Yeri İnceleme tutanakları ve Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Ekspertiz Raporu'nda bomba bulgusu bulunmadığı belirtilirken 20 Temmuz 1998 tarihli Polis OIay Yeri İnceleme Sonuç Raporu'nda da "Bombaya ait herhangi bir bulgu yok" dendi.
* Suçlamaya doğrudan tek dayanak olarak Abdülmecit Öztürk adlı bir kişinin "Mısır Çarşısı'na Pınar Selek ile bomba koyduk" şeklindeki polis ifadesi gösterildi. 22 Aralık 1998'de Öztürk ve Selek hakkında Mısır Çarşısı'na bomba koymaktan açılan davanın duruşmasında Abdülmecit Öztürk ve başka iddialar nedeniyle tutuklanan diğer sanıklar, ağır işkence gördüklerini, Pınar Selek'i tanımadıklarını açıkladılar.
* 15 Haziran 2000 tarihli İstanbul Üniversitesi Analitik Kimya Anabilim Dalı Başkanı Reşat Apak'ın raporunda "Savcılık raporu bilimsel olmayıp Mahkemeyi yanıltmaya matuftur. Nitroselüloz birçok maddede bulunur, bomba olduğunun kanıtı değildir" dendi.
* 27 Temmuz 2000 tarihli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Raporu da Savcılık raporunun bilimsel olmadığını belirterek "Olguların hiçbiri bomba patlamasına bağlı yaralama örneklerine uymuyor" sonucunu açıkladı.
* Mahkemenin tayin ettiği üç uzman profesörün raporunda da patlamanın kesinlikle bomba değil, tüp gaz kaçağından olduğu 21 Aralık 2000'da tescil edildi.
* 10.07.2002'de Mahkemenin tayin ettiği bilirkişinin raporu, gaz kaçağı patlamasını teyit ederken dosyaya giren 21.11.2002 tarihli ve ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanlığı'nın hazırladığı "görüntülü işlem teknolojisi"nden yararlanılan son rapor da patlamanın gaz kaçağı diyen raporla uyumlu olduğunu, "jandarma raporunun" fizik kurallarına aykırılık içerdiğini belirterek patlamanın lahmacun fırınının içinde meydana geldiği tespitine yer verdi
Üç beraat kararı
08.06.2006'da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin "ceza verilmesine gerektirir kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğine" dair ilk beraat kararını açıkladı.
Bu karar Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 17.04.2007 tarihinde "hüküm kurulmadığı" gerekçesiyle usulden bozuldu.
Yeniden yapılan yargılama sonucunda, 23.05.2008'de İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, eski kararını tekrar ederek, Pınar Selek ve Öztürk hakkında Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin olarak beraat kararı verdi. Yardım yataklık ile ilgili suçlamadan da "zamanaşımından davanın ortadan kaldırılmasına" karar verdi. Mahkeme kararında, Pınar'la ile ilgili örgüt üyesi olduğuna dair iddiaları da inandırıcı bulunmadı. Böylelikle Pınar Selek ikinci kez beraat etti.
10.03.2009 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi beraat kararını esastan bozdu. Aynı daire, beraat kararı Savcılıkça temyiz edilmeyen Öztürk hakkında 'kazanılmış haklarının saklı kaldığını' beyan etti.
Yargıtay Başsavcısı, beraat kararının bozulması kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda itiraz ederek, Mısır Çarşısı konusunda beraat kararının onanmasını istedi.
9.02.2010'da Yargıtay Ceza Genel Kurulu (YCGK) 17'ye karşı 6 oyla, Yargıtay Başsavcısı'nın itirazını reddetti.
9.02.2011'de İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Selek ve Öztürk hakkında daha önce vermiş olduğu beraat kararında direndi.
22.11.2012'de görülen davada Mahkeme Başkanı Mehmet Hamzaçebi daha önce verilen beraat kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulduğunu hatırlattı. Mahkemenin bir önceki duruşmada verdiği kararda direnme kararı aldığın da söyleyen Hamzaçebi, direnme kararından vazgeçtiklerini açıkladı.
24.11.2013’de Pınar Selek'eağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, tutuklama yönünde yakalama kararı çıkartıldı.
11.07.2014’de temyiz duruşmasının görüldüğü Yargıtay 9. Ceza Dairesi, mahkemenin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının usulen bozulmasına karar verdi. Selek hakkında Yargıtay'ın bozduğu üçüncü karar oldu. (ÇT)