12 Eylül darbesinin ardından idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu, idamından saatler önce verdiği ifadesinde "kendisini yönlendiren Abdullah Çatlı, Muhsin Yazıcıoğlu ve İsa Armağan'ın cezalandırılmasını" istiyor. Radikal gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Pehlivanoğlu "pişman olduğunu" söylüyor.
Devrimci 78'liler Federasyonu'nca bu yıl ikincisi düzenlenen ve bugün açılan Utanç Müzesi'nde 12 Eylül yargılamalarına ilişkin dava dosyaları da sergileniyor.
Sergilenen dosyaların biri de 1977'de bıçaklanarak öldürülen Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim görevlilerinden Orhan Yavuz'a ait. 7 Ekim 1980'de idam edilen Pehlivanoğlu da Mamak Cezaevi'nde askeri savcıya bu davayla ilgili ifade vermişti.
Pehlivanoğlu, ifadesinde, Abdullah Çatlı'nın kurduğu örgüte nasıl katıldığını şöyle anlatıyor: "Cezaevine ilk girdiğimde altı ay kaldım. Tahliye olduktan sonra Ankara'ya döndüğümde İsa Armağan ve diğer arkadaşlar ziyaretime geldi. İsa bana Çatlı ile suç dosyalarımdan birini yok ettikleri için tahliye edildiğimi söyledi. Niyetim askere gitmekti. Ancak İsa ısrar edince Çatlı'yla görüştüm. İsa bir örgüt kurduklarını söylüyordu. Çatlı ile sonraki bir görüşmemizde İsa'nın kurduğu örgütü teyit ederek, örgütün isminin TUŞKO (Türkiye Ülkücü Şeriatçı Komando Ordusu) olduğunu, örgütün Türkiye çapında kurulduğunu ve Ankara sorumlusunun İsa olduğunu belirterek onlara yardım etmemi istedi."
Balgat'ın emrini Çatlı verdi
Bütün emirleri Çatlı'dan aldıklarını söyleyen Pehlivanoğlu şöyle devam etti: "İsa, genellikle yapılacak işlemler hakkında bir şey söylerdi. Bütün emirleri Çatlı'dan alırdı. Benim de karıştığım Balgat olayı Çatlı'nın emriyle gerçekleştirildi. Bu olaydan yakalanıp cezaevine girdikten 2-3 ay sonra bizimle Balgat olayına karışan Haydar Şahin'in Çatlı'nın emriyle ve çok şeyler bildiği gerekçesiyle öldürüldüğünü İsa'dan duydum. Ankara Merkez Cezaevi'ne girdikten 10-15 gün sonra Muhsin Yazıcıoğlu ile Çatlı görüşe geldi."
Pehlivanoğlu yaptıkları eylemlerde kullandıkları silahların İsa tarafından temin edildiğini de ifade ederek "Balgat olayında kullanılan Baretta marka tabancıyı Çatlı'dan almıştım. İsa silahları Niğde'den getirerek Abdullah'a veriyordu. Abdullah örgüte dağıtıyordu" dedi.
"Araç MHP'li milletvekilinindi"
Pehlivanoğlu, ifadesini şöyle sürdürdü: "Balgat olayı olduktan sonra benimle İsmail Köksal'ı kaçıran otomobil MHP'li bir milletvekiline aitti. Bunu arabayı kullanan Şevket Çetin söyledi ama ismini açıklamadı."
Muhsin Yazıcıoğlu ve Çatlı'nın dernek başkanlıkları döneminde çok faal olduklarını belirten Pehlivanoğlu şunları anlattı: "İstanbul teşkilatını genel merkeze bağlayan bu ikisi olmuştur. Yazıcıoğlu perde arkasındadır. Örgütü yöneten kişidir."
Pişman olduğunu söyleyen Pehlivanoğlu "Beni yönlendiren ve bu duruma düşüren kişilerin de cezalarını çekmelerini istiyorum" diyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül 2010 referandumu öncesi Meclis'te yaptığı konuşmada, Pehlivanoğlu'nun ailesine yazdığı son mektubu okumuştu. (AS)