Orgeneral Işık Koşaner, Silahlı Kuvvetler'in (TSK) 27. Genelkurmay Başkanı oldu. Koşaner görevi, İlker Başbuğ'dan dün düzenlen törende devraldı.
Başbuğ'un konuşmasının ardından kürsüye çıkan Koşaner, konuşmasında ordunun psikolojik harekatla karşı karşıya olduğunu savundu. Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki riskleri "aşırı milliyetçilik, kökten dincilik, terörizm, etnik ve mezhepsel çatışmalar"olarak sayan Koşaner, medyadan yakındı, ulus olma şartlarından biri olarak ortak dili sayarak, "üniter devlet azınlık yaratılmamasının garantisidir" diyerek çoğulculuğu yok sayan Koşaner'in sözlerinden bazıları özetle şöyle.
Kürt sorunu, demokratik özerklik, PKK: Güvenlik-özgürlük dengesindeki hassasiyet nedeniyle, mücadeleyi kolaylaştıracak yasal tedbirler alınamamış, buna karşılık bireysel hak ve özgürlüklerde yapılan her iyileştirme, örgüt sayesinde kazanılmış bir hak olarak algılanmıştır. Yasaların sağladığı serbestlik nedeniyle teröristler artık halkın içinde rahatça yaşayabilmekte, güvenlik güçlerince masum halkı ve teröristleri ayırt etmek her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır.
Yurt içinde, ikinci bir idari yapılanma tesis etme girişimlerine karşı etkili yasal önlemlerin süratle alınması, Irak merkezi hükümeti ve bölgesel yönetimin Irak kuzeyinde yuvalanmış terör örgütüne karşı etkin tedbirler almasının bir an önce sağlanması, bazı Avrupa ülkelerince örgüte ve örgüt mensuplarına sağlanan desteğin önlenmesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak kuzeyine operasyon yapma yetkisinin devam ettirilmesi önem arz etmektedir.
Terör sorununu çözmek ancak ulus devlet ve üniter devlet yapısı içinde mümkün olabilir. Demokrasi ve hukuk devletinin sağladığı bireysel haklar ve özgürlükler; ulus devlet anlayışımızı, üniter yapımızı, bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit edecek şekilde kullanılamaz. Buna müsamaha gösterilemez.
TSK'de değişim, profesyonel ordu: İhtiyaçlara göre değişim ve gelişim süreklidir. Ancak bu değişim, bazı çevrelerin sürekli gündeme getirdikleri ve arzu ettikleri "değiştirilme" şeklinde olmayacaktır. Vatan savunması hafife alınacak bir konu değildir. Değişimin hatırı için değişim de yapılamaz.Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı unsurlarında, tecrübe gerektiren görevler için, sınırlı sayıda profesyonel personel görevlendirilmesi hiçbir şekilde "profesyonel orduya geçiş" demek değildir. "özel ordu" tabiri ise son derece yanlıştır.
Suç işleyen eylemi doğrulanırsa barınamaz: TSK demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davranışlarda bulunan personelini, dayanaksız iddialara göre değil ancak, eylemleri doğrulandığı takdirde içinde barındırmayacaktır. Ayrıca, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine, cumhuriyetin kazanımlarına, Atatürk ilke ve devrimlerine ayak uyduramayan personeline karşı da gerekli hassasiyeti gösterecektir.
Psikolojik harekatla karşı karşıyayız: Son yıllarda TSK'nin açık ve planlı bir asimetrik psikolojik harekât ile karşı karşıya olduğu bir gerçektir. Son günlerde psikolojik harekâtın da ötesine geçen bu faaliyetlerin asıl hedefinin, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden devleti yıpratmak olduğu açıkça ortaya çıkmış bulunmaktadır. TSK ve bazı personeline yöneltilen, birçoğu doğruluğu henüz ispatlanamamış ve yargı sürecinde olan iddialar, belli merkezlerce kamuoyuna birer gerçekmiş gibi sunulmakta ve bunda da başarılı olunduğu görülmektedir.
