* Fotoğraf: Pixabay
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporuna göre çiftçilere her yıl verilen 540 milyar dolarlık küresel sübvansiyonların yaklaşık yüzde 90’ı zararlı.
Raporda tarımsal desteklerin halkın sağlığını tehlikeye attığı, iklim krizini artırdığı, çoğunlukla da kadın çiftçiler arasında eşitsizliğe yol açtığı belirtildi.
Raporda, sığır eti ve süt gibi en büyük seragazı emisyon kaynaklarının sübvansiyonlardan en çok payı aldığı belirtildi. Bu ürünler ise desteklere erişebilme kapasitesinde olan büyük sanayileşmiş gruplar tarafından üretiliyor.
“Et ve süt endüstrisi küçülmeli”
Reformlar olmadan sübvansiyonların 2030’a kadar 1,8 trilyon dolara yükseleceği, bunun da iklim krizini daha kötü hale getireceği ifade edildi.
Analize göre zengin ülkelerdeki “devasa” et ve süt endüstrisi küçülmeli, düşük gelirli ülkelerde de kimyevi gübre sübvansiyonları azaltılmalı.
“Tarımsal destek şemaları gözde geçirilmeli”
Son yıllarda yapılan analizler, 2020’de 800 milyondan fazla insanın açlık sınırında olduğu, 2 milyardan fazla insanın obeziteyle mücadele ettiği dünyada küresel gıda sisteminin çöktüğünü gösterir nitelikte. Toplam zarar ise yıllık 12 trilyon dolara ulaştı. Bu rakam, üretilen gıdaların değerinin üzerinde.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Yöneticisi Qu Dongyu “Bu rapor dünya çapında hükümetlerin tarımsal destek şemalarını gözden geçirmeleri, tarımsal gıda sistemlerini dönüştürmeleri ve 4 ana tema olan ‘daha iyi beslenme, daha iyi üretim, daha iyi çevre, daha iyi yaşam’ formuna ulaşabilmeleri için bir uyarı niteliğinde” yorumunu yaptı.
İklim krizindeki payı yüksek
Yeşil Gazete’nin rapordan aktardığına göre, tarım, iklim değişikliğine en çok katkıda bulunan alanlardan biri. Aynı zamanda, çiftçiler, aşırı sıcaklık, yükselen deniz seviyeleri, kuraklık, sel ve çekirge saldırıları gibi iklim krizinin etkilerine karşı özellikle savunmasız.
Rapora göre, “desteğe her zamanki gibi devam etmek, üçlü gezegen krizini daha da kötüleştirecek ve nihayetinde insan refahına zarar verecek”.
Ne yapmak gerekiyor?
Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmanın özellikle yüksek gelirli ülkelerde, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 14,5’ini oluşturan et ve süt endüstrisi için verilen desteğin değiştirilmesini gerektirdiği belirtilen raporda düşük gelirli ülkeler için ise şu öneri yer alıyor:
“Düşük gelirli ülkelerde hükümetler, toksik pestisitler ve gübreler veya monokültürlerin büyümesi için desteklerini yeniden değerlendirmeyi düşünmelidir.” Söz konusu rapor 23
Gıda Sistemleri Zirvesinde ele alınabilir
Eylül’de New York’ta gerçekleşecek olan 2021 Gıda Sistemleri Zirvesi öncesinde yayınlandı. Zirvede daha sağlıklı, sürdürülebilir ve adil gıda sistemlerine dayanan adımlara ilişkin kararlar alınması bekleniyor.
(TP)