Eski Müdür ve Sanat Yönetmeni Mehmet Gökçer'in, görevinden istifa ettikten sonra, provalarına başladığı Nazım Hikmet'in "Kadınların İsyanı" oyununun repertuardan kaldırıldığını açıklaması üzerine, sorularımızı yanıtlayan Büyükışık, provaların teknik nedenlerle durdurulduğunu açıkladı.
Teknik nedenlerden kastınız nedir?"
Nazım Hikmet'in 'Kadınların İsyanı' adlı oyununun provaları 19 Ağustos tarihinde başladı. Daha sonra turneye gidildi ve provalara ara verildi.
Provalara yeniden başlanacak mı?"
Tabii. Yönetmeni Bursa dışında olduğu için prova düzeni çıkarılamıyor. Kendisine ulaşmaya çalıştık. Bursa'ya döndüğünde prova takvimi çıkarılacak.
Ne zaman sahnelenmesi planlanıyor?"
Bursa'nın Yıldırım ilçesinde yeni açılacak olan Barış Manço Kültür Merkezi'nde, 29 Ekim'de Cumhuriyetin 85. yıldönümünde ilk kez sergilenmesini planlıyoruz. Bu kültür merkezinin sorumluları Devlet Tiyatroları'yla ortak çalışma yapmak istediler. Bizde kabul ettik. Dönüşümlü olarak Yıldırım Barış Manço Kültür Merkezi'nde de Bursa DT'nin oyunlarını sergileyeceğiz.
Nazım Hikmet'in oyunun sizin tarafınızdan, yeni yönetim tarafından provalarının durdurulduğu ve repertuardan çıkartıldığı açıklandı?
Hiç olur mu öyle şey? Nazım Hikmet'in 'Memleketimden İnsan Manzaraları', 'Şeyh Bedrettin Destanı' ve 'Kuvay-ı Milliye' adlı eserlerini oyunlaştırmış biriyim.Bu açıklamayı yapan arkadaşın bunları çok iyi bilmesi gerek.
Bursa'da Devlet Tiyatroları ne zaman açılacak?
Bildiğiniz gibi Devlet Tiyatroları geleneğinde ve teamüllerinde sahnenin 1 Ekim'de açılması vardır. Ancak biz bu yıl sahneyi 11 Ekim tarihinde Oktay Arayıcı'nın 'Nafile Dünyası' adlı oyunla açacağız.
DT'nin bünyesinde olaylardan etkilendiğiniz için açılışın gerçekleşmediği, bir teamülün yıkıldığını söyleyebilir miyiz? Bir gelenek mi değişiyor?
Hayır. Devlet Tiyatroları teknik nedenlerle zaman zaman 1 Ekim dışında da perdelerini açtı. Biz de 11 Ekim tarihini öne çekmeye çalışıyoruz.
Neden bu tür bir açıklama yapıldı öyleyse? Son olaylarla ilgisi var mı?
Nazım Hikmet'in 'Kadınların İsyanı' oyunu beş yıl önce de repertuardaydı. Neden oynanmadı o arkadaşa sormak gerek. Ayrıca bu açıklamayı yapan arkadaşın 'Babaannem 100 Yaşında' ve 'Büyük Aşkların Sonuncusu' adlı oyunları var. Eğer kasıt ve ön yargı olsaydı, o oyunlar kalkardı. Benim Nazım Hikmet'in eserleriyle, oyunlarıyla ilgili bir sorun olamayacağına göre.
Siz o zaman, Devlet Tiyatroları'ndaki olaylarla ilgili aynı görüşte değilsiniz?
Arkadaşlarıma saygı duyuyorum ama katılmıyorum. Genel Müdürümüz tepki koyan arkadaşlarımızla aynı okullara gitmiş, aynı dersleri görmüş, yönetmenlik yapmıştır. Atamasıyla ilgili bir sorun görmediğim için bu görevi kabul ettim.
Nazım Hikmet'in "Kadınların İsyanı" adlı oyununun yönetmeni Mehmet Gökçar, provaları başlayan oyununun, istifası nedeniyle repertuardan kaldırıldığını iddia ederek, bir açıklama yapmıştı.
Mehmet Gökçar açıklamasında şunları söylemişti:
"Nazım Hikmet'e göre; 'Halkın belirlemediği, onaylamadığı hiçbir eylem, hiçbir etkinlik başarılı olamaz. Hiçbir devrim, hiçbir lider, hiçbir oyun'.
"1961'de yazdığı ve bu sene ilk kez Bursa Devlet Tiyatrosu'nda dünya prömiyerine hazırlanan 'Kadınların İsyanı' adlı oyununda da bu düşüncesini ortaya koyan Nazım Hikmet, dünya barışını savunurken ' gerçek barışın' toplum bilinciyle ütopik olmaktan çıkacağını gözler önüne seriyordu. Ve bir kez daha siyasetin eli önce sanata, sonra tiyatroya ve Nazım Hikmet'e uzandı.
"Bursa Devlet Tiyatrosu müdürlüğü ve sanat yönetmenliği görevimden istifa etme nedenlerimle paralel olarak -barışı savunurken kaosa hizmet eden zihniyetin hazırladığı bu ortamda, Nazım Hikmet'in oyununun dünya prömiyerine imza atmanın öncelikle bu büyük yazara haksızlık olacağını bilmeme rağmen- Muhsin Ertuğrul hocanın 'Benden sonra tufan olmasın' sözlerine olan inancım ve tiyatroya duyduğum saygı nedeniyle oyunun provalarına rejisör olarak devam edeceğimi açıkladım.
"Fakat yeni yönetim Nazım Hikmet'in 'Kadınlar İsyanı' adlı oyununu belirsiz bir tarihe kadar erteleme kararı aldı. Ben de kendilerinin dolaylı sansür kararlarını doğru buluyor; bu oyunu şafaktan önceki karanlığa hapsetmek istemiyorum." (AD)