Sivil toplum örgütleri, Türkiye'deki mülteci kız çocuklarının zorla evlendirilmelerine ilişkin herkesi bu insanlık suçuna ortak olmamaya; sorumlu devlet kuruluşlarını çocuk hakkı ihlalini önlemeye yönelik tedbirleri almaya ve gerekli yaptırımları uygulamaya çağırdı.
İlk gözden çıkarılan, "göz koyulan"
Aralarında kadın ve çocuk hakları örgütlerinin de yer aldığı 36 örgüt ortak yaptığı açıklamada, özellikle son bir yıldır Suriye, Rojova, Şengal ve Kobanê’daki savaştan kaçmak zorunda kalan binlerce kişinin Türkiye’de en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanamadığı koşullarda, her gün ayrımcılık ve şiddetle yüz yüze gelerek hayatta kalma mücadelesi sürdürdüğünün altı çizildi.
Açıklamada, böylesi kırılgan durumlarda ilk gözden çıkarılan ya da ilk “göz koyulan” kız çocuklarının, tecavüz tehlikesine karşı koruma, başlık parası, bakım yükünden kurtulma gibi bahane ve nedenlerle Türkiye vatandaşları ya da kendi vatandaşlarıyla evlendirildiklerine ilişkin iddialara dikkat çekildi.
İddialar araştırılmıyor
Ancak bu iddiaların araştırılması yönünde herhangi bir çalışmanın başlatılmamış olmasının, devlet yetkililerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştiğine dair kamuoyu nezdinde şüphe uyandırdığı belirtildi.
Açıklamada, kız çocuklarının evlendirilmesine göz yummanın evlilik içi tecavüze uğramalarına seyirci kalmak anlamına geleceği belirtilerek sorumlular göreve çağrıldı.
"Savaşın, zorla yerinden edilmiş olmanın, yakınlarını kaybetmenin ağır ruhsal yükünün üzerine bir de devletin göz yummasından dolayı gerçekleşen ve evlilik kurumuyla perdelenen tecavüzün, erken yitirilen çocukluğun, hazır olmadan çocuk sahibi olmanın travmatik etkileri kız çocuklarının ruh ve bedenlerinde yaşamları boyunca taşıyacakları izler bırakıyor.
Göz yumanlar da müşterek fail
"Çocuk haklarının uygulanmasından ve izlenmesinden sorumlu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere Çocuk Koruma Kanununda belirtildiği üzere adli ve idari merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu bildirmekle yükümlü.
"Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşen, çocuk ve kadın hakları açısından çok ciddi bir ihlal alanı olan çocuk yaşta evlendirilmeler- ister TC vatandaşı, ister sığınmacı olsun- Türkiye Cumhuriyeti devletinin yetki alanına girmekle birlikte bu suçu işleyenler kadar suçun işlenmesine göz yuman ilgili kurumların da suçun müşterek faili olduğunu/olacağını gösteriyor.
"Medyada konuyla ilgili yayınlanan haberlerin ve ALO183, BİMER gibi yollarla yapılan şikâyetlerin ihbar kabul edilerek gerekli inceleme ve soruşturmaların yapılması gerekiyor." (NV)
Açıklamayı imzalayan örgütler: Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çekirdek Çocuk, Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), Diyarbakır Barosu, Eşit Haklar İzleme Derneği, Gündem Çocuk Derneği, Hayata Destek, Hititspor, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları ve Göç Araştırmaları Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları- Yeni Çözümler Derneği, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kaos GL, Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği, Lambdaistanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği |