CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Pazartesi akşamı Saraçhane'de toplanan büyük kalabalığa seslenerek, bir haftadan bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde süren nöbetin biçim değiştireceğini, çarşamba günü gerçekleştirilecek Belediye Başkan vekili seçimi sonrasına ilişkin kararın salı akşamı hep birlikte verileceğini açıkladı.
Özgür Özel'in konuşmasından çeşitli başlıklar şöyleydi:
Saraçhane: "Faşizme meydan okuma eylemi"
"Bugün altıncı gün bir meydan, bir miting, bir konuşmacı yılda birden çok olsa çok olur. Ama ama bu bir miting değil, bu bir meydan mitingi değil, bu faşizme meydan okuma eylemi. Halkın dediği oluyorsa vatandaşın, milletin dediği oluyorsa kimin yöneteceğine halk kimin geleceğine halk kimin gideceğine halk karar veriyorsa orada halkın egemenliği vardır, demokrasi vardır. Ama eğer bir ülkede geleceğe gideceğe devredilen iktidarlar varsa orada monarşi vardır, krallık vardır. Bir ülkede kimin yöneteceğine halk karar vermişken o yetkiyi vermişken birileri askerse asker, sivilse sivil, kimin geleceğine halk kimin gideceğine bir başkaları karar veriyorsa orada darbe vardır, darbeciler vardır, faşizm vardır.
"Dağılmanın şartları oluşmadı"
Özgür Özel, Saraçhane'de toplanmaya neden devam etmek gereğini duyduklarını açıkladı. Normal koşullarda, Saraçhane'de mitingler için bir araya gelindiğini, miting bittikten sonra dağılındığını, ancak, son hafta boyunca böyle yapılmadığını anımsattı: "[...] Biz Saraçhane'de toplanıyoruz ardından dağılamıyoruz. Çünkü dağılmanın bedelini biliyoruz. Onun için toplanıyoruz. Belki ilerleyen saatlerde ayrılıyoruz ama kalbimizi, gönlümüzü, aklımızı, cesaretimizi bu meydana emanet edip ilk fırsatta bir sonraki akşam yine koşup buraya geliyoruz. Çünkü bu meydanda toplanmanın şartları devam etmektedir. Dağılmanın şartları oluşmamıştır. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz." dedi.
"Kitleleri hesap edemediler"
Özgür Özel, rejimin darbe girişiminin hesabının neden tutmadığını değerlendirdi: "İlk gün toplandığınızda iktidar emniyet müdürüyle, valisiyle, bakanıyla cumhurbaşkanıyla 'ilk gün tepkiler olur, yarın durulur, sonra unutulur' demişlerdi. Ama onların hesaba katmadığı bir şey vardı. Kendi güçlerini, yargıçlarını, polise verdikleri kanunsuz emirleri, gözü dönmüş haksızlık yapabilme kapasitelerini biliyorlardı. Hepsinin hesabını yapmışlardı. İnce ince çalışmışlardı. Ama bir şeyi hesap edemediler. Sizi hesap edemediler. Sizi hesap edemediler.
"Demokrasiyi sandıktan ibaret görenler bir gerçeği göremediler. Şöyle düşündüler: 'Seçimi yaparız, kazanırsak oyları teşekkür eder, baş tacı eder, iltifat eder, 'millet arkamızda' der, geçer otururuz, yönetiriz. Yok, kazanamazsak bir kulp takarız, bir yalan atarız, bir iftira atarız, milletin oturttuğunu indirir, yerine kendimizi kuruluruz. Onların seçtiğinin değil benim atadığımın dönemi başlar.'"
"Erdoğan'ın aklından çıkmayan kendi sesi: 'İstanbul 'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder.'"
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'ndan sonra 2019 yerel seçimlerinde iki kez ve 2024 yerel seçimlerinde dört kez art arda yenmesinden sonra Erdoğan'ın aklından bir sesin hiç çıkmadığını söyledi: "Tayyip Bey'in aklından bir ses hiç çıkmıyor. Onu uykusundan uyandırıyordu. Bu ses onu uykusundan uyandıran ses kendi sesiydi. Şunu duyuyor ve uykudan sıçrıyordu. 'İstanbul 'u kaybeden Türkiye 'yi kaybeder.'"
