Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Sorumlu Üyesi Hüseyin Yeşil, "Yıllardır uyarıyoruz. Hükümeti aklı selim olmaya çağırıyoruz" dedi.
Yeşil: Bakan sözünü tutsun
TMMOB Nükleer Enerji Santralleri çalışma grubunun da üyesi Yeşil, geçen aralıkta yaptıkları "TMMOB 5. Enerji Sempozyumu"nu hatırlattı.
"Bakan Güler o zaman nükleer santraller konusunda son derece duyarlı bir tavır takınmıştı. Kendisinden bu konuda toplantı talep etmiştik. Bize çok olumlu yaklaştı. Ancak toplantı yapmak bir kenara birdenbire nükleer santral faaliyetlerini hızlandırdı."
"Nükleer dayatılıyor"
Yeşil, "Nükleer santral meselesi 1977'den beri gündeme getiriliyor. Ama son denemde ortaya atılan elektrik ve doğalgaz krizleriyle nükleeri dayatmaya çalışıyorlar" dedi.
Şalter inerse hem karanlık hem soğuk olur
Hem oda olarak kendilerinin hem çevre örgütlerinin yıllardır yürüttüğü antinükleer santral mücadelesine kulak verilmesi gerektiğini ifade etti.
"Rusya ya da İran'ın doğalgazı kesme olasılığında soğukta kalma durumu yaşadık. Nükleer enerji konusunda da dışa bağımlılığımız devam edecek. Şalter kapanınca hem karanlıkta hem de soğukta kalacağız."
Yeşil, Akkuyu'nun daha önce de aynı projeyle gündeme geldiğine dikkat çekti ve "Yöre halkı bu konuda son derece duyarlı ve sorumluluklarının bilincinde zaten" dedi.
"Yerel kaynaklarımızın sadece yüzde 30'unu kullanıyor durumdayız. Alternatif enerji konusunda zengin bir ülkeyiz. Dışa bağımlı enerjiden vazgeçilsin. Hükümeti aklıselim olmaya çağırıyoruz."
Dünya nükleer enerjiyi terk ederken...
Avusturya'nın tek reaktörü Zwentendorf (Siemens), Amerika'daki TMI ve eski Sovyetler Birliği'ndeki Çernobil kazalarından da önce, 1978'de hiç işletilmeden kapatıldı.
İtalya, Çernobil faciasından sonra tüm reaktörlerini 1987'deki ulusal bir referandumla kapattı.
İspanya'da da şu ana kadar 3 reaktör kapatıldı.
İsveç ve Almanya nükleer enerjiden vazgeçme kararı aldılar ve her iki ülke de birer nükleer santralini kapatarak bu kararı hayata geçirmeye başladı.
ABD ve Kanada, 1978'den bu yana yeni sipariş vermedi.
Avustralya, Küba, Meksika, Portekiz, Yunanistan, İskoçya, Hollanda, İsviçre, Norveç, Endenozya, Vietnam, Tayland ve daha pek çok ülke nükleer planlarını terk etti.
Yer tespit edildi: Akkuyu
Bakan Güler bugün nükleer enerji yatırım ve inşa konularını da görüşmek üzere ABD'ye gitti. Hükümet nükleer enerji planlarına hızla devam ediyor.
Vatan gazetesinin haberine göre Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) danışmanlığında hükümetin açıklayacağı programda, 5 bin megawatt gücünde 3 ya da 4 nükleer santral üzerinde duruluyor.
Öncelikle Mersin'e bağlı Akkuyu, Sinop ve Kızılırmak deltasına üç santral kurulması değerlendirildi. Ancak santrallerin tek bir merkezde toplanması, merkezin de Akkuyu olması ağırlık kazandı.
Greenpeace: Vazgeçin nükleerden!
Greenpeace Akdeniz Örgütü, Nükleer Enerji Kampanya Çalışma Grubu yaptığı değerlendirmede nükleer enerjiden "Merhum" diye bahsediyor ve "Bir çoğumuzun ömrü kadar geçmişi olan nükleer enerji maceramız, tam öldü, zaten ölü doğmuş bir fikirdi gömüldü derken tekrar hortladı" diyor.
"Nükleer lobi tekrar kapımızda, aman kapıyı açmayın, açtırtmayın" diyen Greenpeace, "Nükleer enerjiden kaçışın nedeni çoğu zaman Çernobil kazası olarak gösterilir ya da gösterilmek istenir. Çernobil'den kaynaklanan radyoaktif serpinti 160 bin kilometrekare toprağı kirletti, en az 9 milyon insanı etkiledi ve 400 bin kişinin evinden olmasına yol açtı."
