*Çizim: Ercan Altuntaş
Kobanî davasının 17. duruşma periyodunun görülmesine Sincan Cezaevi Kampüsündeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Davada, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi yargılanıyor.
Duruşmaya HDP Ankara İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu’nun yanı sıra ile Özgürlük için Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) avukatlar katıldı.
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
"Gidişat korkutuyor"
MA’nın haberine göre; kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın savunmasıyla devam etti.
“Kürtler örgütlü bir halk” diyen Parmaksız, “Bu topraklara ve kültüre borcum var bu yüzden uyarıyorum. Gidişat beni korkutuyor. Biz emekten yana özgürlükçü bir Türkiye istiyoruz" dedi ve ekledi:
"İnsanların milliyetler ve mezhepler üzerinden boğazlanmasını istemiyoruz. 19 Eylül’de Cübbeli Ahmet adlı hoca, ‘Önümüzdeki günler hayırlı değil. Çok vatan haini var. Onun için bir temizlik de gerekebilir’ dedi.
"Tek kurtuluş iç barış"
"Birilerini öldüreceklerini söylüyor. Ben de aileme ‘İlaç depolayın, kuru madde depolayın’ diyorum çünkü ne olacağını hiç kestiremiyorum. 20 Eylül’de Ümit Özdağ, ‘Türkiye bir iç savaşa doğru gidiyor. Kılıçdaroğlu seçilirse bu ihtimal artacak. Olmasa da bu ihtimal var. Türkiye’nin önü karanlık’ diyor.
"Cübbeli İslami cenahtan Özdağ ise milliyetçi cenahtan biri olarak bunları söylüyor. Türkiye’deki en güçlü ideoloji bunlardır. Bizzat yönetenler ise ‘Türkiye bir beka sorunu yaşamaktadır’ diyor. Demek ki bir sorun var ortada.
"Bu risk sonuçları çok ciddi. Yugoslavya’da 250 bin kişi öldü. Belçika Kongosu’nda 1 buçuk milyon insan öldü. Bu ülkede Kanlı Pazarlar yaşandı. 6-7 Eylül’ler yaşandı. Irak bölündü, Suriye bölündü, Ukrayna’yı görüyoruz. Sovyetler parçalandı. Etrafımız yanıyor. Bütün tarih bana şunu göstermiştir ki etrafınız yanıyorsa bundan kurtulamazsınız. Tek kurtuluş iç barıştır.
"Gelecek daha da karanlık"
“Türkiye çöküyor ve çürüyor. İnsanları da çürütüyorlar. Egemenler her şeyi çürüterek satıyorlar. Artık satacak hiçbir şey kalmadı. Türkiye güya ekonomi biliminin gerekliliklerine göre değil Nas’a göre yönetiliyor ama ahlak diplerde.
"Türk tarikatlarında ahlak kavramı çok belirgindir ama ne oldu din yükseldi ahlak düştü. Gelecek daha da karanlık. Devlete yaslanarak kahramanlık olmaz. Bizim kahramanlarımız Çirkin Kral’dı, şimdi ise Polat Alemdar olmuş. Toplumdaki çürümeye bir örnek olarak söylüyorum."
Parmaksız’ın beyanlarının ardından duruşmaya 13.30’ kadar ara verildi. Verilen öğle arasının ardından dosyaya eklenen evrakları okuyan mahkeme başkanı, sonrasında duruşmanın 3 Ekim Pazartesi gününde devam edilmesine karar verdi.
(RT)