Özel, Erdoğan'a seslendi: "Tayyip Bey, sen gece kendi kendine sayıklama. Bak bu kadar insan buradayız. Gecemiz yok, gündüzümüz yok. Sana özlediğin, unutamadığın o sesi duyuralım. İstanbul 'u kaybeden [kitle: 'Türkiye'yi kaybeder'], İstanbul 'u kazanan, [kitle: 'Türkiye'yi kazanır'] Işte bu yüzden Tayyip Bey Ekrem Bey'in adaylığından korkuyordu. Biz Cumhuriyet Halk Partisi kimin aday olacağına partinin genel başkanı yönetim kurulu milletvekilleri karar vermek yerine Türkiye'de ilk kez dünyada da çok kullanılmayan bir yönetmle, bütün üyelerimizle belirlemeye karar verdik. 1 milyon beş yüz bin olan üye sayımız hızla 1 milyon 750 bine tırmandı. 31 Mart'ta bir demokrasi devrimini gerçekleştirmeye hazırlanırken hazımsızlar Ekrem Bey'in büyük bir destek alacağından CHP 'nin 1 milyon 750 bin üyesinin kullanacağı ön seçim oylarından korkarak hızla harekete geçtiler." diyerek son hafta içinde İmamoğlu'na karşı girişilen diploma iptali, gözaltı ve tutuklama sürecini hatırlattı.
Boykot çağrısı
Özgür Özel, önceki gün yaptıkları boykot çağrısını ayrıntılandırdı: "Boykota gelince şimdi 'sonsayfa'da var. Dün dedim ki, 'Kanal kanal bakın. Kim veriyorsa [Saraçhane mitingini] baş tacı. Vermiyorsa artık onların kanallarını izlemeyin. Reklamlarını izlemeyin. Bunlar kanalı bize izletiyor. Reklamı bizden alıyor. Diğer fabrikalarından ürünü bize satıyor ama hizmeti saraya yapıyor. Artık öyle yağma yok' dedim.
"Dün biz bunu söyleyince, hiç vermeyen ikisi ekranı bölmüş ikiye ortaya sizi koymuş iki yana yorumcuları koymuş. Ha vermiş, ha vermemiş. Biz bugün dedik ki 'biraz daha izleyeceğiz.' Burada isimleri var hazır. Birazdan, birazdan boykota gelip onların firmalarının adını söyleyeceğiz.
"Ama şimdi bakıyoruz bu gece ne yapacak diye. Onlara sesleniyorum. Onlara sesleniyorum. Eğer eğer bu firmalar, bu firmalar, bu televizyonlar birazdan bir müjde vereceğim. Bir haber geldi. Bizi bir izleyen var. Ona buradan bu seçim sonuçlarıyla ilgili tam rakamları söyleyeceğim. Ve bir takım önemli şeyleri söylerken bunlar yayını verirlerse ne hala. Halen daha bu meydanı görürlerse görürler, görmezlerse dibi görecekler, dibi görecekler." dedi.
Boykot edilecek kuruluşlar
Özel, boykot etmeye çağırdığı kuruluşları şöyle sıraladı: "O iki merkez medya parayı senden benden kazanan, seyircisi bizim oy oranımıza göre yüzde yetmişi kendi durumlarını düşüne dursun. Bu boykot içinde önce sohbete bir kahve içerek başlayalım olur mu? Türk kahvesini çok severim. Filtre kahve severim. Her türlüsünü severim. Size de tavsiye ederim. Hangisini severseniz onu için, ama bunu sakın EspressoLab'dan içmeyin." dedi.
"Bir sonraki Cumhurbaşkanı'na darbe"
Özel 19 Mart'taki gözaltı sürecinin "bir darbe girişimi oldu[ğunu]" yineledi.
