Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, her hafta ülkenin bir kentinde ve İstanbul'un bir ilçesinde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingileri"nin Antalya ayağında halka seslendi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara'nın tutuklanmalarının gerisindeki tertipleri açıklayan Özel Manavgat'ta "baklava kutusunda rüşvet" verilmesi olarak medyaya yansıtılan olayın emniyet tarafından bir "işbirlikçi" eliyle gerçekleştirildiğini açıkladı.
Özel "O baklavacı var ya, bir ay önce polis onu almış, kaçak içkiden ve şüpheli paketten, yüzde 99 uyuşturucuyla yakalamış. O baklavacıyı bir ay eğitmişler, oraya göndermişler. Baklava kutusunu 1 aydır planlamışlar" dedi.
"Özgür Özel isimli, siyasi parti lideri olan milletvekili kişi"
Özel, daha kentten ayrılmadan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel'in bu sözleri hakkında ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma’ suçundan re’sen soruşturma başlatttı.
Başsavcılıktan yapılan teamül dışı açıklamada CHP Genel Başkanı'ndan da "Özgür Özel isimli, siyasi parti lideri olan milletvekili kişi" olarak söz edildi.
Özgür Özel isimli, siyasi parti lideri olan milletvekili kişinin Antalya ili Muratpaşa ilçesinde gerçekleştirilen açık hava etkinliğinde, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı uhdesinde mevcut bir soruşturma evrakı ile ilgili olarak açıkça gerçeğe aykırı bilgileri, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayması şeklinde gelişen eylemleri nedeniyle, hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi gereği ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma’ suçundan re’sen soruşturma başlatılmıştır."
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklanmasını protesto etmek için belediye binası önünde toplanan binlerce kişi, “Hak, hukuk, adalet", “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarıyla yapılan siyasi operasyonlara tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de katılımıyla düzenlenen mitinge milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Böcek: "Toroslar gibi dimdik duruyorum"
Özel'den önce kürsüdeki konuşmalarda ilk sözü alan sanatçı Alpdoğan Esenoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in cezaevinden yolladığı nesajı okudu
“Toroslar gibi dimdik duruyorum” diyen Böcek, yaşadığı hukuksuzluğa ve tutuklanma sürecine tepki gösterdi.
“Ben hukukun ve vicdanların bu kadar keyfi hale geldiğini ilk kez görüyorum” diyen Böcek, şöyle devam etti; “Ne Antalya’ma ne de vatanıma veremeyeceğim bir hesabım yok. Türkiye'nin en borçlu belediyesini, kimseye borcu olmayan bir belediyeye dönüştürdüğüm için buradayım. Kendi ata toprağımı milletime bağışladığım için buradayım. Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı seçildiğim için buradayım.”
"Hep birlikte gördüğümüz bir kabustan ibaret"
Kendisine yöneltilen suçlamaların dayanaksızlığını vurgulayan Böcek, “Sözde itirafçı, özde iftiracıların yorumlarıyla buradayım. Ama kimse merak etmesin, bu iftiracıların hukuk önünde adil şekilde yargılanmaları için ömrüm boyunca mücadele edeceğim” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, "Bugün suçlandığım şeyler olsa olsa hep birlikte gördüğümüz bir kabustan ibarettir. Bu kötü rüya bitecek, yeniden umuda, yeniden vatandaş için çalışmaya döneceğiz." dedi.
İmamoğlu: “Bu millet darbelere boyun eğmeyecek”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu olduğu Silivri Cezaevi'nden yolladığı mektubu da CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı okudu.
İmamoğlu mektubunda, “Bir daha asla seçim kazanamayacak olan bir avuç insan, koltuklarını korumak için yargı eliyle siyaseti şekillendirmeye, bu milleti dize getirmeye çalışıyor. Milletimiz bu darbe girişimine meydan meydan direndikçe, onlar da korku ve telaşla daha da saldırganlaşıyor.” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, tutuklu bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in Antalya tarihinde üst üste iki kez seçilen ilk belediye başkanı olduğunu hatırlatarak, “Antalyalı bu sevgiyi karşılıksız bırakmadı. Ama halkın bu sevgisine, bu takdirine katlanamıyorlar.” dedi.
“Halk adaletsizliğin hesabını kesecek”
Mektubunda saray rejimine ve yargı eliyle kurulan düzene sert sözlerle karşı çıkan İmamoğlu, “Saraydaki hesap çarşıya uymayacak. Bizi milletin gönlünden söküp alamayacaklar. Elbet seçim sandığı milletin önüne gelecek. Elbet bu millet, adaletsizliklerin, yoksulluğun, çaresizliğin hesabını kesecek” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu mektubunun sonunda her zaman olduğu gibi umuda gönderme yaptı: “Bir avuç insanın kirli, bozuk düzeni tarihe gömülecek. Adaletin ve hürriyetin devri başlayacak. Biz başarıya, onlar yenilmeye mahkum. Çünkü biz haklıyız, çünkü millet bizimle" dedi.
