Başbakan Yardımcısı, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bu sabah Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu, Musul operasyonu tartışmasıyla ilgili de konuştu.
Tartışma, Başika'daki eğitim üssü nedeniyle Irak Başbakanı Haydar el İbadi'nin, Türkiye’nin Başika kampından çıkmasını istemesiyle başlamıştı. ABD’bnin de Irak’a destek vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise kamptan çıkılmayacağını söyledi.
İslam Devleti’nin (IŞİD) elinde bulundurduğu Musul’a operasyonun önümüzdeki haftalarda başlaması planlanıyor.
“Operasyonu asli unsurlar yönetmeli”
Numan Kurtulmuş da konuyla ilgili soruları şöyle yanıtladı:
“Uluslararası camia ve Irak Merkezi Hükümeti gerçekten DEAŞ [IŞİD] ile bir savaş veriyorsa, en acil gündem maddelerinden birisi, senelerdir Musul'un kurtarılması olmalıydı.
“Türkiye zaten bu amaçla oradadır, Musul'un halkına destek vermek için oradadır. Ama sanki bunlar hiç yokmuş gibi şimdi bunun gündeme getirilmesi 'söyleyene değil, söyletene bak' sözünü gündeme getiriyor.
“Herhalde başka tesirler altında, başkalarının tesiri altında, siyaseten başka bir şey söyleyemediği için Irak Başbakan'ı bunu söylüyor.
“Musul'un ve diğer Irak şehirlerinin kurtarılması konusunda Türkiye'nin tezi çok açık. Biz bütün şehirlerin, o şehirlerin asli unsurları olan, orada yaşayan insanlar tarafından kurtarılmasının, daha doğrusu DEAŞ'tan kurtarılma operasyonu sırasında bu unsurların ana unsur olarak kabul edilmesinin doğru olduğu kanaatindeyiz.”
“Oraya PYD'yi, YPG'yi çağırırsanız…”
“Biz DEAŞ'ın süpürülmesi için öncelikli olarak hava desteği vermeliyiz. Ama eğer siz 'Musul'u DEAŞ'tan kurtaracağız' diye oraya PYD'yi, YPG'yi çağırırsanız, başka bir terör grubunu, başka bir silahlı grubu oraya çağırırsanız ve o şehrin asli unsurlarından olmayan unsurları getirip o şehre yeni bir tabiri caizse 'ur' gibi sokmaya çalışırsanız bu, Irak'ta barışı sağlamaz, Musul sorununu da çözmez.
“Biz bu bütün şehirlerin her birisinde, orada yaşayan halkın, bundan sonra da yaşamaya devam etmesi gerektiğine inanıyoruz.
“Terör örgütlerinin bir yerde hepsinin var olduğu Suriye ve Irak topraklarında bir terör örgütünü yok ederken başka bir terör örgütüne uluslararası camianın destek vermesinin fevkalade sakıncalı, kötü bir sonuç doğuracağını biliyoruz.
“Türkiye'nin Başika'daki varlığı meşru”
“Onun için Türkiye'nin Başika'daki varlığı meşru bir varlıktır. Orada bize ihtiyaç bulunduğu sürece biz orada varlığımıza devam edeceğiz.
“Sayın Cumhurbaşkanımız dün meseleyi çok net ortaya koydu; Türk ordusu başkası çekil dedi diye çekilecek bir ordu değildir. İhtiyaca binaen oradadır.
“Herkese, Irak merkezi hükümetine ve diğer bölgesel ülkelere de dostça bir çağrıda bulunuyoruz; bölgede ortaya çıkacak bir mezhep savaşının ne Sünnilere ne Şiilere zerre miktarı faydası olmayacak.
“Mezhep savaşları üzerinden bu bölgeyi bölüp parçalamaya çalışanlarsa Ortadoğu üzerinde emperyal hedefleri olan ülkelerdir. Bir kere bu olgunun farkına varmamız lazım.”
“Amerikalılar çaresizlik içinde, vekalet savaşı sonlandı”
“Eski müttefiklerinin bir kısmını değiştirdiler, eski düşmanlarının ya da rakiplerinin bir kısmını düşman olarak ittihaz ettiler. Bu dış politikada olabilir bir şey ama niçin bunu yaptığınızı bilirseniz size faydası olur.
“Amerikalıların herhangi bir uzun eylemin, planlamanın sonucu olarak bunu yaptıklarını düşünmüyorum. Bir çaresizlik içinde oradan buraya sallanıyorlar.
“Vekalet savaşlarının bir sonu vardır. Suriye'deki vekalet savaşlarının limitleri çoktan dolmuştur. Bu vekalet savaşları devam ederse, bundan sonra, daha net söyleyeyim, artık Amerika ile Rusya savaşacak noktaya gelmiştir. Bir büyük bölgesel ya da bir büyük küresel savaşın başlangıcının eşiğine gelinmiştir.” (AS)