"Sivil darbe, yargı aparatları eliyle darbe ve darbeler elbette iktidara yapılır ancak iktidarı değiştirmek için yapılır. Bu sefer 19 Mart darbesi yine iktidarı değiştirmek için yaptı. Ama bugünkü iktidarı değil ilk seçimlerde Türkiye 'yi ayağa kaldıracak iktidara engel olmak için, bir sonraki Cumhurbaşkanı'na Ekrem İmamoğlu 'na darbeye kalkıştılar.
"Ve seçilmiş Cumhurbaşkanı'na darbeye kalkışanlara karşı bu darbe girişimi başarısız oldu. Bu başarısız bir darbe girişimi oldu. Darbeyi kim durdurabilir? Bu darbeyi ancak ve ancak darbecilerden daha cesur, daha kararlı, daha inançlı, onurlu, gururlu sizler durdurabilirdiniz. Siz durdurdunuz." dedi.
"İmamoğlu'nun adaylığı için 15 milyon 497 bin 957 oy"
CHP Genel Başkanı pazar günü bütün Türkiye'de CHP örgütlerince gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı adayı önseçiminde 1 milyon 757 bin CHP üyesinin 1 milyon 653 bin 887'sinin Ekrem İmamoğlu için oy kullandığını açıkladı.
Özel, "[...] 'artık Ekrem İmamoğlu CHP'nin adayı değil tüm Türkiye'ye emanettir' deyip her sandığın yanına dayanışma sandığı koyduğumuz günden sonra, pazar günü elinde koltuk değneğiyle iki büklüm engelli, koluna giren komşusuyla ya da onu taşıyan anasının kucağında, kimi anasının karnında sandık başına koştu Türkiye ve büyük bir demokrasi devrimini başardı" dedi. Dayanışma sandıklarında "13 milyon 844 bin 70 oy kullanıldı[ğını]" aktardı.
Özel, bu bilgileri cezaevindeki hücresinden TV'de Saraçhane mitingini izleyen İmamoğlu'na ithaf etti. "Ekrem Başkanım görüyor musun? Görüyor musun? Bu meydan seni selamlıyor. Cumhurbaşkanı adayını Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'nı selamlıyor." dedi.
"Kötülerin ittifakını Türkiye ittifakı yenecek"
Özgür Özel, bu seçimi CHP'nin tek başına kazanmadığını söyledi. "Bu seçimi Türkiye İttifakı kazandı." dedi. "Türkiye İttifakı sosyal demokratlardan, milliyetçi demokratlardan, muhafazakar demokratlardan, Kürt demokratlardan, Türkiye'nin Alevilerinden, Sünnilerinden, Türkiye'de yaşayan herkesten güç alır. Türkiye 'nin bütün demokratları Türkiye İttifakı'dır. Türkiye İttifakı'nı seviyoruz ve ant içiyoruz. Kötülerin ittifakını Türkiye İttifakı yenecek."
Herkese selam
Özel, konuşmasının sonuna doğru, AKP iktidarıyla çatışması nedeniyle cezaevine konulan herkese alandan selam gönderdi. "Türkiye'de ister belediye başkanı olsun ister milletvekili olsun ister parti lideri olsun Tayyip Erdoğan'ın içeriğe attığı herkese karşı hep birlikte demokrasiyi savunuyoruz. Silivri'deki Ümit Özdağ'a selam olsun. Edirne'deki Selahattin Demirtaş'a selam olsun." dedi.
"Tayyip Erdoğan kimi haksızca içeri atarsa bu meydan onun karşısındadır. Türkiye 'yi, demokrasiyi savunuyoruz. Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni savunuyoruz. Türkiye birdir, bütündür, bölünemez, kardeşliğimiz engellenemez.
"Bütün özgürlüklerin bütün birlikteliklerin yarınların Türkiye'nin bir Suriye, bir Afganistan, bir İran olmamasının garantisi laikliktir. Türkiye laiktir, laik kalacak.
"Türkiye'de laikliğin karşısında olan birisi sağdan birine, soldan birine, o partiden birine, bu partiden birine kötülük yapacak, ona sen laf edeceksin, buna o laf edecek, aradan Tayyip Bey sıyrılacak. Yok öyle şey! Türkiye laiktir laik kalacak." dedi.