Onur, şeref, haysiyet, vatan, millet ve bayrak sevgisi gibi duygularla yoğrulmuş insanlara karşı, bu duyguların değerini düşünmeyen kişi ve çevrelerin hukuk dışı ve maksatlı söz, yazı ve davranışları TSK'yi ziyadesiyle üzüntüye sevk etmektedir.
Bu saldırılar karşısında, itidalle hukuk çerçevesinde kalmaya çalışan TSK, yargıya müdahale olarak değerlendirilmemek için sınırlı şekilde ve daha dikkatle hareket etmek mecburiyetinde kalmış, ancak maalesef iftira ve hukuk dışı uygulamalara hedef olmuştur.
Bazı soruşturmalarda gizlilik kuralına riayet edilmeyerek ve soruşturma sonuçları basına sızdırılarak kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine fırsat yaratılmıştır.
TSK'yi veya personelini suçlamak için elinde bilgi ve belge olduğunu iddia edenler, eğer samimi iseler, bunları basına verip sansasyon yaratmak yerine, yetkili ve ilgili makamlara vermelidirler.
TSK personeli arasında da suç işleyen ve hatalı davranışlarda bulunanlar tabii ki olabilecektir. Suç işleyene hak ettiği cezayı vermek veya suçluyu yetkili yargı merciinin karşısına çıkarmak öncelikle TSK komuta kademesinin görev ve sorumluluğudur. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Medyaya "Biraz daha titiz davranın" mesajı: Medyanın Türk Silahlı Kuvvetlerinin faaliyetleri hakkında da bilgi alması ve kamuoyunu aydınlatması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetlerini ilgilendiren konularda, medya kanalı ile kamuoyuna doğru ve zamanında bilgi verilmesi temel prensiptir. Medyanın doğru haber ve yapıcı eleştirileri daima dikkatle incelenmektedir. Doğru haber ve önyargısız eleştirilere kimse bir şey diyemez. Esasen buna ihtiyaç da vardır.
Tabii ki basın hürdür ve sansür edilemez. Buna hiçbir itiraz da olamaz. Basından beklenen ise gerçekten hür olmasıdır. Bilhassa Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili haber ve yorumlarda, bu hürriyetten yoksun bazı medya organlarının, bilerek veya bilmeyerek kamuoyuna gerçek dışı bilgiler aktardığı, gerçeklerle bağdaşmayan yorumlar / değerlendirmeler yaptığı üzüntü ve endişe ile izlenmektedir.
Basın özgürlüğünün, TSK açısından asılsız haber yapma, kamuoyunu yanıltma, kışkırtma, endişeye düşürme özgürlüğü olmaması gerekir. Belli düşüncelerin sesi olarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısının ve temel değerlerinin hedef alınarak, bunların "değişim" bahanesiyle "değiştirilmeye" çalışılması ziyadesi ile endişe vericidir.
Bir medya organında Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında yer alan bir iddianın, doğruluğu hiç düşünülmeden veya hiçbir incelemeye gerek duyulmadan diğer medya organlarınca da peşinen doğru kabul edilerek sürekli işlenmesi, yasal yönden bir suç kabul edilmese de, etik değerlerle bağdaşmaz.
Bazı medya organları için etik değerler söz konusu olmasa da, saygı değer medya kuruluşlarımızdan beklentimiz; haber ve yorumlarında biraz daha titiz ve dikkatli davranmalarıdır.
Soruşturmaların sonuçlanmasını istiyoruz: Emekli ve muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri personeline yöneltilmiş olan ve henüz iddiadan ileri geçmeyen suçlamalarla açılmış olan soruşturma ve kovuşturmaların bir an önce sonuçlandırılması ve gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılması en büyük dileğimiz ve beklentimizdir. (TK)