Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Tufan Algan arasındaki Demokratik Halk Partisi (DEHAP) konulu polemiğe de değinen Eraslan Özkaya, "Yetkisi olmayan kişilerin konuşmasını doğru bulmuyorum" dedi.
"En önemli görev savcı ve yargıçların"
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok ve Yargıtay Genel Sekreteri Erdal Gökçen'in de katıldığı resepsiyonda uzun bir konuşma yapan Özkaya, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce bir çok davada tazminat ödemeye mahkum edildiğini hatırlatarak, bunun uygulamada yaşanan eksikliklerin sonucu olduğunu söyledi.
Savcıların ve yargıçların hukuk kurallarını evrensel ve çağdaş ilkeler doğrultusunda yeniden yorumlaması gerektiğine işaret eden Özkaya, Türkiye'nin insan hakları alanında gelişmesi ve yargıya güvenin artması için en önemli görevin savcı ve yargıçlara düştüğünü söyledi.
DEHAP Davasında Gelişme Yok
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, resepsiyonda gazetecilerin DEHAP davası ile ilgili sorularını da yanıtladı. Davanın Yargıtay 6. Ceza Dairsinde ele alındığını hatırlatan Özkaya, "O davayla ilgili yeni bir gelişme yok. 6. Ceza dairesi konuyu görüşecek ve son sözü yargı söyleyecek. Bu konuda ben fazla bir şey söyleyemem. Yargının özgür iradesini beklemeliyiz" dedi.
Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan arasında yaşanan DEHAP davası ile ilgili polemiğin hatırlatılması üzerine ise Özkaya, "O konuda yorum yapamam, yargıyı etkileyebilir. Ama memleketi ilgilendiren bir konuda yetkisiz kimselerin konuşması işi daha da karıştırır" dedi.
Özkaya: Yargı özgür olmalı
Özkaya, yüksek yargı mensuplarının milletvekilleriyle aynı maaşı alması gerektiğini de belirtti.Özkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü :
Yasama, yürütme ve yargı erkleri var. Yargının bu erkleri denetleyebilmesi için özgür olması gerekli, güçlü olması gerekli. En geri ülkelerde bile yüksek yargı mensupları milletvekilleriyle eşit ücret alıyor. Bunun dikkate alınması gerekli. (EÖ/BB)