"Ekrem İmamoğlu tutuksuz yargılansın ve yargılanması TV'den yayımlansın"
Özgür Özel "çok büyük bir kampanya başlatarak Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasını bir cumhurbaşkanı adayının eşit şartlarda yarışması için tutuksuz yargılanmasını talep edecek[lerini]" açıkladı. [...] Buradan sesleniyoruz. Ister tutuklu olsun ister tutuksuz. Şartlarımız değişmez. Ama tutuksuz yargılanması önemli. Çünkü gizli tanık, gizli soruşturma büyük bir yalanla büyük bir haksızlığa dönüşüyor. Biz tarihi bir atım atıyoruz. Ekrem İmamoğlu'nun dosyasının TRT 1'den -canlı yayınlanarak yargılamanın yapılmasını istiyoruz." dedi.
Salı akşamı kapanış
Özgür Özel, toplantı sona ererken Saraçhane'de geceyi sonlandırdıktan sonra 85 milletvekilinin alandan ayrılacaklarla birlikte Bozdoğan kemerinin altında toplu ulaşım araçlarına kadar gideceklerini ve "ilgili köşelerde, dağılma alanlarında, tansiyonun artabileceği yerlerde polis kardeşler[imize] verilecek kanunsuz emirlere karşı ve polis[imize] haksız saldırılara karşı tampon görevi görecekler"ini söyledi.
Özel, ardından çarşamba günü Ekrem İmamoğlu özgürlüğüne kavuşana kadar ona vekalet edecek bir Cumhuriyet Halk Partili Belediye Meclis Üyesi vekil seçileceğini ve o anda bu kayyım riskini hep beraber bertaraf etmiş olacaklarını bildirerek "Yepyeni eylemler, yepyeni mitingler, bambaşka meydanlar, bambaşka umutlar, bambaşka heyecanlarla ama bir elimiz, bir ayağımız, yüreğimiz, kalbimiz Saraçhane'de olmak üzere. Yarın bu meydana gelip bir büyük kapanışı ve bir büyük şahlanışı bir büyük başlangıcı yapmaya hem demokratik direncimizin zaferini kutlamaya hem de büyük bir demokrasi devrimini başlatmaya yarın akşam da Saraçhane'yi doldurmaya var mısınız?" diye sordu.
Alandan gelen onaylayıcı yanıtlardan sonra "Haydi o zaman bu gece polisimizle çatışmadan onların da üst düzey dikkatiyle hep birlikte güvenle dağılıyoruz. Şunu unutmayın. Taksim'de ağaçlar kesilirken gezinin bize ihtiyacı vardı, gezideydik. Bugün kayyım gelmesin diye Saraçhane'deyiz. El ele, kol kola, gönül gönüle. Nerede gerekiyorsak orada olacağız. Ve gün gelecek Taksim'i hep birlikte geri alacağız. Söz veriyorum size. Söz veriyorum. Yarın akşam Saraçhane'de buluşmak üzere. Bekle bizi İstanbul. Bekle bizi İstanbul." diyerek konuşmasına son verdi.
Boykot edilmesi unutulanlar
Ancak Özel ayrılmaya hazırlanırken kalabalıktan gelen uyarılar üzerine, boykot edilecekler listesinden açıklanması unutulanları sıraladı: "Biliyorsunuz kitap almak icap ettiğinde insanın ayağı bazen güzel de yapıları, dükkanları, koca koca camları olan D&R'a gidiyor, ama D&R'a uğramıyorsunuz." dedi.
