Ay başında yapılan Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) ardından önümüzdeki yıl Genelkurmay Başkanlığı'nı devralması beklenen Kara kuvvetleri komutanı Işık Koşaner, ulusalcı görüşleri ve hakları geri plana atan yaklaşımıyla gündeme gelmişti.
Koşaner 2008'de şu an olduğu görevi teslim alırken yaptığı konuşmada "Terör insan haklarını tehdit ediyorsa özgürlükler ile alınacak tedbirler arasındaki dengenin tekrar değerlendirilmesine ihtiyaç var" demiş, hak savunucularından tepki görmüştü.
Koşaner şöyle demişti:
"Türkiye jeopolitik ve jeostratejik bakımdan küresel güç dengesinin önemli ve kilit bir ülkesi konumundadır. Bu özelliği ile küreselleştirilecek model ülke olarak uluslararası arenada rol üstlenmeye zorlanmaktadır. Bu kapsamda etnik kimlikçilik, cemaatçilik, kültürel farklılık gibi alt kimlikleri ön plana çıkaran girişimlerle ulus devlet yapısı dağıtılmaya çalışılmaktadır.
"Küresel güçler tarafından kurgulanan ve ülke içi medya, bazı akademik ve sermaye çevreleri ile sivil toplum örgütleri içine yuvalanan postmodern bir tabakanın oluşturduğu propaganda ve etki ağı; ulusal birlik, ulusal değerler ve güvenlik parametrelerinin zayıflatılması ve çözülmesi yönündeki gayretlerini sürdürmektedirler."
Dönemin Diyarbakır Barosu başkanı Sezgin Tanrıkulu, "TSK hukuk dışılığı yasal hale getirmeye çalışıyor" diye tepki göstermişti. Dönemin Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) genel başkanı Ufuk Uras ise, "küresel güçlerin Türkiye'nin ulusal birliğini zayıflatmaya uğraştığını" söyleyen, Koşaner'e, küreselleşmeye karşı bir tutum almanın yolunun önce küreselleşmenin adresi NATO'yla ilişkileri sorgulamaktan geçtiğini anımsatmıştı.
Koşaner'ın adı, Mart 2006'daki andıç olayıyla da gündeme geldi. Genelkurmay ikinci başkanı olduğu dönemde, Albay Dursun Çiçek'in kendisine ilettiği 73 sayfalık andıçta "Türkiye'yi bölmek isteyen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği'nin (AB) projelerini Türkiye'de yürütmek için birçok fondan yardım alan" kurumların ve onların yöneticilerinin isimleri birbiriyle ilişkili şekilde yer alıyordu. bianet'in de adının geçtiği listede, akademisyenler, okullar, sivil toplum kuruluşları, işadamları, gazeteciler ve sanatçılar vardı.
2008 yılındaki Aktütün ve Bayraktepe saldırısı sonrasında da Koşaner, TSK'nın istihbarat konusunda bir zaafı olmadığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Taraf gazetesi'nin jandarmaya ait bir iç istihbarat raporu yayınlayıp saldırıların TSK tarafından önceden bilindiğini açıklaması üzerine, kara kuvvetleri komutanı Koşaner bu iddiaları yalanlayıp, "verilen tüm emirlerin askeri taktiğe uygun olduğunu"söylemişti.
Işık Koşaner
1945 yılı İzmir doğumlu Koşaner, 1965 yılında Kara Harp Okulundan mezun oldu ve 1976 yılında kadar kara kuvvetlerine bağlı çeşitli birliklerde görev aldı. 1978 yılında kara harp akademisinden mezun olmasının ardından, NATO savunma kolejini bitiren Koşaner, Napoli'de Güney Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanlığında Karargâh Subaylığı görevinde bulundu.
1974'te Kıbrıs Barış harekatında görev alan Koşaner, 2000 yılında Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi.
2005-2006 yılları arasında genelkurmay ikinci başkanlığı yaptı. 2006-2008 arasında jandarma genel komutanı olan Koşaner, 2008'den beri kara kuvvetleri komutanı görevini sürdürüyor. (GK-DPK)