Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Meclis’te yaptığı ilk grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Buldan’ın konuşması devam ederken, 1 haftalık gözaltının ardından bugün serbest bırakılan HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay zafer işaretleri ve alkışlarla salona girdi.
Konuşmasının sonunda Buldan HDP’nin yeni Meclis Başkanvekilinin Mardin Milletvekili Mithat Sancar olduğunu açıkladı.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen HDP 3. Olağan Kongresi’nden bahseden ve her türlü gözaltı ve tutuklamalara rağmen Kongre’ye katılımın çok büyük olduğundan söz eden Buldan konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:
“Gözaltı ve tutuklamalarla cevap vermeye çalıştılar”
“Kongremiz siyaset dışına atılmaya çalışılan partimizin halkımızla birlikte demokratik siyasete olan inancını bir kez daha ortaya koymuştur ve halkımız savaşa karşı barışı haykırmıştır.
“Halkımız, hükümet tarafından devrilen çözüm masasına geri dönülmesi mesajını vermiştir.
“Ve yine halkımız rehin tutulan şu anda cezaevlerinde olan milletvekillerimizin, belediye eşbaşkanlarımızın, siyasi tutukluların serbest bırakılması mesajını vermiştir.
“Ancak kongremizi görmek istemeyenler hemen kongrenin ertesinde gözaltı ve tutuklamalarla kongremize cevap vermeye çalışmışlardır.
“Erdoğan hedef gösterdi, Kemalbay gözaltına alındı”
“Erdoğan, partisinin grup toplantısında HDP’nin Eş Genel Başkanlığını yapmış olan Serpil Kemalbay arkadaşımızı bir sinevizyon gösterisiyle hedef göstermiştir.
“Aynı saatlerde Serpil Kemalbay’ın İstanbul’daki evine baskın düzenlenmiş, kapısı kırılarak içeri girilmiş, üzerinden iki saat geçtikten sonra da Ankara’da evinin önünde gözaltına alınmıştır.
“Sadece bununla da sınırlı kalınmadı. Partide çalışan genç arkadaşlarımız ile sevgili Onur Hamzaoğulu ve Fadime Çelebi tutuklanmıştır.
“İşte bütün bunlar, HDP’nin yaptığı büyük kongreyi hazmedememenin bir göstergesidir. Bu tutuklamaların ve gözaltıların elbette ki barışı savunanlara karşı yapıldığını çok iyi biliyoruz.
“Özellikle savaşa karşı duranlara, barışı savunanlara, bu ülkede insanların ölmemesini isteyenlere karşı yapılan bu tutuklamaları, bu gözaltı furyasını kabul etmediğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.
“3 saatte gireriz dediler, 32 gün oldu”
Türkiye’nin Afrin’e başlattığı savaş 32. Gününde. ‘3 saatte gireriz, temizleriz’ dediler ama 32 gündür girmeye çalışıyorlar.
“Oysa Afrin, barışın kalesidir. Afrin’de halklar eşit, özgür demokratik bir yönetim kurmak için çaba sarf ediyorlar.
“Afrin aynı zamanda sığınmacıların savaştan kaçtığı bir huzur yeridir. Ve Afrin bir istikrar bölgesidir. Türkiye orada bir istikrar oluşmasını engellemek için orada. ‘Terör koridorunu bozmak için gidiyoruz’ dediler ama herkes biliyor ki orada yaşayanlar huzur içinde, barış içinde yaşıyorlar.
“AKP, Afrin üzerinden seçim hesabı yapıyor”
“AKP’liler Afrin’e girmekle oylarımız arttı diyor. Afrin üzerinden seçim hesapları yapılmaya çalışılıyor. Türkiye halkları bunu çok iyi görmeli.
“Afrin’de savaş kararı alanlar nutuk atmaktan başka bir işe yaramıyorlar. Dolayısıyla roketlerin üzerine imza atarak bir savaş kampanyası yürütmek bu ülkeye zarar vermekten başka fayda getirmez.
“O roketlerin gidip Afrin’de insanları öldürdüğünü herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. Bunlar gündemi sadece savaş ve yıkım üzerinden götürüyorlar.
“Başbakan ‘çözüm mözüm yok’ diyor”
“Oysa Afrin’de elbette ki çözüm mümkündü. Diyalogla, konuşarak, savaş yapmadan sorunlar çözülebilirdi.
“Ancak siyasi irade oraya savaş açarak, bombalar yağdırarak seçimi ölümden yana yaptı.
“Çözüm derken, bu ülkenin Başbakanı ‘çözüm mözüm yok kardeşim’ diyerek Türkiye halklarına bir kez daha ölümü reva görmüştür.
“Demirtaş Türkiye’ye hukuk dersi verdi”
“Partimizin Eş Genel Başkanlığını yapmış olan Sevgili Selahattin Demirtaş 14 Şubat’ta Sincan’da 3 gün boyunca yargılanmaya çalışıldı. O 3 gün boyunca Selahattin Demirtaş Hükümet’i yargıladı, adaleti yargıladı, mahkeme heyetini yargıladı. Demokrasinin, hukukun nasıl ayaklar altına alındığını gösterdi Türkiye’ye.
“Keşke milletvekillerimiz hakkındaki dosyaları hazırlayanlar gelip 3 gün boyunca Selahattin Demirtaş’ın duruşmada nasıl bir savunma yaptığını görseler, onu dinleselerdi. Selahattin Demirtaş Türkiye’ye bir hukuk dersi verdi, siyasi bir ders verdi. Bir ahlak dersi verdi.
“Bir milletvekilinin dokunulmazlığı olduğu halde nasıl yargılandığına tanıklık ettik. Bir milletvekilinin konuşmalarından dolayı, yasama sorumsuzluğuna dair nasıl sorgulandığına tanıklık ettik.
“Deniz Yücel için kirli pazarlık yapıldı”
“Deniz Yücel bir gazeteci. Bir hafta önce Almanya’ya giden Başbakan’ın, Almanya Başbakanı ile yapılan bir görüşmeden sonra serbest bırakıldı.
“Elbette ki bir gazeteci, bir aydın cezaevinde olmamalıdır, Deniz Yücel’in serbest bırakılmasından duyduğumuz mutluluğu ifade etmek isteriz.
“Ancak Almanya’da yapılan kirli pazarlıklar sonucu yargıya rağmen nasıl serbest bırakıldığına hep birlikte tanıklık ettik. Tankların verildiği böyle bir anlaşma sonucunda Deniz Yücel’in serbest bırakıldığını gördük. Şu anda cezaevlerinde başka gazeteciler, başka aydınlar da var.
“Altan’ların ve Ilıcak’ın serbest kalması için tank-top mu almanız gerekiyor?”
“Hemen akabinde Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak’a ağırlaştırılmış müebbet verildi, biz bunu kınıyoruz.
“Onların serbest kalması için ABD’den, Almanya’dan, Fransa’dan tank ve top mu almanız gerekiyor? Onların serbest kalması için hangi anlaşmaların yapılması gerekiyor?
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı niye o koltukta?”
“Türkiye bu haldeyken ülkenin dört bir yanında çocuk istismarları, tecavüzler gündemimizden düşmüyor. Geçen hafta Adana’da iğrenç bir olay yaşandı. 4 buçuk yaşındaki bir kız çocuğu tecavüze uğradı.
“Bu bir vahşettir, bu bir insanlık suçudur. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ‘Biz olayı araştırıyoruz’ diyor. Neyin araştırmasını yapıyorsunuz? Siz o koltukta niye oturuyorsunuz?” (EKN)