Özel ardından "olur olmaz bir sürü [boykot listesi] dolaş[tığı]" konusunda uyardı: "Hepsini bir kenara bırakın. Biz bizi görmeyeni gömersek öbürleri de görecek. Günü geldi. Halen daha kafamızı bozan var. Ona da bakacağız. Ama bazı bu uyanık yandaş şirketler günahsız rakiplerini yalancı listelerle dolaştırıyorlar. Onun için siz bizim ağzımızdan çıkana bakın. Çünkü ben bunu yarından itibaren sizin de bakacağınız boykotyap.com diye bir siteden bakacağım. Siz de oraya bakın." dedi. Özel, "Ben demiyorum 'şuna, şuna boykot yapın.' Ben diyorum ki 'Saraçhane 'yi göreni siz de görün, görmeyeni yerin dibine gömün.'" dedi ve ekledi:
"idefix diye bir şey var biliyor musunuz? Artık yok. idefix artık yok. D&R yok, idefix yok. Bu İstiklal'de Demirören AVM var biliyor musunuz? Karşı kaldırımdan geçin. Karşı kaldırımdan geçin. Demirören AVM orada. Siz buradan yürüyün. Kilim Mobilya diye bir şey varmış. Kilim Mobilya. Bu Kilim Mobilya parayı sizden kazanıyormuş. Haberi saraya yapıyormuş. Bundan sonra o kilime kim basıyorsa o sahip çıksın onlara. Kilim Mobilyayı evinize sokmayın.
"Gençler diyor ki, gençler diyor ki Ülker, Ülker, Ülker diyor. Bu da gençlerin talebidir. Benzin alınacaksa mazot alınacaksa dünya kadar benzin istasyonu var ama artık Türk Petrol diye bir şey yok. Gaz alınacaksa, tüp alınacaksa hepsi alınabilir. Milangaz'dan, Likitgaz'dan hiçbirimize hayır yok. Arkadaşlar TRT 'ye bakmayın. TGRT'nin İhlas ev aletleriyle artık ısınmayın.
"Düne kadar her düşmanlığı yapan CNN, Demirören'i söyledim. D&R, idefix, Turkuvaz söyledim. EspressoLab'ı konuştuk. İhlas Ev Aletlerini konuştuk. Ayrıca ayrıca bir son var. Onu özel ayırıyorum. Onun televizyonlarla ilgisi yok. Bir televizyon kanalı var. Hani CNN 'in yanında öbürü. Çok gidilen, restoranlar, çok binilen arabalar yazıyor. O kararsız kalmış son dakikaya kadar. 'Haber vereceğiz. Bizi söylemeyin' diye kıvranıyor. Dün fena değildi o. Yarınki canlı yayınlara kadar ona müddet. Eğer bunları yarın düzeltirse düzeltir.
"Bir tanesi çok düşünceli. Şimdi yarın akşama bir büyük lokmayı ayırıyoruz. Siz CNN'inkiler, D&R 'la, idefix'le Istikbal, Demirören AVM, Türk Petrol, Milangaz, Likitgaz ve -meraklısına söylüyorum ha. Sakın ha sakın. Sakın ha sakın. Sanki öbüründen beter bu yasa dışı olanlarından beter. Aman ha. Milli Piyango'dan, Misli.com'dan, iddaa.com'dan uzak durun.
"Ve 'turpun büyüğü heybede' diyordu ya. Bizim de büyük turpu söylüyorum. Söyleyeyim mi? Hani hani Kartalkaya'da küçücük bebeleri, el kadar çocukları yakan Kartalkaya Otel var ya, o otel yanarken denetlemeleri yapmayıp utanmadan sıkılmadan ortaya çıkıp ona buna iftira atan halen daha istifa etmeyen Tayyip Erdoğan'ın da görevden alamadığı Turizm Bakanı var ya... Bayram geliyor. Uçak bileti ETS'den sakın ha. Otobüs bileti ETS'den sakın ha. Otele motele ETS'den sakın ha.
"ETS'yi yerin dibine gömene kadar bize huzur yok. Bize huzur yok." dedi.
Çalışanları koruyun
Özel boykota davet edilen kuruluşların çalışanlarının hedef alınmaması "hatta onlarla dayanışma gösteril[mesi] konusunda uyardı. "Televizyonda dahi öyle." dedi.
"Adam yandaş medyanın kameramanı ekmeğinin peşinde. Iki çocuk evde ekmek bekler. Eşinin ya işi var ya işi yok. Omuzunda yandaş medyanın kamerası. Aman ha bu kimseyi protesto etmeyin. TRT düşmanlık ediyor. Anadolu Ajansı düşmanlık ediyor. Ama emekçileri hepimizin kardeşi." dedi.
(AEK)