Altaylı, SKY Türk’te yayınlanan “Kan Uykusundan Uyanmak” adlı programda gazeteci Gülay Göktürk’ün orduya yönelik görüşlerine istinaden, Haber Türk Web Sitesindeki köşesinde, şu ifadeye yer verdi:
“Hanımefendi belki farkındasınız, belki değilsiniz ama o ordu sizin bacak aranızı da koruyor… Türk ordusuna sallayan hanımefendi bilmelidir ki, Türk ordusu Türkiye’nin sınırlarını korur. O sınır ne yazık ki, kadınlarımızın bacak arasına kadar uzanır.”
"Altaylı ilk kez yapmıyor"
MEDİZ, "Önceki yıllarda da fikrine katılmadığı kadınlara yönelik cinsel tacize ve hakarete varan ifadeleriyle karşılaştık" diyerek Altaylı'nın hak savunucusu, avukat Eren Keskin'e yönelik "Gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim" sözlerini hatırlattı
Medyayı kadın hakları açısından takip eden platform Altaylı'ya "Kadınlar toprak ya da eşya değildir. Kadınların akılları, fikirleri, düşünceleri vardır. Kadınlar kimsenin mülkü değildir. Kadınların bedenleri, bacak araları, dirsekleri, topukları veya herhangi bir uzuvları savaş alanı ya da kimsenin koruma alanı değildir" dedi ve ekledi.
- Kadınlar ve bedenleri ve cinsellikleri ve kadınlara karşı işlenebilecek tecavüz gibi suçlar medya mensuplarının, siyasilerin, herhangi bir siyasi tartışmanın malzemesi ya da tehdit aracı değildir.
- Erkek gazeteciler, yazarlar, fikrine katılmadıkları kadınlara yanıtlarında o konudaki farklı, karşıt fikirlerini yazabilirler. Fikir kıtlığı çekmeleri söz konusu olsa dahi kadınların ‘bacak araları’, ‘yatak odaları’ yani cinselliklerini anarak saldırmak yoluna gidemezler. Erkeklerle tartışırken yapılmayan bu bedensel ve cinsel atıfları kadınlarla tartışırken kullanmak cinsiyet ayrımcılığı ve kadın düşmanlığı yapmak demektir. Böyle yapıldığı durumda, tekil olarak o kadına ve onun şahsında tüm kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı ve taciz söz konusudur. Cinsiyet ayrımcılığı yapmak ve cinsel taciz gazetecilik etiğiyle asla bağdaşmayacağı gibi yasal olarak da suçtur. (EZÖ)