"Çernobil'den daha fazlası var"
Greenpeace kaza sonrasında çocuklardaki tiroit kanserlerinin 100 katı fazlalaştığını, kazanın Ukrayna, Beyaz Rusya ve Rusya'ya maliyetinin, 352 milyar dolar olarak hesaplandığını belirtiyor.
"Çernobil kazası gerçekten de şu ana kadar olan nükleer kazalar içinde en büyüğü, ama nükleer endüstrinin iddia ettiği gibi meydana gelmiş tek kaza değil. Ayrıca kazaların yalnızca eski 'Rus' teknolojilerinde meydana geldiği de bir yalan. Bırakın Çernobil'i, en modern teknoloji ve standartların eksik olmadığı Japonya'da bile kazaların ardı arkası kesilmiyor."
Sinop Bizim: Nükleer en kirli enerji
Nükleer santral kurulması söz konusu iller arasında Sinop, Mersin, Konya ve Sakarya'nın adı geçmesi Sinop Bizim Girişimi'ni harekete geçirdi.
Girişim "Turistik Sinop, radyoaktif Sinop'a karşı" diyerek yaptığı açıklamada "Nükleer santral değil, rüzgar çiftlikleri istiyoruz" diyor.
"Oldu bittiye getirecekler"
Sinop Bizim, TAEK'in 2006'da nükleer enerji inşaatlarıyla ilgili olarak "Bilgi Edinme Yasası"na rağmen hala açıklama yapmamasını diğer yandan hükümetin nükleer enerji kampanyasını "tek çaremiz bu" şeklinde yürütmesini "Hükümet bütün bağlantıları yaptıktan sonra bir 'oldu ve bitti' durumu yaratarak, insanları nükleer enerji tercihine mahkum bırakmak niyetinde" şeklinde yorumluyor.
"Sözde barışçıl nükleer enerjinin, uranyumun topraktan çıkarıldığı andan itibaren başlayan işlenişi, santrallerde kullanılması, atıklarının depolanması, çoğalan ve seyreltilmiş atıklardan bomba yapılıp Irak gibi işgal bölgelerini lanetli topraklar haline getirmesiyle süre giden bir ölüm döngüsü yarattığını, herkese tekrar tekrar anlatacağız"
Girişim antinükleer enerji kampanyası çalışmalarını başlatmış durumda.
TÜRÇEP'in sonuç bildirgesi
Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Yönetim Grubu, Bölge Platform temsilcilerinin katılımı ile Ziraat Mühendisleri Odası Ankara Şube salonunda toplandı.
Dönem Sekreteri Oktay Demirkan tarafından yönetilen toplantıda TÜRÇEP Koordinatörü Tanay Sıdkı Uyar'ın gündeme ilişkin katılımcıları bilgilendirmesinin ardından gerçekleşen toplantıda çeşitli kararlar alındı.
TÜRÇEP'in yayınladığı "Sonuç Bildirgesi"nde yer alan kararlar arasında,nükleer enerjiyle ilgili çalışmalara ağırlık verilmesi var.
Doğu Akdeniz Çevre Platformu'nun (DAÇE) ve Ege Çevre Platformu'nun (EGEÇEP) nükleer karşıtı mücadeleye ilişkin önerilerinin görüşülmesi sonrasında;alınan kararlardan bazıları şunlar:
* Nükleer karşıtı broşür ve afişlerin hazırlanıp tüm ülke düzeyinde dağıtımının yapılması,
* Nükleer karşıtı bir kampanyanın tüm nükleer karşıtlarıyla birlikte hazırlanıp sürdürülmesi için öncelikli olarak Ankara'da "Nükleer Karşıtı Kongre"nin toplanması için diğer nükleer karşıtı grup ve kişiler nezdinde girişimde bulunulması,
* Enerjinin etkin kullanımına ilişkin hazırlanmakta olan yasa tasarısının içerik olarak ülke gerçeklerinden ve gereksinimlerden uzak bir nitelik kazanması ve yasa çalışmalarının durması nedeniyle amaca uygun bir yasanın bir an önce çıkması için çalışma yapılması.
Toplantı katılımcıları, doğalgaz konusunda alternatif çözümler ve enerjide doğalgaza bağımlılığın azaltılmasını sağlayacak alternatif enerji kaynaklarının kullanımı ve yeni politikaların belirlenmesi görüşünde. (EZÖ/TK)