Özgür Benol ve Mine Selin Sayarı 14 Ekim'de İncirli'den bindikleri metrobüste biri sivil polis üç kişi tarafından darp edildiklerini iddia etti. Metrobüs'te adalet-adaletsizlik gibi kavramlar üzerine kendi aralarında tartışırken sivil bir kadın polis, eşi ve polisin kızkardeşinin kendilerine saldırdığını söyleyen Benol ve Sayarı polisten ve beraberindeki iki kişiden şikayetçi oldu.
Benol ve Sayarı metrobüste ve karakolda yaşadıklarını bianet'e anlattı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dördüncü sınıfta okuyan arkadaşıyla normal bir ses tonuyla adalet kavramı üzerine tartıştıklarını söyleyen Özgür Benol, metrobüsteki bir sivil polisin konuştuklarından rahatsız olduğunu ve bir bahane bularak kendilerine saldırdığını iddia etti. Mine Sayarı da sivil polisin kendi düşüncelerine karşıt görüşte olduğu için onlara saldırdığını, bunu bir tür namus bekçiliği ile örtmeye çalıştığını söyledi.
Benol metrobüste aynı direğe dayandıkları sivil polisin önce temas ettikleri gerekçesiyle kendilerini uyardığını, ardından temas etmemeye dikkat etmesine rağmen polisin yanındakilerle kendilerini hakkında tehditkâr ve tacizkâr biçimde konuştuklarını anlattı. Ancak metrobüsün fren yaptığı bir anda arkadaşının sivil polise değdiğini söyleyen Benol şöyle devam etti. "Ben polisim, size sevişmeyeceksiniz demedim mi, diyerek arkadaşımın saçını tuttu ve saldırdı. Adam da saldırdı, kocası varmış, ben farkında değilim, dönüp bakmamıştım bile. Adam arkadaşıma yumruk salladı."
Mine kendini kurtardıktan sonra polisin kız kardeşinin tekrar saldırdığını; Benol da tekditkâr bağırmaların sürdüğünü ve kendisinin polisin eşi tarafından darp edildiğini, yere doğru eğildiğinde bu kişinin yüzüne tekme attığını söyledi.
Tanıkları yıldırdılar
Benol metrobüs durduktan sonra gelen sivil polisin kendileriyle ilgilenmek yerine kadın polisin kimliğini göstermesi üzerine onunla ilgilendiğini, daha sonra gelen devriye polislerinin de benzer bir tavır gösterdiklerini anlattı. Metrobüste tanıklık etmek isteyenlerin, hatta tanıklık etmek için telefon bilgelerini vermek isteyenlerin olduğunu; ama önce metrobüs durduğunda gelen sivil polisin, sonra da karakol polislerinin tanıkları dikkate almadığını belirten Benol, "Polis gelene kadar tanıklık etmek isteyenlerin çoğu gitti. Polis geldikten sonra da ağırdan aldı, başka gidenler de oldu, sadece en son kalan bir kişi bizimle karakola geldi. Hatta karakolda bekledikten sonra hastaneye de geldi" dedi.
Yüzünden ve gözünden yaralanan Özgür Benol da burnunda ödem, vücudunda morarmalar oluşan ve saçları koparılan Sayarı da gittikleri hastaneden rapor aldı. Darp edilmiş halde karakolda bekletildiklerini ifade eden Benol, hastane dönüşünde de karakolda oyalandıklarını, olayın sabah saatlerinde gerçekleştiğini, karakoldan çıktıkların da ise gece olduğunu aktardı. Olay olduğunda gözünün çok kötü durumda olduğunu, ısrarlarına rağmen fotoğrafının çekilmediğini, söylediklerinin kaale alınmadan ifadesine "fotoğrafımı kendim getireceğim" diye yazıldığını da sözlerine ekledi.
Ortak ifade
Tanıkların konuşmaması üzerine bir soruşturma yürütüldüğünü söyleyen Benol'un annesi avukat Gülderen Ertaş ise doğru dürüst olay yeri tespiti yapılmadığını, polisin tanıkların ismini belirlemediğini belirtti. Ertaş, karakolda, saldırıda bulunduğu iddia edilen üç kişinin ifadesinin bir arada, birbirlerini dinleyerek alınmasını da eleştirdi. (YY)