Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Strasbourg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanışının denetimi kapsamında gelecek hafta Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş dosyalarını ele alacak.
Strasbourg’da 9-11 Mart tarihleri arasında düzenlenecek toplantılar öncesi Kavala ve Demirtaş’ın avukatları, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve Türkiye arasında yoğun yazışma süreci başladı.
Deutsche Welle Türkçeden Kayhan Karaca’nın haberine göre; Osman Kavala toplantı öncesi Bakanlar Komitesine mektup gönderdi.
Kavala mektupta, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 29 Aralık 2020 tarihinde hakkında açıkladığı karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin Gezi davası sanıkları hakkındaki beraat hükümlerinin bozulmasına ilişkin 22 Ocak 2021 tarihli kararını hatırlattı.
TIKLAYIN-Kavala'nın 'casuslukla' suçlandığı dava, 'Gezi'yle birleşebilir
"Yıllar sürecek davaların önü açılıyor"
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinin 5 Şubat’ta düzenlenen bir duruşmada, hakkındaki dava dosyasını Gezi davası dosyasıyla birleştirme kararı verdiğini belirten Kavala, bu davaların birleştirilmesinin "yıllar sürecek siyasal amaçlı yeni bir davanın önünü açacağını” belirtti.
Yeni Yargı Reformu Paketi’ndeki "olası iyileştirmelerin siyasi davalardaki yasadışı uygulamaların ortadan kaldırılmasında etkin rol oynayacağı konusunda umutlu olmadığını" vurgulayan Kavala, "yasadışı tutukluluk halinin sona erdirilmesi için Bakanlar Komitesinin gerekli adımları atacağına inandığını" ifade etti.
"Bakanlar Komitesi gerekli adımları atmalı"
Kavala’nın avukatları ise Bakanlar Komitesine gönderdikleri mektupta, Kavala’nın geçici tutukluluğunun 3 yıl 8 aylık bir süreyi aştığını, bu durumun "bariz ve ciddi bir insan hakkı ihlali" olduğunu savundu.
AİHM’nin Osman Kavala kararının uygulanmamasını "Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti probleminin bir parçası" olarak değerlendiren avukatlar, kararın uygulatılması için Bakanlar Komitesini gerekli adımları atmaya çağırdı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi ve İfade Özgürlüğü Derneği de Bakanlar Komitesine gönderdikleri görüşlerde, AİHM’nin Kavala kararının uygulatılması ve bu tür davaların yenilenmemesi için yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi konusunda Ankara’dan talepte bulunulmasını istediler.
TIKLAYIN-İstinaf, Gezi davasındaki beraat kararlarını bozdu
Türkiye, AİHM kararını "uyguladım" diyor
Anayasa Mahkemesi (AYM) ise AİHM’nin 11 Mayıs 2020 tarihinde kesinleşen Osman Kavala kararıyla ilgili yükümlülüleri yerine getirdiğini söylüyor. Strasbourg’a gönderdiği belgelerde, Kavala’nın şu anda "AİHM kararı kapsamında bir suçtan tutuklu olmadığı" ifadeleriyle savunma yaptı.
İktidar, AİHM kararının Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) "Hükümete Karşı Suçlar"la ilgili 312’inci maddesiyle ilgili olduğunu, bu temele dayalı tutukluluk halinin 18 Şubat 2020 tarihinde sonlandığını, şu anki tutukluluk halinin ise TCK’nın "Siyasal ve Askeri Casusuluk Suçları"yla ilgili 328’inci maddesi temeline dayalı olduğunu belirtti. Bu yeni tutukluluk halinin AİHM kararı kapsamına girmediğini savundu.
AYM’nin Kavala hakkında 9 Aralık 2020 tarihli "hak ihlali yoktur" kararını hatırlatan iktidar, bu kararın gerekçesinin henüz yayınlanmadığını ve yayınlanmasının beklenmesini istedi.
TIKLAYIN-Gezi Davasında Beraat ve Osman Kavala'ya Tahliye Kararı
Demirtaş da gündemde
Bakanlar Komitesinin gelecek haftaki gündeminde AİHM tarafından 22 Aralık 2020 tarihide açıklanan Selahattin Demirtaş kararıyla ilgili denetim süreci de var.
Ankara, toplantı öncesi Bakanlar Komitesine ilettiği belgelerde Osman Kavala dosyasındakine benzer bir savunma yaptı. AİHM tarafından açıklanan son Selahattin Demirtaş kararının 4 Kasım 2016-7 Aralık 2018 dönemini kapsadığını belirten Ankara, o dönemle ilgili tutukluluğun 2 Eylül 2019 tarihinde sonlandığını ve böylelikle AİHM’nin "serbest bırak" kararının yerine getirildiğini savunuyor.
Demirtaş’la ilgili 20 Eylül 2019 tarihinde başlayan yeni tutukluluk süreciyle ilgili olarak AİHM gündeminde yeni bir dava bulunuyor. AİHM bu yeni başvuru hakkında geçen ay Ankara’dan savunma istemişti.
Çağrının ötesine gidilmesi bekleniyor
Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, İnsan Hakları Derneği, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği ve İfade Özgürlüğü Derneği’nin de bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Bakanlar Komitesine başvurarak, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması ve hakkındaki suçlamaların düşürülmesi için Türkiye'ye çağrıda bulunulmasını istedi.
Demirtaş’la ilgili AİHM kararı ilk kez Bakanlar Komitesi gündemine geleceğinden ve henüz Ankara bir Eylem Planı sunmadığından, gelecek haftaki toplantıda “kararın yerine getirilmesi gerektiği” çağrısının ötesine gidilmesi beklenmiyor.
Komite yaptırım gücüne sahip
Bakanlar Komitesi, AİHM kararlarını yerine getirmeyen devletlere karşı yaptırım uygulama gücüne sahip. Komite, AİHS’nin 46’ncı maddesi temelinde, Avrupa Konseyi'ne üye 47 devletin en az 3’te 2’sinin onay vermesi halinde, AİHM kararına uymamakta direnen bir devleti yeniden AİHM’ye şikayet edebiliyor.
Daha çok siyasi bir baskı anlamına gelen bu yetki daha önce sadece bir kez, Ilgar Mammadov kararına uymamakta direnen Azerbaycan’a karşı 2017 yılında kullanılmıştı. Bu başvuru sonrası Bakü yönetimi kararı yerine getirmiş ve rejim muhalifi Mammadov’u serbest bırakmıştı. (RT)