Salon hıncahınç dolu. Her bir yan, yön, duvar ve orta yer boy boy tüm Anadolu'nun renkleri ile resmedilmiş. Altı yıl boyunca uğraşılarak, Attila Durak tarafından. Ve birden duvarda, dev ekranda bir görüntü. "Anadolu'nun kültürel çeşitliliği üzerine yansımalar"ı hissedenler konuşuyor. Salon susmuş, konuşanları izlerken bir yandan da akan görüntülere dalıyor.
Ben ise, Şeyhmus Diken şimdi sizlere ebru sanatının ışığında aşağıda yazdıklarımı paylaşma ihtiyacını duyuyorum.
Artık neredeyse unuttuğum eski anılarımdan akılda kalanlar.
Neredeyse otuz yıl önce, çiçeği burnunda bir Mülkiye mezunuydum. Stajyer kaymakamlığın bir aşaması çerçevesinde Kayseri'nin Tomarza ilçesine vekaleten kaymakam olarak atanmıştım. Göreve başlamadan önce usul gereği il valisinin ziyaretine gitmek gerek. Özel kalem müdürünün valiye bildirmesi üzerine makamındayım. Valinin odasında asayiş toplantısı saatini bekleyen üst rütbeli bir güvenlik görevlisi var. Öyle anlaşılıyor ki, ilin Emniyet Müdürü bekleniyor. O da gelecek ve o günkü asayiş toplantısı yapılacak. Daha kısa bir süre var toplantının başlamasına ve ben o arada ziyaretimi yapıp çıkacağım.
Rütbeli güvenlikçi, valinin yanında benimle çok hoş bir sohbete girişiyor. "Bu kadar genç yaşta kaymakam olmanın kim bilir ne denli güzel olabileceğinden" söz ediyor. Sohbet bu çerçevede sürerken birden "nereli olduğumu" soruyor. "Diyarbakırlıyım" deyince, "yaaa..." diye, uzunca ünletmekle yetiniyor. Hissedilir derecede yüzü pembeden mora dönerek renk değiştiriyor. Valinin makam odasında oturduğum ondan sonraki süre içinde bir daha da benimle konuşmuyor ve ayrılırken "iyi günler" sözüme yanıt bile vermiyor.
Doğrusu o günlerde gülüp geçiyorum bu davranışa. "Kim bilir nasıl bir yarası var, benim şehrimle" deyip geçiyorum.
Sonra araya yaklaşık iki yıl giriyor. Anlatımı uzun sürecek badirelerden sonra Ankara'ya, İçişleri Bakanlığına kaymakamlık kursuna çağrılmayı beklerken, bir emirle 1982 yılında Mülki İdare Amirliğinden alındığımı öğreniyorum. O kırgınlık ve üzüntü içinde iken, Siirt'te o dönemde bir kamu bankasının müdürü olan sıkı bir Diyarbakırlı hemşehrim İbrahim Gördük, bana yapılan haksızlığı duymuş, öfkeyle valilik makamının merdivenlerini ağır bedeniyle tırmanıyor.
Bana selam veriyor ve valiyle görüşeceğini, kendisini vali yardımcısının odasında beklememi söylüyor. Bir süre geçtikten sonra biraz rahatlamış olarak valinin makamından dönüyor. Bu kez vali yardımcısına hitaben "Beyim bu çocuğun adı Şeyhmus, memleketi Diyarbekir ve Kürt olduğu için başına bu işler geldi," diyor ve ekliyor: "Aynısını sayın valiye de söyledim."
İçimden bir kez daha hem gülüyor, hem hüzünleniyorum...
Ertesi gün biraz rahatsızım. Ateşli bir hastalıktan dolayı yatıyorum, ve raporluyum. Vilayet Yazı İşleri Müdürü, hasta yatağımda yattığım yere gelip tayin emrini tebellüğ etmem gerektiğini ve valinin emri olduğunu ifade ediyor. "Elimden bir şey gelmiyor Şeyhmus Bey," diyerek boynunu büküyor. Okuyor ve imzalıyorum: "Genel İdare Hizmetleri Sınıfından Muş İl Planlama Müdürü" olmak yeni görevim. Yazı İşleri Müdürü tayin emrini imzalatıp çıkıyor.
Hem hastalığımla, hem de hastalığın verdiği psikoloji ile daha bir duygusalım. Ve kendimle hesaplaşmadayım. "Dur bakalım Şeyhmus, daha neler çıkacak karşına" derken; açık olan radyodan bir anons "Şimdi Yurttan Sesler, türküler dinleyeceksiniz." Ve ilk parça; "Burası Muştur, yolu yokuştur/ Giden gelmiyor, acep ne iştir." Kurgu değil, bire bir gerçek.
Doğrusu o günlerde o yaşadıklarımın üzerinde hiç durmadığımı anımsıyorum. Ama bugün ebru dediğimiz, kültürlerin birbirleriyle harman olup yeni bir renk cümbüşü yarattığı zenginliğe 2007'nin İstanbul'unda tanık olurken nedense böyle bir ülkeyi hazzetmeyenleri düşünme gereği duydum. Çok mu zor böylesine kültürler zengini bir ülkenin vatandaşı olmak. Ya da çok mu kolay kültürler fukarası ve tek tipliliğe hapsolmuş bir ülkenin vatandaşlığında ısrar etmek.
Zamanın doğrulattıkları "Ebru"nun ışığında benim için en iyi öğretmen. İşte bende tezahür eden "Ebru ya da Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansıyanlar".(ŞD/EÜ)
* Sergi 9 Temmuz'a kadar Sultanahmet, Binbirdirek Sarnıcında görülebilir.