Fotoğraf: Twitter - Mersin Öğrenci Kolektifleri
Mersin Üniversitesi'nde 11 Mart 2015 tarihinde Nihal Atsız anmasını protesto eden 40 öğrenci hakkında bir yıl sonra "2911 gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet", "kamu malına zarar verme", "terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılma", "örgüt üyesi olma" ve "örgüt adına propaganda yapma" iddiasıyla açılan dava sonuçlandı.
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört yıldır devam eden davada mahkeme 40 öğrenciden 33'üne ayrı gerekçelerle hapis cezası verdi. 7 öğrenci ise beraat etti.
TIKLAYIN - Mersin Üniversitesi'ndeki Nihal Atsız Anmasında Neler Yaşandı?
“Kamu malına zarar vermekten beraat"
Öğrencilerin avukatlarından Sebahat Gençtarih, şu bilgileri verdi:
“Dosyada 40 üniversite öğrencisi yargılandı. Yargılama 2016 yılından bu yana devam ediyordu. 22 öğrenciye 'terör örgütünün propagandasına dönüştürülen ‘toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kimliklerini gizleyerek katılmak' iddiasıyla 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
"Sanıklardan 22'sine polise mukavemet suçlamasıyla 18 ay 22 gün, 11 kişiye de 2911 sayılı yasaya muhalefetten, 32/1 maddesi gereği uyarıya rağmen dağılmama suçundan 5 ay, 2911 sayılı kanuna muhalefet etmek suçunun 31. maddesince sopa, taş, soda şişesi gibi yaralayıcı madde ile katılmak iddiasıyla 2 yıl 1 ay, görevli memura etkin direnme suçlamasıyla da 14 ay hapis cezası verilmiştir.
"Sanıklardan 6'sı sosyal medya paylaşımlarında terör örgütünün propagandasını yapmak iddiasıyla 1 yıl 6 ay 22 gün, 1 kişi birleşen Mersin 10. Asliye Ceza dosyasından kamu malına zarar verme suçundan 10 ay hapis cezası almıştır.
"Sanıkların tamamı ise suç işlemek için anlaşma, okul içerisinde örgüt propagandası yapmak, silahlı terör örgütüne üye olmak ve mala zarar verme ve kamu malına zarar verme suçlamalarından beraat ettiler.”
Avukat Gençtarih: İtiraz edeceğiz
Avukat Gençtarih, "Müvekillerimiz açısından kabul edemeyeceğimiz bir durum. Verilen cezalar ve yargılama süreci başından beri demokrat ve sosyalist öğrencilere karşı ayrımcı. Bu cezalara İstinaf ve sonrasında yargıtay yollarına başvuru yaparak itiraz edeceğiz" dedi.
"Amaç muhalif öğrencileri okuldan uzaklaştırmak"
Ceza alan öğrencilerden Melik Dikenyol ise şunları söyledi: "Muhalif öğrencileri okuldan uzaklaştırmak temel amaçlarıydı. 4 yıldır devam eden bu dava sürecinde birçok arkadaşımız okulu bırakmak zorunda kaldı. Bir nevi eğitim öğretim hakları engellendi. Sonrasında ise haksız hukuksuz bir şekilde ağır cezalarla cezalandırıldık. Ne yazık ki gelinen aşamada ülkenin geleceği, sorgulayan ve düşünen kesimi dediğimiz gençler hukuksuz bir şekilde, muhalif kimliklerinden dolayı yargılamaya tabi tutuluyor. Bizler o dönemde üniversite öğrencileri olarak, sadece hukuka ve anayasaya uygun olan demokratik tepki ve fikir hürriyeti hakkımızı dile getirmiştik.”
"Demokratik taleplerimizi dile getirdik"
Öğrencilerden Kadir Keleş de, "Ben de tüm ceza alan arkadaşlarım gibi şaşkınım. Doğrusu bu kadar yüksek bir ceza alacağımızı düşünmüyordum. Yeterince mağdur edildiğimizi düşünüyorum. Bizler kendimizi hep bu ülkenin barış isteyen gençleri olarak gördük. O dönemde anayasaya uygun demokratik taleplerimizi dile getirdik. Tek temennim cezanın istinafta bozulması ve gerekli kamuoyunun oluşmasıdır" diye konuştu.
Ne olmuştu?
Mersin Üniversitesi’nde 11 Aralık 2015'te yazar Nihal Atsız anmasına tepki gösteren öğrenciler ve polis arasında arbede çıkmış, arbede sonrası 40 öğrenciye okul yönetimi iki döneme kadar uzaklaştırma cezası vermişti. Karara karşı dava açan öğrenciler davayı kazanıp okula dönmelerine rağmen 1 ay sonra aynı gerekçeyle tekrar uzaklaştırma cezası almışlardı. Yine aynı gerekçelerle 11 Mart 2016 tarihinde açılan iddianame kapsamında gözaltına alınan 25 öğrenciden 4’ü “örgüt üyesi olma”, ”örgüt propagandası yapma”,”kitlesel şiddet eylemini organize etme, eyleme katılarak gerilimi tırmandırma” gerekçeleriyle tutuklanırken, 11 öğrenci adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
(AE/SO)