Koç Üniversitesi’nde işçiler, öğrenciler ve öğretim üyeleri 5 Kasım’da yaptıkları toplantıda Taşeron İzleme Kurulu’nu kurdu.
Koç Üniversitesi’nde 2 Nisan 2013’te keyfi olarak işten çıkarılması üzerine taşeron işçileri direnişe başlamış, öğrenciler ve akademisyenler de bu direnişi desteklemişti. Yedi gün süren direniş, işçilerin kazanımıyla sonuçlanmış, işlerine geri dönmüşler, taşeron sisteminin getirdiği keyfi uygulamaları sınırlayan haklar elde etmişlerdi.
Taşeron İzleme Kurulu’nun kurulması, Üniversite yönetimi ile işçilerin imzaladıkları anlaşmada yer alan önemli bir kazanımdı. Amaçlanan şey, işçilerin gerek üniversite yönetiminden, gerek taşeron şirket tarafından gördükleri baskıları, işten çıkarma ile korkutma ve tehditleri, keyfi olarak çok çalıştırma gibi durumları özgürce iletecekleri ve bu hak ihlallerini soruşturacak, önleyecek bir kurumun yaratılması idi.
Aradan geçen 7 ay boyunca üniversite yönetimi anlaşmadaki sözüne sadık kalmadı, kurulun oluşturulmasını engelledi. Bir süre önce ise yönetim, yeni oluşturduğu insan kaynakları biriminin işçi şikayetlerini dinleyecek yer olduğunu açıkladı. Yapısında sadece işverenin yer aldığı bu birimin direniş sonucunda varılan anlaşmadaki kurul ile hiçbir ilgisi olmadığını bildiren işçiler, öğrenciler ve öğretim üyeleri Taşeron İzleme Kurulu’nu kurdular.
"Bu daha başlangıç"
Kurul üyeleri gönüllü adaylık yolu ile 9 işçi, yedi öğrenci ve beş öğretim üyelesinden oluştu.. İşçiler ayrıca üniversite yerleşkesindeki birimlerin dağınıklığını göz önüne alarak beş üyeyi de yedek olarak kurula verdiler.
Koç Üniversitesi’nde başarıya ulaşan taşeron işçilerinin direnişi, bu sistemde açılan önemli bir gedik olarak değerlendirilmişti. Geçen zaman içinde işverenin bu gediği kapatmak, direnişin kazanımlarını yok etmek için epey uğraştığı görüldü. Sözlerine sadık kalan işçiler ve destekçileri tarafından bu kurulun oluşturulması ile Koç Üniversitesi’ndeki emek mücadelesinin yeni ve canlı bir boyut ile süreceği anlaşılıyor. Bundan olacak; işçiler, öğrenciler, akademisyneler yüzlerinin güldüğü toplantıyı hep bir ağızdan “bu daha başlangıç, mücadeleye devam” diyerek bitirdiler. (HA/BK)