Artuklu Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin, "kente ahlaksızlığı getirdiğini ve manevi çöküntüyü hızlandırdığını" söyleyen Yeşilay Mardin Şube Başkanı Lütfü Günlüoğlu'na, Mardin Eğitim-Sen üyeleri yazılı bir açıklamayla cevap verirken, Artuklu öğrencileri suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
bianet'e konuşan Artuklu Üniversitesi öğrencisi Mahsun Oti, yarın üniversitede bir stand kuracaklarını ve suç duyurusu için hazırlanan dilekçeleri öğrencilerin imzasına açacaklarını söyledi.
Oti, "Dört dili ve iç dini barındıran, tarihin ilk ünivesitesinin açıldığı Mardin gibi bir şehirde böyle çirkin bir açıklamanın yapılması, şehrin tarihine ihanettir. Öğrencilere karşı yapılan bu açıklama tamamen aslında bir kişinin değil, bir zihniyetin dışa vurumu. Bu tarz açıklamalar, ileriki günlerde öğrencilere karşı saldırılara zemin hazırlayabilir. Biz öğrenciler olarak Mardin halkının hoşgörüsünü asla suistimal etmeyiz" diye konuştu.
Eğitim-Sen: "Ahlaksızlık" getiren öğrenciler değil, duyarsızlık
Eğitim-Sen Mardin Üniversite Şubesi ise Günlüoğlu'nun açıklamalarına karşılık "Kente 'ahlaksızlık' getiren ve manevi çöküntü oluşturan unsurlar öğrencilerin öpüşmesi değil sosyal adaletsizliklere olan duyarsızlıktır" dedi.
"Mardin dışından gelen öğrencilerin kente ahlaksızlık getirdiği", "hayasız manzaralar oluşturduğu" yönündeki suçlamalara son verilmesi gerektiğini belirten Eğitim-Sen açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Nasıl ki öğrenciler namaz kılmakta, başlarını örtmek de özgürlerse, LGBTT ya da heteroseksüel olmakta, sevgilerini ve kızgınlıklarını istedikleri şekilde göstermekte özgürdürler.
"Öğrencilerin kentte bir külfet ve yozlaşma unsuru olarak ötekileştirilmelerinin yerine onların kentle etkileşim içinde kendilerine bir yaşam alanı oluşturarak kent yaşamını sosyal, kültürel ve siyasi açılardan canlı tuttuklarını unutmamak gerekmektedir.
"Dört dilin, üç inancın ve farklı etnik yapıda insanları bir arada barındıran ve "Hoş Görü" kenti olarak adlandırılan Mardin'de, Üniversite, bilimsel ve demokratik eğitimin yapıldığı yer demektir. Bahsi geçen talihsiz beyanda olduğu gibi, Mardin'in bir tehlike ile karşı karşıya olmadığını, her gün daha fazla geliştiği inancındayız. Özgürlük, kime nerede ne yapacağını söylemeyi değil, bireyin kendi iradesi ile yaptıklarına saygı duymayı gerektirir."
Ne olmuştu?
Günlüoğlü dün yaptığı yazılı açıklamada öğrencilerin, büyükşehirlerdeki gençler gibi Mardin'de de "öpüşmeye, sevişmeye" başladığını söylerken, "Şimdiden önlem alınmaz ise, herkes bu vebalin altında kalabilir" demiş, yetkilileri göreve çağırmıştı.
Günlüoğlu açıklamasında şu ifadelere yer vermişti:
"İlimize üniversite kararı çıktığı zaman hepimiz çok sevindik. Artık çocuklarımız kendi memleketlerinde okuyabileceklerdi, ya da yakın illerden Mardin'e öğrenci gelecek, Mardin her yönden gelişecekti. Gerçekten de böyle oldu. Mardin her geçen gün gelişmeye başladı.
"Öyle bir gelişti ki, bu gelişme beraberinde birçok ahlaksızlığı da getirdi. Artık kız- erkek gençlerimiz özgürlük ve medeniyet adına el ele, kol kola, sarmaş dolaş, uluorta gezmeye, gün ortasında herkesin önünde hayasızca sevişmeye başladılar. Büyükşehirler Ankara, İstanbul ve İzmir'deki gençler arasındaki hayasızlık manzaraları Mardin'de de sık sık görülmeye başlandı. Gençlerimiz her geçen gün bu işi ilerletmeye başladı. Artık bir kısım gençlerimiz kız- erkek parklarda, çimenler, yada banklar üzerinde uzanarak işi öpüşerek sevişmeye kadar götürdü.
"İşte burada bizler sivil toplum kuruluşu olarak yetkilileri göreve davet ediyoruz. Bu işe el atmaz, gereken tedbirler alınmaz ise çok daha vahim manzaralar ile karşılaşabiliriz. Önce el ele, sonra sarılarak, sonra da dudak dudağa öpüşerek fiili zinaya doğru gidiliyor. Derhal bu ahlaksız davranışların önüne geçilmelidir. Bu kendini bilmez kişiler her yerde uyarılmalıdır." (ÇT)