Pınar Selek'in üç kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davasında tekrar müebbetle yargılanmak istenmesiyle ilgili bir basın toplantısı ve dayanışma gecesi düzenlendi.
Toplantıya aralarında Ali Bayramoğlu, Şanar Yurdatapan, Rober Koptaş, Ufuk Uras, Ferhat Kentel, Zeynep Tanbay, Ayşenur Arslan, Betül Tanbay, Erol Katırcıoğlu, Garo Paylan, Haldun Gülalp, Orhan Alkaya, Rojin Akın, İpek Çalışlar, Ceyda Karan, Nadire Mater, Çiğdem Mater, Roni Margulies, Ertuğrul Mavioğlu, Ümit İzmen, Ayşe Gül Altınay, Nesrin Uçarlar, Elif Key, Füsun Üstel ve Neşe Özgen'in de bulunduğu basın, akademi ve sivil toplumdan pek çok isim katıldı. Uluslararası PEN, PEN Almanya, FİDH Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ve Türkiye'den birçok sivil toplum örgütünün destek mesajları ve basın açıklamaları paylaşıldı.
Selek davası avukatlarından Akın Atalay on dört yılı aşkın bir süredir devam eden dava sürecine dair kapsamlı bir sunum yaptı. "46 yıldır duruşmalar 3-4 ay sonraya ertelenirken bu sefer ilk defa 21 gün sonraya ertelendi. Davanın asıl hakiminin hastalık izni 17 Aralık'ta bitiyor ve duruşma 13 Aralık'a ertelendi. Bunun açıklaması ancak nöbetçi başkan ve yeni heyetin bir an önce ceza vermek istemesi olabilir. Açıkçası bu noktada iç hukuk yollarına hiç güvenim kalmadı. Bu müebbet cezasıyla bir mesaj verilmek isteniyor kanaatindeyim" diye konuştu.
Moderasyonu üstlenen Karin Karakaşlı, bu davanın 28 Şubat'ın bir ürünü olduğunu söylerken, davanın arkasındaki siyasi tabloya dikkat çekti.
Konuşmacılardan Felsefe Profesörü Zeynep Direk de hukuk ve adaletin olmadığı bir ortamda bilim, sanat ve hayattan bahsedilemeyeceğini belirtti, "28 Şubat sürecinde sadece dindarlar değildi söz konusu olan. Devlet Pınar Selek gibi insanları yalıtmak, toplumun onlarla ilişki kurmasını kesmek istedi. Pınar'da toplumun kenarına itilmiş devletin ötelediği kesimlerle iletişime geçme cesareti vardı. Şiddet karşıtı, antimilitarist bir feminist olarak o hep dile ve iletişime inandı ve Pınar Selek'in 28 Şubat'ı bu bağlamda bitmemiştir" dedi.
Gecenin kapanışında söz alan Karakaşlı, "Hep birlikte 13 Aralık'taki duruşma için ne mümkünse yapalım. Hayatımda ilk kez Pınar'ın bir çağrıda bulunarak hepimizden ülkesine dönmek için elimizden ne gelirse yapmamızı istediğini gördüm. Adaletin tanımı artık Pınar'ın ülkesinde özgürce yaşayabilmesi ve yaratabilmesidir ve böyle bir Türkiye sadece Pınar Selek'in değil, hepimizin hakkıdır" diye konuştu. (ÇT)