Fotoğraf: Halil Sağırkaya / AA
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri devam ediyor. Bugünkü görüşmelerin konusu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütesiydi.
Komisyon görüşmeleri sabah saatlerinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yaptığı sunumla başladı. Bakanlık sunumlarının ardından milletvekilleri söz aldı. Komisyon görüşmelerinde konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Bakanlığın çalışmalarını eleştirdi.
"Her şey 1071'de başlamadı"
Devletlerin şirketler gibi olmadığını, yalnızca rakamlarla konuşmadıklarını dile getiren Paylan "Rakamlarla ölçülemeyecek konular var. Bu konuda bir vizyon ihtiyacı var. Kültürel varlığımızı koruma ve yaşatma üzerine bir vizyonunuz yok. Beton şehirlerde yaşıyoruz ve köşede bir tane tarihi bir ev varsa, onu sanki uzaylılar yapmış gibi davranıyoruz. Müteahhit bakışına teslim oluyoruz” dedi.
Paylan konuşmasına şöyle devam etti:
“Siz çoğu şeyi 1071’den başlatıyorsunuz. Tarihte bir parantez açıyorsunuz ama on iki bin yıllık Göbeklitepe’den bahsediyorsunuz. Sanki Göbeklitepe uzaydan düşmüş gibi. Her şey 1071’de başlamadı. Daha önce burada yaşayan haklar vardı. Ermeniler, Süryaniler, Kürtler, Lazlar burada yaşıyordu.”
"TDK, Batı Ermenicesi çalışıyor mu?"
Paylan, Anayasa’da yer alan vatandaşlık tanımı olan “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesini hatırlatarak “Ben Türk değilim, Ermeniyim. Diyorsanız ki yok bu seni de kapsıyor. Kapsamıyor, çünkü uygulamalar öyle değil. Türk Dil Kurumu diye bir kurum var. Batı Ermenicesi yok olmakta olan diller grubunda değil mi? Türk Dil Kurumu, Batı Ermenicesi yok olmasın diye çalışmalar yapıyor mu? Hayır. Kürtçe’yle, Zazaca’yla, Lazca’yla, Çerkezce’yle ilgili çalışma yapıyor mu? Hayır” diye konuştu.
"Soydaş var, akraba var. Ben herhalde akrabanız oluyorum"
Yurtdışında yaşayan Türklerle ilgili Bakanlık bünyesindeki çalışmaları da eleştiren Paylan şöyle devam etti:
“Sunumunuzda, ‘Yurt dışında ihtiyaç sahibi soydaş ve akrabalarımıza da yardım elini uzattık’ diyorsunuz. Yurtdışı Türkler diye bir tanım var mesela. Şimdi o Türkler eğer ki Los Angeles’taki Ermeni’yi, Paris’teki Kürt’ü kapsıyor olsaydı böyle demezdiniz. Demek ki bir Türk soydaş, bir de akraba var. Ben herhalde akrabaya giriyorum ama damat değilim biliyorum. Yani soydaş var o üstte bir yerde o Türk oluyor bu durumda. Ben akrabaya giriyorum herhalde.”
“Toplumsal barış meselemiz var. Toplumsal barış meselesini çözebilmek için hepimizin içinde olduğu bir anlayışa ihtiyaç var. Hepimizi sahiplenen hepimizin dilini koruyan, Kürtçeyi de, Türkçeyi de, Ermeniceyi de koruyan bir anlayışa doğru yürümemiz gerekiyor.”
"Turistler demokratik ülkelere gitmek istiyor"
Paylan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Tanıtım için para harcıyorsunuz. Beş milletvekili İstiklal Caddesi’nde kongremiz için bildiri dağıtacağız. Bakan Süleyman Soylu talimat verdi. Bunları ablukaya alın diye. Kendisi bizi çok seviyor. Elimizde karanfillerle bildiri dağıtıyoruz. Yüzlerce polis bizi ablukaya aldı. Türkiye hukukun üstünlüğü endeksinde sonlardaysa, demokrasi endeksinde sonlardaysa, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş hapisteyse, Ahmet Altan mahkeme kararıyla serbest bırakılıp bir talimatla yeniden tutuklanıyorsa, tanıtıma isterseniz 1 Milyar para harcayın. On binlerce para harcayan bilinci açık turist, demokratik ülkelere gitmek istiyor.” (HA)