Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in yanıtlaması için verdiği soru önergesinde mevsimlik gezici tarım işçiliği yapan çocukların sorunlarını vurguladı.
Soru önergesinde Türkiye’deki 18 yaş altı mevsimlik gezici tarım işçisi (MGTİ ) çocuk sayısının kesin olarak bilinmediğini belirten Kürkçü, bunun çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden biri olduğunu ifade etti.
“Mevsimlik gezici tarım işçiliği yaşam koşullarının uygunsuzluğu (sağlıksız barınaklar, temiz içme-kullanma suyunun olmayışı, yaşam alanında biriken atıklar, sağlıksız tuvalet, gıda yetersizliği vb.), işin niteliğine bağlı olarak maruz kaldıkları riskler (tarım ilacı, tozlar, güneş, gürültü, ısı etkisi) ve sağlık sorunları (kazalar ve yaralanmalar, böcek sokmaları, güneş çarpması vb) ile temel insan hakkı olan hizmetlere (sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler) ulaşamama nedeniyle çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden biridir.”
Kürkçü bu çocukların sadece yoksullukla mücadele etmediğini, aynı zamanda temel eğitim ve yaşam boyu öğrenme olanaklarından yoksun kalmalarından dolayı sosyal dışlanmanın bütün boyutlarına maruz kaldıklarını da hatırlattı.
“MGTİ aileler ancak, ortalama dört ay sürekli adreslerinde kalmaktadır. Bu durum mevsimlik tarım işçisi çocukların 180 günlük eğitim yılının 60 gününü tarlada çalıştıkları için kaçırdıklarını göstermektedir.”
Önergede vurgulanan bir başka nokta da bu ailelerin çoğunluğunun 90’lardan itibaren zorunlu göçle evlerini terk eden Kürt aileleri olduğuydu.
“İşçilerin çalışmak için gittikleri bölgelerde ayrımcılık ve ötekileştirme sorunlarıyla karşılaşmalarının, zaman zaman “ırkçılığa ve şovenizme ” varan aşağılama ve saldırıya maruz kalmalarının en önemli sebebi budur.”
Önergede verilen bilgilere göre, her aile bir yıl içinde ortalama üç farklı ile gidiyor ve yaklaşık 7-8 ay yaşadıkları tarım alanlarında çadır ya da briket kulübelerde barınıyor. Temiz içme suyu bulamamaktan atıklara, böcek sokmalarından bilinçsiz kullanılan tarım ilaçlarına kadar birçok riskle iç içe yaşıyor.
Risk dolu yaşamlar
Yetişkin işçilerin yaklaşık yüzde 6’sının, çocukların ise yaklaşık yüzde 12’sinin iş kazası geçirdiğini belirtildiği önergede çocukların yaşadığı sorunlar şu ifadelerle yer aldı.
“Tarlada geçen yaşama bağlı yılan, akrep (% 17) ve böcek sokmaları (% 65) sık karşılaşılan sağlık problemleridir.
“Çocuklar kendi fiziksel güçlerinin üstünde ve ergonomik olmayan araç gereçle çalışmaları nedeniyle kas iskelet sistemi ağrıları ve yaralanmaları ile karşılaşmaktadır. Gerek tarlalarda geçirilen zaman gerekse eldiven ve benzeri koruyucu olmadan yapılan toplama ve hasat işleri çocukların organik tozlar, toprak ve bitkilerle temasını arttırmakta alerjik ve kontak dermatitlere neden olmaktadır.
“Tarım alanlarındaki tehlikeli işlerden biri olan ilaçlama işleminden çocukların yaklaşık yüzde 4’ü doğrudan, diğerleri ise dolaylı olarak etkilenmektedir. Uzun süreli tarım ilacına maruz kalmanın, kanser, zihinsel engel, kısırlık, kendiliğinden düşük, intihar gibi pek çok fiziksel, ruhsal ve nörolojik sağlık sorunlarına neden olduğu bildirilmektedir.
“Kötü yaşam koşulları, çocukların güvensiz içme ve kullanma suyu tüketmeleri, banyo, tuvalet donanımının yetersiz olması nedeniyle çocuklarda ishalli hastalık görülmektedir.
“Düzensiz yaşam, ulaşım sorunları ve çalışılan yerdeki sağlık kurumları hakkındaki bilgisizlik tedavi uyumunu zorlaştırarak özellikle tüberküloz gibi uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklarda tedavi başarısızlıklarına neden olmaktadır.”
Eğitim hakkı
Soru önergesindeki sorular arasında 2012 ve 2013 yıllarında aylara göre hangi ilden hangi ile kaç mevsimlik gezici tarım işçisinin göç ettiği, kaçının 18 yaşın altında olduğu, bu çocukların kaçının zorunlu temel eğitime katıldığı da yer aldı.
Ayrıca bakanlığınmevsimlik gezici tarım işçiliği kapsamında çocuk emeğinin sona erdirilmesi konusundaki çalışmalarının, Türkiye’nin bu işçilik biçimlerinin 2015 yılına kadar sona erdirilmesine yönelik taahhüt konusunda gerçekleştirdiğiniz çalışmaların ne olduğu ve çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi durumunda geçim stratejisi çocuk emeğine dayalı olan ailelerin gelir kayıplarının nasıl telafi edileceği de soruldu. (YY)
Ertuğrul Kürkçü'nün soru önergesine buradan ulaşabilirsiniz.