Kobanî davasının 40. duruşma periyodunun 1. oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsündeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görüldü.
TIKLAYIN - Adalet, siyaset ve hukuk: Kobani Davası
Davada, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 108 kişi yargılanıyor.
3 bin 530 sayfa ve 324 klasörden oluşan iddianamede 108 siyasetçi için “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma” ile 37 kez “insan öldürme” başta olmak üzere pek çok suçtan ceza isteniyor.
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
TIKLAYIN - “Kobanî davasında mahkeme, kendi yarattığı hukuku uyguluyor”
“Olayla hiçbir şekilde illiyet bağı kurulmadı”
MA'nın haberine göre, beyanına devam eden yargılanan siyasetçi Dilek Yağlı, mütalaa ile ilgili olarak, “Savcı HTS (telefon) kayıtlarında 7-8 Ekim’de Sancaktepe ve Beyoğlu’na yakın yerlerde sinyal verdiğini belirtmiş. Öncelikle şunu belirteyim, benim ikametgâh adresim zaten Sancaktepe’dir” dedi.
“Ayrıca şunu da eklemek istiyorum, mütalaanın genelinde yer alan sanıklardan kim olay günü nerde ise oradaki olaylara katılmış gibi gösterilmiş. Yani olayla hiçbir şekilde illiyet bağı kurulmadan hepimiz olaylarla ile ilişkilendirilmişiz.”
“Talimat aldıkları” iddiasına tepki
Yağlı, kendisine ve arkadaşlarına yöneltilen suçlamalardan birinin de talimat aldıkları yönünde olduğunu söyledi. HDP’nin yapısı itibariyle tekçi bir parti olmadığını söyleyen Yağlı, “HDP çoğulcu bir parti ve içinde her partiden kişiler var. Şimdi, bu kadar farklı yapı bir yerden talimatı alacak ve uygulayacak… Sizce bu mümkün olabilir mi?” diye sordu.
“HDP MYK üyeliğimiz tutukluluk gerekçesi oldu”
Yağlı, “Bizim üç yıl önce ifade verdiğimiz savcıların yerine gelen yeni savcılar; hakkımızda yakalama kararı verdi. HDP MYK üyesi olmamız tutukluluk gerekçesi yapıldı. Dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle hakkımdaki suçları öğrenemediğim için; etkin bir savunma da yapamıyorum. Her aşamada hak ihlaline uğradık. Her şey bir tüzel kişilik sıfatına sıkıştırılmış ve ‘HDP MYK üyesi olduğun için suçlusunuz’ deniliyor. Gelinen süreçte lehime dosyaya kazandırılmış ve aleyhime değerlendirilecek bir delil hala dosyama konulmamış. Genel isnatlar, benimle ilgili olarak dayanaksız iddialardır. Özgürlük ve güvenlik hakkım ilk günden beri gerekçesiz olarak ihlal ediliyor” diye konuştu.
“İddianamede tutuklanma tarihleri bile yanlış”
Haklarında hazırlanan sayfalarca uzunluktaki dava dosyalarında FETÖ-PDY dosyalarının da yer aldığını söyleyen Yağlı, iddianamede tutuklanma tarihlerinin dahi yanlış yazıldığını aktararak, “Yine bakıyoruz dosyada AYM’nin Enes Berberlioğlu kararı da var. O kadar evrak içerisinde kendimle ilgili olarak bulduğum tek şey; HDP MYK üyesi olmam. Bizimle alakalı olmayan ne kadar evrak varsa dosyaya dahil edilmiş” dedi.
“Olayların araştırılması neden engelleniyor?”
Daha önce HDP’nin kısa süre önce de HEDEP’in Kobani davasının açılmasına gerekçe gösterilen 6-8 Ekim 2014’te yaşananların araştırılması yönünde verdiği Meclis önergelerinin AKP-MHP oylarıyla farklı tarihlerde reddedildiğini hatırlatarak, “Olayların araştırılması neden engelleniyor?” diye sordu.
Dijital belgelerde Ankara TEM’in raporunda yer alan bir belgede 6 Ekim’de hiçbir olayın olmadığı, ölümlerin 7 Ekim’de olduğuna dair bilgilerin olduğunu söyleyen Yağlı, şunları söyledi:
“Tutanaklarda yer alan bu bilgiler iki açıdan önemlidir. Bir önceki bölümde demiştim; yapılan çağrıda barışçıl protestolara destek çağrısı var. Sonrasına dair bir şey yok. İkinci önemli şey ise şu; ne oldu da 7 Ekim öğleden sonra birdenbire olaylar şiddetlendi de ölümler yaşandı. 7 Ekim’de yaşanan ilk ölüm, kolluk kuvvetinin açtığı ateş sonucu gerçekleşti. Bakın bu olaylar dahi araştırılmadı. Pek çok ölüm bu şekilde kolluk tarafından gerçekleşti. Yine olay yerine ambulansların gitmesi bir şekilde engellendi. Bunlar tutanaklarda tespitlidir. Tutanaklarda, tespitli resmi evraklarda yer alan hususların hiçbiri bu davada değerlendirilmedi.”
Duruşma bugün devam ediyor. (AS)