* Fotoğraf: AA
Türkiye'de orman yangınlarıyla ilgili istatistik bilgilerin tutulmaya başlandığı 1937’den 2019’a kadar toplam 106 bin 663 orman yangını çıktı. Bu yangınlarda 1 milyon 667 bin 676 hektar orman alanının zarar gördü.
Anadolu Ajansı’ndan (AA) Enes Duran’a konuşan Doğa Araştırmaları Derneği (DAD) Başkanı Osman Erdem, orman yangınlarının, bitki çeşitliliğinin yanında yaban hayatını da olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Erdem’in anlattığına göre, orman yangınlarının yaban hayvanları üzerinde iki önemli etkisi bulunuyor. Bunlardan ilki yangınlar nedeniyle olay yerinden kaçamayan hayvanların yaşamını kaybetmesi, yaralanması ve sakat kalması, ikincisi ise yaşam alanlarının tahrip olması ve bunun sonucu olarak besin maddelerinin azalması.
Etkilenme derecesini belirleyen faktörler var
Yaban hayvanlarının orman yangınlarından etkilenme derecesinin yangının büyüklüğü ve şiddeti, hayvanın uçma yeteneğinin olup olmaması, hareket yeteneği, yuva yapma yeri (toprak üstü veya toprak altı) ve mevsim gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
Erdem, yangından en fazla zarar gören hayvanları, kısa zamanda uzak mesafeye gidemeyen yılanlar, kertenkeleler ve kaplumbağalar gibi sürüngenler, tavşanlar, fareler, kirpiler ve sincaplar gibi kemirgenler olarak sıralıyor.
Geyik, karaca domuz, kurt, çakal, vaşak ve ayı gibi büyük memeliler ile kuşların yangından kaçıp kurtulma şansları ise daha fazla.
"Üreme dönemleriyse hepsi için risk yüksek"
Erdem, yangının üreme döneminde çıkması durumunda ise kuşlar da dahil olmak üzere hemen tüm canlıların yangından büyük zarar gördüğünükaydediyor:
“Pek çok canlı yumurtalarıyla ve yavrularıyla birlikte yanmaktadır. Orman yangınlarının yaban hayatı üzerindeki diğer bir etkisi de yaşam alanlarının yok olmasıdır. Bozulan habitatın yeniden oluşması özellikle bazı canlılar için uzun yılların geçmesi gerekmektedir.
“Bu sırada hayvanlar besin, su, barınak ve eş bulma için başka yaşam alanları bulmak ve o habitatlarda yaşayan hayvanlarla rekabet etmek durumunda kalmaktadır. Üreme döneminde yaşanan yangınlarda, pek çok hayvanın eş tutma, çiftleşme ve yuva yapma stresi yaşadığı için o yıl üreme yapmadıkları görülmüştür."
"Nesilleri tükeniyor"
Orman yangınlarının büyüklüğü, süresi ve şiddeti de yaban hayatına verdiği zararların telafisi olmayacak düzeylerde olmasına neden olan diğer faktörler. Erdem şunları söylüyor:
"Geçen yıl Avustralya'da çıkan ve 4 ay süren yangında 1,25 milyara yakın, Brezilya'da Amazon ormanlarında çıkan yangınlarda ise 2 milyon 300 binden fazla hayvan öldü. Bilim insanları dünya meydana genel büyük çaplı yangınlarda çok sayıda canlının neslinin tükendiğini veya tükenmekle karşı karşıya geldiğini ifade ediyor."
"Küresel ısınma ile döngü halinde"
Yangınlar sonucu ortaya çıkan gazlar sera gazı etkisi yaratarak küresel ısınmayı, küresel ısınma da orman yangınlarını tetikliyor.
Erdem, “Maalesef bu durum gezegenimizi çok tehlikeli bir kısır döngünün içine sokuyor” diyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından hazırlanan rapora göre, dünya genelindeki orman yangınlarının yüzde 75’inin insan eliyle çıkarıldığının altını çizen Erdem, bunların çoğunun da tarım ve hayvancılık başta olmak üzere ekonomik nedenlerle kasıtlı olarak çıkarılan yangınlardan oluştuğunu ifade ediyor.
WWF raporu: 2019'dan kötü
Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF), “Yangınlar, Ormanlar ve Gelecek: Kontrolden Çıkan Bir Kriz” başlıklı bir raporuna göre, orman yangını mevsiminin ortalama uzunluğu, artan aşırı sıcaklar ve değişen iklim koşulları nedeniyle son 35 yılda yüzde 19 oranında arttı. Yangınların en önemli iki nedeni ise insanlar ve iklim değişikliği.
Avrupa’daki orman yangınlarının yüzde 95’i ihmallerden kaynaklanırken, tropikal bölgeler başta olmak üzere, dünyanın büyük bölümünde kasıtlı olarak çıkarılıyor.
Orman yangınları konusunda “felaket yılı” olarak nitelenen 2019’dan daha kötüsünü görmemeyi umduklarını belirten WWF uzmanı Marjin ven Leuwen’e göre, 2020’de durum daha da kötüye gitmiş durumda. (TP)