Özgür Özel:
Turgut Özal Kapalı Spor Salonu önündeki alanda yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde toplanan onbinlerce Antalyalıya seslenmek üzere kürsüye gelen Özel'in, büyük coşku ve alkışlarla karşılandığı adeta kalabalığın enerjisiyle platforma taşındığı dikkat çekti.
Özel’in konuşmasında öne çıkan başlıklar
Özel konuşmasında demokrasi ve adalet temasını baştan sona sürdürdü. Erdoğan'a “Bu meydanı dolduran senin zulmüne karşı ayağa kalkan Antalya'dır, Türkiye'dir” diye seslendi.
CHP Genel Başkanı CHP belediyelerine ve CHP örgütüne yönelik adli kıskacı Antalya'da da cunta olarak eleştirmeye devam etti. Erdoğan'dan “Cunta başkanı" olarak söz etmeyi sürdürdü.
Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı adayı olarak desteğini sürdürdü.
Hükümetin ekonomi yönetimini yerden yere vurdu, Tek adam rejiminin başlı başına bir ekonomik yıkım kaynağı olduğunu vurguladı: “Sadece sattıkları döviz rezervi 60 milyar doları aştı… bu parayla çiftçiye, emekliye, öğrencilere..." verilebilecek destekleri örnekledi.
Özel, Antalya'ya özgü mesajları da ihmal etmedi. Ulaşım eksiklikleri (tüneller, otoyol, demiryolu), çiftçinin girdi-çıktı problemi ve Ziraat Bankası faizlerini ayrıntılı şekilde dile getirdi.
Akdeniz Üniversitesi öğrencileri şahsında gençlere yönelik sansürü eleştirdi, kep atma eylemiyle dayanışma mesajı verdi.
Darbe düzenine direnmek için koşup gelenler
Özel, kürsüye çıkar çıkmaz "[...] Antalya’ya sahip çıkmak için, iradesine sahip çıkmak için, seçtiklerinin arkasında durmak için bir darbe düzenine direnmek için koşup gelen" herkese teşekkür etti.
CHP Genel Başkanı Erdoğan'a meydanı gösterdi: “Ey Erdoğan, bu meydanı görüyor musun? Dalga dalga operasyonlarla bu milleti sindireceğini mi sandın? İftiralarınla Antalya’yı Muhittin Böcek’in arkasından çekebileceğini mi sandın? Bir o köşede, bir bu köşede saldırarak CHP’nin mücadelesini kırabileceğini mi sandın? Buradayız, birlikteyiz, omuz omuzayız. Enerjimiz yüksek, bitiremezsin. İrademiz çeliktendir, bükemezsin. İnsanımız yüreklidir, korkutamazsın. Bizi yolumuzdan asla çeviremezsin. Yolumuz iktidar yolu, biz başaracağız, biz kazanacağız." dedi.
"'Torosların evladı'na destek"
Özgür Özel Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e yönelik suçlamalara kuvvetle karşı çıktı.
"‘Torosların evladı’ Muhittin Böcek"in, 26 yıldır Belediye Başkanı olduğunu hatırlatan Özel, Böcek'in "Dört dönem. İlkinde Konyaaltı belde belediyesi; Konyaaltı’nı beldeden ilçe yapan Belediye Başkanı, dört dönem Konyaaltı’nda. Konyaaltı’nı bugünlere getiren Belediye Başkanı. Sonra Antalya Büyükşehir; ilkinde her iki kişiden birinin oyunu alarak, rekor kırarak seçi[diğini" anlattı.
"Babacığım paraları sıfırladım"
Böcek'in oğluna yönelik suçlamaları, Böcekî hedef almak için uydurulduğunu anlatan Özel sözü Erdoğan ve oğluna getirdi. "Yahu oğlan suç işledi diye baba mesul olur mu? Oğlan suç işledi diye baba belediye başkanlığından alınır mı? Ben baba ile oğlanın birlikte alınması için aynı suçu birlikte işlemesi gerektiğini bilirim. Örneği var mı? Var. ‘Ne yaptın oğlum paraları?’ ‘Sıfırladım babacığım.’ Baba ile oğlu aynı suçu işliyorsa, ‘Daire alsaydın’, ‘Aldım babacığım, sıfırladım babacığım’ diyenler memleketin başında. Muhittin Başkan cezaevinde. Olmaz olsun bu düzen.”
