Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kızı Kübra Gül'ün düğününde gelen hediye takıların hangi "şehitlerin" ailelerine verileceğini sormuştum dün. Buldum cevabı.
Bugünkü Hürriyet'in haberine göre 7 Ekim'de Gabar Dağı'nda ölen 13 gencin ve Namaz Dağı’nda ölen uzman çavuş Tahsin Yıldırım'la Diyarbakır’da ölen er Caner Örengül’ün ailelerine verilecekmiş. Ateşin en son düşüp de yaktıklarına... Tabii bu manidar...
Bir düğünden 15 cenazeye teselli çıkıp çıkmayacağını bir kenara koyalım şimdi; "Peki ya diğerleri?" diye soralım. Peki ya öncekiler? Peki ya sonrakiler? Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek dün PKK'ye karşı Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon kararı verme yetkisini sağlayan tezkerenin 17 Ekim'de Meclis'e sevk edilmiş olacağını açıkladı zira. Peşine düşülen hala "barış" değil, tezkere,vs...
Abdullah Gül, takıların 200 bin YTL’lik bölümünü, ölen askerlerin ailelerini Çankaya Köşkü’nde kabul ederek, ailelere bizzat elden verecekmiş. Acaba "köşkte ağırlanmak" aileler için durumu daha az ağır hale mi getirecek?
Evinde tuttuğu yasına ara verecek, ana-baba, yollara dökülecek, bin bir heyecana kapılacak... Köşkte "bizzat" Cumhurbaşkanından para alıp evine dönecek... Bu durumu daha az ağır mı kılacak sanıyor devlet erkanı? Kim vicdanını yıkayacak? Kim onurlandırılacak?
Hiç değilse, nikaha çiçek göndermek isteyenlerin bağışlarıyla yapılan ormana damatla gelinin adı değil de 13 gencin anısını anımsatacak bir isim verilseydi... Kalırdı sonsuza kadar... (NZ)