Fotoğraf: Nadire Mater/ bianet
Politeknik dün sabah saatlerinde geçtiği haberde, Fındıklı Parkı'nda bulunan proje tanıtım ofisindeki İBB görevlisinin açıklamalarına dayandırarak Kabataş'ta yapımı süren "Martı Projesi"nin iptal edildiğini duyurmuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kabataş Martı Projesi'nin iptal edildiğine dair çıkan haberler hakkında projeyi iptal etmediklerini aksine düzenlemeye devam edeceklerini söyledi.
Birgün'den Uğur Şahin'e konuşan projenin mimarı Hakan Kıran ise, "Bana bilgi gelmedi. Sizinle aynı bilgiye sahibim" diye konuştu.
Bugün konuyla ilgili bir açıklama da TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nden geldi.
"Açıklamada "Günümüzde dava konusu planların esasını teşkil eden 'Kabataş Ulaşım Transfer Alanı'nı öneren tüm Beyoğlu Koruma Amaçlı Nazım Ve İmar Planları yargı tarafından iptal edilmiş bulunmaktadır" denildi.
"Usülsüz bir süreç devam ediyor"
Mimarlar Odası yaptığı açıklamada, "Hiçbir onayı olmayan devasa bir projeye göre kamuyu ve kenti geri dönüşü mümkün olmayan zararlara uğratan baştan aşağı hukuksuz ve usulsüz bir süreç halen devam ettirilmektedir" denildi ve eklendi:
"İBB'nin yaptığı son açıklama da bu usulsüzlüğü zımnen kabul etmekte ve zaten metro inşaatında da çökmelerle kendini gösterdiği gibi fiziki olarak yapılması olağan üstü zeminsel ve çevresel tehditler oluşturacak olan 'onaysız proje'de önerilen yeraltı yol inşaatlarından vazgeçildiğini bildirip asıl sorunu geçiştirmeye çalışmaktadır."
Açıklamada ayrıca "Asıl sorun esasen onayı olmayan bir projenin kısmen iptal edildiği ya da iptal edilmediği tartışmaları arasında gözden kaçılmayacak kadar önemlidir" ifadeleri kullanıldı.
"Yargı tarafından iptal edilmiş bulunmaktadır"
Mimarlar Odası'nın açıklamasında proje alanının geçmişi 5. yüzyıla uzanan bir dünya mirası olduğu vurgulanarak, "Yıllardır bu önemli sit alanının ve etkileşimde bulunduğu başta Tarihi Yarımada olmak üzere sit alanlarının görsel ve fiziksel bütünlüğünün korunmasına dair alınan onlarca koruma kurulu, ilke ve yargı kararına rağmen" devam ettiği kaydedildi.
Açıklama şu ifadeler yer aldı:
"Martı Projesi olarak anılan (Bodrum katları ve kaçak olarak yapılan mevcut dolguyu içermeyen) ve 2006 yılında kurula iletilmiş olan avan projenin iskele ve dolgu sınırları; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge kurulunca 17.07.2008 tarih ve 1996 sayılı kararı ile söz konusu 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KAUİP Beyoğlu planlarına işlenmiş ve 1/5000 ölçekli KANİP: Beyoğlu Kentsel Sit Alanına İlişkin 07.01.2009 tarih ve 2302 sayılı kurul kararı ile uygun bulunan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı 21.05.2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylanarak yürürlüğe girmiştir.
"Ancak günümüzde dava konusu planların esasını teşkil eden 'Kabataş Ulaşım Transfer Alanı'nı öneren tüm Beyoğlu Koruma Amaçlı Nazım Ve İmar Planları yargı tarafından iptal edilmiş bulunmaktadır.
"Bu açık ve net hukuki duruma rağmen tarihi, doğal, kültürel değerler ve kentsel yaşam açısından son derece hassas davranılması gerekli olan bu önemli bölgede; koruma amaçlı imar planlarının yargı kararları doğrultusunda düzenlenmesi beklenmeden ve kuruldan onay dahi alınmadan değiştirilen yeni bir avan projeye göre düzenlenen transfer merkezi kıyı iskele yapısı ve dolgusu fiilen uygulamaya başlatılmıştır.
"Kent suçu meşrulaştırılmaya çalışılıyor"
"Bütün uyarılara rağmen dolgu inşaatı devam ettirilerek açık bir 'kent suçu' işlenmiş bu suçu meşrulaştırmak örtbas etmek üzere adına kıyı şeridinin deniz tarafında kalan sadece kaçak yapılan dolgu alanını kapsayan yeni bir imar planı üretilerek yeni bir suç işlenmiştir.
"Askıya çıkarılan ve Odamız ve Şehir Plancıları Odası tarafından yargıya taşınan ve yargı süreci halen devam eden ve dava konusu planın amaç maddesinde onay gerektiren proje ve plan değişikliğinden bahsedilmeyerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 05.07.2017 tarih ve 11598 sayılı yazısında ise, Kabataş Taksim Füniküler Hattının, Bağcılar-Kabataş Tramvayının, yapılması planlanan Tekstilkent-Kabataş Metrosunun, Çağlayan-Kabataş Metrosunun, karayolu toplu taşıma araçlarının, taksilerin, denizyolu hizmeti veren firmaların belli bir sistem içerisinde yeniden düzenlenmesi amacıyla hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Teklifinin, denilerek konuyla ilgili kamu idareleri açıkça yanıltılmıştır.