Özel Muhittin Böcek'in Antalya'nın en önde gelen hayırseverlerinden biri olarak okul yapılması için arsalar bağışladığını hatırlattı. "Antalya, Muhittin Böcek’i bilir, Böcek ailesini bilir. Muhittin Böcek kendisi otobüs şoförlüğünden gelen bir Yörük evladı. Alnının teriyle kazanan, alnının teriyle çalışan, altı kere mazbata almış, Antalya’nın her seferinde daha çok güvenini kazanmış birisine bu lekeyi süremezsiniz. Ama Antalya, Muhittin Başkan’ı da bilir, AK Parti dönemini de bilir. Bakın AK Parti’de Erdoğan, Antalya’da bir otele turizm ödülü veriyor. Kilit Grubu. Turizm ödülü veriyor. Aksu ilçesindeki bu otelin 44 odası kaçak çıktı. Ne diyordu Erdoğan, İBB Başkanlığında? ‘Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz’ diyordu. Muhittin Başkan’da leke yok ama senin sabıkan çok Erdoğan." dedi. ,
"Antalya Böcek'ten razı Antalya'yı AKP'ye teslim etmeyeceğiz"
Özel, "Muhittin Böcek 6,1 milyar lira borçla devraldığı bu belediyeyi bütün borçlarından temizledi. 6,1 milyar borçla aldığı bu belediyede bugün itibarıyla günü geçmiş bir kuruş borç yok. Ne müteahhitene personele ne kamuya ne vergiye ne SSK’ya." dedi.
"O yüzden 6,1 milyar, o günün altı yıl öncenin parasını, borcu ödeyip, belediyeyi bu noktaya getirenden, 77 proje vaat edip 182 projeyi bitirenden, 17 tane sadece kreş açandan, her çocuğa, yoksul çocuğa ayda 8 litre süt dağıtandan, 177 projeyle gönüllere taht kurandan Antalya razı, onunla uğraşanlara da hesabını sormaya hazır.”
"Manavgat'ın baklavacısı"
CHP Genel Başkanı, “Bir yandan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde bunlar olurken, bir yandan da Manavgat‘ta hepimizin yüzünü öne eğen, canını sıkan görüntüler ortaya çıktı[ğını]" söyledi.
"Yalan yok. Gördüm, ‘Montaj değilse tamamını atacağız partiden’ dedim. İki tane muhakkik görevlendirdim, gönderdim çalıştı. Raporları geldi, önümüzdeki günlerde raporun gereğini yapacağız." dedi.
Özel günlerdir, konuşuan baklava poşetinden çıkan rüşvet görünütlerinin arkasındaki gerçeği anlattı:
"[...] Bütün Türkiye, öyle bir şey öğrenecek, öyle bir şey duyacak ki bunların ne olduğuna bir kez daha hepimiz dudağımızı ısıracağız, ‘Bu kadar da olmaz’ diyeceğiz. Bakın günlerdir baklavacı var ya, baklavacı. Hani polis geliyor, ‘Aç kutuyu’ diyor, açıyor. Açarken eli bile titremiyor. Gayet sakin, hazırlıklı. Kimi öyle diyor, kimi böyle diyor. O baklavacı var ya bir ay önce polis onu almış. Onu bir ay önce çevirmede kaçak içkiler ve şüpheli bir paketle yüzde 99,9 uyuşturucuyla yakalamış. O baklavacıyı bir ay boyunca eğitmişler. O baklavacıyı oraya yollamışlar, peşinden de çantacıyı yollamışlar. Elimizde 32 saatlik görüntü var. Dakika dakikaplanlamışlar. Hani dün dedim ya ‘Melih Gökçek’in oğlu bozuk tohum, bozuk tohum.’ Hani onun baklavacı var ya, bize hesabını sorduğu baklava kutusunu bir aydır planlamışlar. Peki plan ne? Baklavacıyı aldılar, baklavacıyı aldılar. Baklavacıyı kendince itirafçı yaptılar. Manavgat’ta AK Parti ile CHP arasında üç belediye meclis üyesi fark var. Baklavacı dört isim söyledi, dördünü içeri aldılar. Ve hızla belediye meclis seçimine gidip Manavgat’ı AK Parti‘ye geçirmeye çalıştılar. Tam o sırada, içerideki belediye meclis üyelerinin üçü istifalarını verdiler, iletildi. Onların yerine belediye meclis üyeleri yedekten geldi. AKP’nin hesabı o anda tutmadı. Peki ne oldu? Savcı baklavacıyı yeniden çağırdı. Baklavacı dört belediye meclis üyesinin daha adını verdi, ‘Ben itirafçıyım’ dedi, dördünü de aldırdı. Yeniden AK Parti, CHP’nin önüne geçti. Hemen seçim yapıp Manavgat’ı, Manavgatlının AK Parti’ye vermediği Manavgat’ı alacaklar. O sırada ortaya çıktı ki; belediye meclis üyelerimiz gözaltına alınırken hepsi istifa etmiş belediyeden. Yerine yedekler yeniden çağrılacak, AK Parti başvuruyor. ‘Çağıramazsınız, önce belediye meclisi toplanacak, başkanı seçeceğiz, sonra çağıracaksınız.’ Bu konuda bu işlemi yapan savcının eşi Manavgat İlçe Seçim Kurulu Başkanı. Biz ‘Olmaz’ dedik, itiraz ettik. Ve itiraz Ankara’ya Yüksek Seçim Kurulu’na gitti. YSK, ‘CHP haklıdır’ dedi, bugün üçte yazıyı yolladı. Bu kumpasa karşı akşamüstü 16.55’te savcının eşi, Manavgat İlçe Seçim Kurulu Başkanı imzayı atmak yerine ‘Hastayım’ dedi, rapor aldı.”
