İsveçli aktivist Greta Thunberg'in Ağustos 2018'de iklim krizine dikkat çekmek için başlattığı okul grevi bugün 40. haftasında.
Greta'nın çağrısıyla bugün 119 ülkede genç iklim aktivistleri ikinci kez küresel iklim grevi için okullarını "kırdılar."
Türkiye'de Samsun, Adıyaman, Muğla, Malatya, İstanbul, Ankara, Antalya, Balıkesir, Edirne, Lüleburgaz ve İzmir'de çocuklar okula gitmek yerine, yaşanabilir bir gelecek talebiyle greve katıldı. İstanbul'daki grev için buluşma noktası Maçka Sanat Parkı oldu.
Saat 12.00'da bir araya gelen öğrenciler, "Söz bitti, sıra eylemde", "Ey büyük insanlar iklim krizi sizin, iklim grevi bizim eserimiz", "Geleceğimizi elimizden alma", "Yıldızlarımız görebilmek istiyoruz" yazılı pankartlar taşıdılar. Açıklama yaptıktan sonra da sloganlarla yürüyüşe geçtiler.
İkinci küresel iklim grevi
Türkiye'de okul grevleri 15 Mart 2019'da Atlas Sarrafoğlu'nun çağrısını yaptığı Bebek Parkı'ndaki okul greviyle başlamıştı.
TIKLAYIN-Bebek Parkında Okul Grevi yapan Öğrenciler: Başka Gezegenimiz Yok
15 Mart'tan itibaren İstanbul'dan Ayvalık'a birçok farklı şehirde genç aktivistler, enerji politikalarının değişmesini, sera gazı emisyonlarının acil önlemler ile azaltılmasını ve Paris Anlaşması'nın ortaya koyduğu 1,5 C derece hedefi için ülkelerin hemen şimdi harekete geçmesini talep ediyor.
İkinci küresel iklim grevinde bir araya gelen öğrenciler, bu sefer çok daha kalabalık bir şekilde taleplerini yinelediler.
Deniz Cevikus: Neyi bekliyoruz?
11 yaşındaki iklim aktivisti Deniz Çevikus yaptığı konuşmada kendisinin greve çıkma kararını "iklim krizi yüzünden Kuzey Amerika'da bir kutup girdabına yakalanarak donan bir fokun resmini" görmesiyle verdiğini söyleyerek başladı.
"Size soruyorum. Eğer bir kişiyi harekete geçirmek için sadece bir fotoğraf yetebiliyorsa neyi bekliyoruz? 15 Mart'tan beri sayımız ne kadar az olursa olsun, hatta tek başıma kaldığım günlerde bile düzenli olarak her cuma günü okulumda iklim için eylem yapıyorum. Çünkü ne kadar küçük görünürse görünsün her eylem önemlidir."
Ece Doğa Bayraktar: Tek başınıza çok şey değiştirebilirsiniz
Sonrasında söz alan iklim aktivisti Ece Doğa Bayraktar ise şunları söyledi:
"Hani diyorsunuz ya 'Daha 12 yıl var bir ara bir şeyler yaparız' ya da 'E zaten eninde sonunda öleceğiz o zaman bugünün tadını çıkaralım.' Bazılarınız ise 'Tek başımıza bütün dünyayı nasıl kurtaralım ki?' diyorsunuz. İşte bu düşünceleriniz çok saçma çünkü siz o bir plastik şişeyi çöpe değil geri dönüşüme atsanız veya banyoda tükettiğiniz su yerine 1 kova su harcasanız tek başınıza çok şey değiştirebilirsiniz."
Yağmur Ocak: Lütfen harekete geçin
Yağmur Ocak ise çocukların geleceğiyle oynamamak için "harekete geçin" çağrısında bulundu.
"12 yıl sonra Dünya'ya meteor çarpacak ve her şey yok olacak desek, hemen panik olursunuz. Tüm ülkeler birleşip meteoru durdurmaya yönelik çalışmalar yapmaya başlar. Bunun yerine biz size diyoruz ki '12 yıl sonra iklim krizi yüzünden dünyamız yok olma sürecine gircek.' Ama siz bizi umursamıyorsunuz.
"Meteor çarpması doğal bir felaket ve tabii ki bunu engellemek için tüm dünya elinden geleni yapmaya çalışır. Oysa ki iklim krizini yaratan biziz ve gerekli önlemleri alarak felaketi gerçekleşmeden engellemek elimizde. Ama biz hiçbir şey yapmıyor iklim krizinin sonuçlarının dünyamıza çarpmasını bekliyoruz. Çocuklarınızın geleceğiyle oynamamak için lütfen harekete geçin."
Atlas Sarrafoğlu: Koalalar ve solucanların nesli tehlikede
12 yaşındaki iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu da şunları söyledi:
"Size 15 Mart'tan beri olan olayların bir özetini geçeyim... Havadaki karbondioksit oranı rekor kırdı. Dünyanın en büyük buzulu çatladı ve binlerce penguen öldü. Okyanusun en derin noktasında plastik poşet bulundu. Hani şu sokaklarda gördüğünüz plastik poşetler.
"Afrika'ya sel felaketinin sonucunda evsiz kalanlar, ailesini kaybedenler ve ölenler... Birleşmiş Milletler 1 milyon türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Canlıların midesinden plastik çıkmaya devam ediyor. Koalaların neslinin tehlike altında olduğu açıklandı. Solucanların da."
Sinek kuşunun hikâyesi
18 yaşındaki iklim aktivisti Selin Gören ise konuşmasında sinek kuşunun hikâyesini anlattı.
"Dev bir ormanda büyük bir yangın çıkmış. Ormandaki bütün hayvanlar kaçışmışlar ve ormanın yanmasını üzüntü içinde seyretmeye başlamışlar. Kendilerini son derece tükenmiş, çaresiz ve güçsüz hissediyorlarmış. Küçücük bir sinek kuşu hariç. Sinek kuşu, 'Bu yangını söndürmek için bir şeyler yapmalıyım' demiş. Ve en yakındaki dereye gidip gagasına bir damla su almış, sonra ormana kadar uçup yangının üzerine bırakmış. Olabildiğince hızlı bir şekilde bir aşağı bir yukarı uçup, damlaları yangının üzerine bırakıyormuş. O sırada bütün diğer hayvanlar çaresiz bir şekilde yangını seyrediyorlarmış. Aralarında kocaman hortumlarıyla çok daha fazla su taşıyabilecek bir fil bile varmış.
"Sinek kuşuna sormuşlar: 'Ne yapabileceğini sanıyorsun ki? Sen küçük bir kuşsun, bu yangın ise dev gibi. Senin kanatların küçücük, gagan minicik. Her seferinde anca bir damla su taşıyabilirsin.'
"Onlar cesaretini kıracak sözler söylemeye devam ederken, sinek kuşu hiç vakit kaybetmeden uçmaya, yangını söndürmeye devam etmiş. O arada da dönüp diğer hayvanlara cevap vermiş: 'Yapabileceğimin en iyisini yapıyorum.'
Biz de bugün gençler olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmak için buradayız. Ve daha yeni başlıyoruz." (EÜ/AÖ)