"Ancak halen mevcut ve boğazın o görkemli girişi başta olmak üzere tüm tarihi yarımada manzarasını ve boğaz trafiğini olumsuz etkileyen ve inşası sırasın da meydana gelen titreşimlerle çevresindeki tarihi yapılar tehdit altına alan bu hukuksuz ve izansız dolgu alanının devasa büyüklüğünün; halen de onaylı olmayan ve tüm trafiği yeraltına alarak zemin altında rant tesisleri içeren ve İBB deyimiyle halen de onaysız bulunan ve Beyoğlu koruma Nazım ve Uygulama İmar Planları yeniden yapılıp onaylanıncaya da kadar da gündeme getirilmemesi gereken 'Kabataş Meydan Düzenlemesi ve Transfer Merkezi (Martı)projesine göre belirlendiği hususu göz ardı edilmeye çalışılmıştır.
"Ortada açık bir suç var"
"Sonuç olarak ortada açık bir suç vardır.
"Hiçbir onayı olmayan devasa bir projeye göre kamuyu ve kenti geri dönüşü mümkün olmayan zararlara uğratan baştan aşağı hukuksuz ve usulsüz bir süreç halen devam ettirilmektedir.
"İBB'nin yaptığı son açıklama da bu usulsüzlüğü zımnen kabul etmekte ve zaten metro inşaatında da çökmelerle kendini gösterdiği gibi fiziki olarak yapılması olağan üstü zeminsel ve çevresel tehditler oluşturacak olan 'onaysız proje'de önerilen yeraltı yol inşaatlarından vazgeçildiğini bildirip asıl sorunu geçiştirmeye çalışmaktadır.
"Öncelikle, Kabataş transfer merkezi yapı ve çevresinin tümünü ve Beyoğlu Kentsel Sit Alanının Tümünü Ve Etkileşim Sahalarını İçerecek Biçimde Yeniden Ele Alınması Bilimsel ve Hukuksal Bir Zorunluluktur.
"Yargı önünde hesap sorulmalıdır"
"Bu zorunluluğun ötesinde bu güne kadar yapılan bütün hukuksuzluk ve usulsüzlüklerin, kamunun ve çevrenin uğratıldığı zararların tazmin edilmesi ve tüm idari, teknik ve mesleki sorumlulardan adil bir yargı önünde hesap sorulmalıdır.
"Asıl sorun esasen onayı olmayan bir projenin kısmen iptal edildiği ya da iptal edilmediği tartışmaları arasında gözden kaçılmayacak kadar önemlidir.
"Ve kentimiz ve ülkemiz açısından önem taşıyan kamusal ve toplumsal projelerinin planlama, projelendirme, uygulama ve kamusal denetim aşamalarında ki sorumsuzluk ve hukuksuzluğu örneklediği için bir o kadar da vahimdir."
Kabataş Martı Projesi hakkındaToplamda 100 bin metrekareden fazla bir alanı kapsayan "Kanat çırpan dev martı" formundaki "Deniz Terminali İskeleleri Dolgu ve Yakın Çevresi Revizyonu Projesi” 2005 yılında mimar Hakan Kıran tarafından tasarlandı. 2009’da İBB Yapı İşleri Daire Başkanlığı tarafından satın alınan proje, İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandı. Dönemin AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş projenin resmi duyurusunu “ustalık dönemi eserim” sözleriyle yaptı. Aralık 2010’da Beyoğlu kentsel sit alanı koruma amaçlı uygulama imar plan notlarında Kabataş ulaşım transfer alanına yer verildi. 2011 yılında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ve plan onayı alındı. Mayıs 2016’da İBB Meclisi, projenin 5 binlik ve binlik imar planlarını onayladı. Projede ne vardı?Proje kapsamında deniz, raylı sistem ve karayolu taşımacılığının birleşeceği bir transfer merkezi kurulması hedefleniyor. * Proje tamamlandığında böyle görünecek. Fotoğraf: İBB Denizin doldurulmasıyla oluşturulacak meydanda yolcu peronu, geleneksel deniz tekneleri, ulaşım birimleri ile yeme-içme salonları yer alacak. Dolmabahçe-Fındıklı arasındaki araç trafiği yeraltına alınacak, yayalaştırılan 10 bin metrekarelik alan yaya, yeşil alan ve bisikletlere ayrılacak. Mimar Kıran dava açmıştıMimar Hakan Kıran, projenin Kabataş ve İstanbul açısından yaratacağı sorunlar ve zararları hakkında İstanbulluları bilgilendiren, İBB’yi projeden vazgeçmeye çağıran mühendisler, mimarlar ve kent savunucuları hakkında projenin itibarını ve kendisinin mesleki itibarını zedelemek suçlamasıyla dava açmıştı. İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, Martı Projesi’nin, topluma mal olmuş ve her kesimi ilgilendiren geniş kapsamlı bir proje olduğunu, kamunun eleştiri hakkı bulunduğunu ve Kıran’ın katlanma yükümlülüğü olduğunu belirtmişti. |
(PT)