"Millet o ampulü patlatacak"
Özel, bu kumpasın nasıl bozulduğunu da anlattı:
Şimdi Manavgat’ta YSK’nın yazısı kapı gibi. Akşamüstü başka bir hakim İlçe Seçim Kurulu Başkanlığıyla görevlendirildi, o inceleyecek, gereğini yapacak. Ama buradaki önemli husus şudur. Açıkça söyleyelim. Baklava kutusu geçmişte çok konuştuk, ayakkabı kutusu. Ayakkabı kutucularının da Allah belasını versin, baklava kutucularının da belasını versin. Hırsızın, yolsuzun, rüşvetçinin partisi olmaz. Milletin malına el uzatanın eli kırılsın, kolu kırılsın. Ancak baklava kutusunu CHP’ye mal edenlere, baklava kutusunun üstüne Atamızın emaneti Altı Ok’u utanmadan nakşedenlere, baklava üstüne Altı Ok koyup CHP’ye laf edenlere şu meydandan sözüm şudur: Foyanız ortaya çıktı, ayakkabı kutusu da sizin, baklava kutusu da sizin.
Yazıklar olsun. İletişim Başkanlığı, baklava kutusunun çıktığı gün bütün milletvekillerine, bütün bakanlara üzerinde CHP yazan, Altı Ok olan baklava resimleri yolladı. Onları teker teker paylaştılar. Ama geldik inceledik, gördük ki baklavacı sizin işbirlikçiniz. Kaçak içki, uyuşturucu işiyle almışlar, bir ay salmışlar, kumpası kurmuşlar. Yani neymiş? Baklavanın üzerinde Altı Ok yokmuş, konu aydınlanmış, baklavanın üstünde bir ampul yanmış. Bir ampul yanmış. Altı Ok’la baklava yan yana gelmez. Ama baklavanın üzerine ampul koyanlar, foyanız ortaya çıktı. Millet o ampulü patlatacak."
"Erdoğan'ı göndermek"
Özel konuşmasının sonunda sözü Erdoğan'ın diplomasına getirdi:
“Burada bizim gençlik kollarından ellerinde davul olan bir ekip var. Ben diyorum ‘Asgari ücret’ bunlar bağırıyor ‘Diplomasız Erdoğan.’ Ben diyorum ‘Baklava kutusu’ bunlar bağırıyor ‘Diplomasız Erdoğan.’ Sonra en sonunda ben dedim ‘Diplomasız Erdoğan.’ Bunlar da bağırdı ‘Diplomasız Erdoğan.’ Tebrik ediyorum. Bu sefer tutturdular. Şimdi Antalya Gençlik Kollarına destek olarak hep beraber bağırıyoruz. Diplomasız Erdoğan…" dedi.
Özel, alanı dolduranlara "gecenin sonuna doğru geldiğimize göre, el ele, omuz omuza, kol kola iktidara yürümeye hazır mıyız? 2 Kasım’da erken seçim sandığını alıp Erdoğan’ı göndermeye hazır mıyız? Ekrem Başkan’ı Cumhurbaşkanı yapmaya hazır mıyız? Bütün başkanlarımızı ve bütün siyasi tutsakları kurtarmaya hazır mıyız? Hep birlikte yürüyecek miyiz? Yürümeye var mıyız?" diye sordu.
Evet yanıtını aldıktan sonra "O zaman yürüyelim arkadaşlar.” diyerek konuşmasını ve mitingi sonlandırdı.
(AEK)


