Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kanser teşhisi konan 52 yaşındaki trans kadın T.Ü. nüfus cüzdanı olmadığı için tedavi göremiyor. T.Ü’nün acil hastaneye yatırılması gerektiğini söylüyor ancak kimliğini çıkartamıyor.
15 yıldır Tarlabaşı’ndaki evinden hiç çıkmadan yaşamını sürdüren T.Ü., arkadaşları ve birlikte yaşadığı S.T.’nin desteğiyle geçimini sağlıyor.
Kimliğini çıkarması için doğum kütüğünün olduğu Samsun'a gitmesi gerektiği söyleniyor. Avukat Fırat Söyle, kişinin nüfus cüzdanı kaybettiği yerde yeniden çıkarabileceğini söylüyor. T.Ü.'nün birlikte yaşadı S.T. ise "Bir an önce hastaneye yatsın biz kimlik için yine uğraşırız" diyor.
Hastaneden evine gönderildi
Nüfus cüzdanı bir süredir kayıp olan T.Ü. Haziran ayında hastalığını fark edince bir kaç kez acile kaldırıldı ancak sancılarının ve kanamalarının sebebine dair detaylı bir muayene yapılmadı.
T.Ü. daha sonra arkadaşlarının vasıtasıyla Beşiktaş Belediye’sinde çalışan bir hekime ulaştı. Belediye’de çalışan hekimin evde yaptığı muayene sonrası T.Ü. hastalığının çok ilerlediğini ve acil ameliyat olması gerektiğini öğrendi.
Haziran ayında evinden ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Onkoloji Bölümü’nde T.Ü.’ye kanser tanısı kondu. İlaç yazıldı ancak nüfus cüzdanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaydı olmadığı için hastaneye yatış işlemleri yapılamadı, evine gönderildi.
Nüfus memuru evine geldi
Nüfus cüzdanı çıkarılması işlemleri için, T.Ü.’nün 15 yıldır birlikte yaşadığı S.T. ve arkadaşı trans aktivist Cansel Derya Beyoğlu Nüfus Müdürlüğü’ne gitti, durumu detaylıca anlatan bir dilekçe yazıldı. Nüfus Müdürlüğü’nden bir memur T.Ü.’nün Tarlabaşı’ndaki evine geldi, T.Ü. dilekçeye parmak pastı.
T.Ü.’nün dilekçesi üzerine Beyoğlu Nüfus Müdürlüğü, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden 28 Haziran 2016 tarihinde T.Ü.’nün adres tespitinin yapılmasını ve sonucun rapor halinde Nüfus Müdürlüğü’ne sunulmasını istedi.
Polis 1 ay sonra olumsuz karar verdi
Kasımpaşa Polis Merkezi Amirliği 29 Temmuz 2016’da, “yapılan araştırma sonucu T.Ü.’nün birinci derece yakınının T.Ü.’nün ikamet ettiği adres veya çevresinde bulunamaması” sebebiyle olumsuz karar verildiğini Beyoğlu Nüfus Müdürlüğü’ne bildirdi.
Arkadaşları tarafından Serpil anne olarak tanınan T.Ü.’nün ikametgahı doğduğu şehir olan Samsun’da bulunuyor. Anne ve babası vefat etmiş. Bir ablası var, o da ABD’de yaşıyor. Dolayısıyla T.Ü’nün birinci derece yakınlarına ulaşılması ve nüfus cüzdanının bu yolla çıkarılması imkansız.
Beyoğlu Nüfus Müdürlüğü’nde dün yapılan son görüşme sonrası nüfus cüzdanının çıkarılmasının tek yolunun, T.Ü.’nün Samsun’a gidip muhtarlıktan alacağı belgeyle oradaki Nüfus Müdürlüğü’ne tekrar başvurması olduğu söylendi.
Emniyet işi savsaklıyor
bianet’in ulaştığı Avukat Fırat Söyle T.Ü.’nün durumuna ilişkin, “Emniyet işi savsaklamış durumda. Bu insanın ikamet ettiği yer varsa polis orada olduğuna dair bir yazı gönderir ve nüfus cüzdanı verilir. Kişinin birinci derece akrabasının olmaması sorun değil, T.Ü.’nün TC Kimlik numarası, anne baba adı hepsi nüfus memurlarının önünde. Bir kişinin TC vatandaşı olup da nüfus cüzdanı verilmemesi kabul edilemez.”
“15 yıldır bu insan İstanbul’da aynı evde yaşıyor. Samsun’daki nüfus memurunun yapabileceği bir şey yok. Doğum kütüğü Samsun’da diye oraya yönlendirilmesi kabul edilemez. Baştan savma bugün git yarın gel fikridir bu. Kişi eğer nüfus cüzdanı kaybolursa bulunduğu yerde nüfus cüzdanını çıkarabilir.”
“T.Ü. nüfus cüzdanı olmadan dava açamaz, avukatıyla çalışamaz, hastaneye gidemez, nüfus memuru bu işi yapmazsa kim yapacak. Daha toleranslı davranılmalı, bu insan nüfus cüzdanı olmadan uçağa binemez, Samsun’a gidebilmesi için 15 saatlik yolculuğa mahkum etmek işkenceden başka bir şey değildir.”
Nüfus memurluğu İstanbul’da bu işi çözmeli, bu mağduriyet giderilmelidir” dedi.
“Kimsenin umurunda değil”
bianet’in T.Ü.’nün evinde görüştüğü T.Ü.’nün arkadaşı Cansel Derya mağduriyetlerini şu sözlerle aktardı:
“Daha önce polisler mahalleye gelip herkese kimlik veriyorlardı. 15 senedir bu kadın burada oturuyor. Sahtecilik yapacak hali yok, şahitler var beraber yaşadığı insan var. İlaçları karşılayamıyoruz, nüfus müdürlüğü karakolun bu işi yapabileceğini söylüyor. Biri oradan oraya gönderiyorlar ama burada bir mağdur insan var. Kimsenin umurunda değil, hastaneye yatması gerekiyor bir türlü kimlik alamıyor.”
“Kan kaybediyor yemek yiyemiyor”
T.Ü.’nün 15 yıldır birlikte yaşadığı S.T. ise “Hastanede yatması gerekiyor, kan kaybediyor, yemek yiyemiyor. Sadece çorba içiyor. Bir tek ben ilgileniyorum, 24 saat başındayım. Doktoruyla konuştum 2-3 güne kadar hastaneye yatırılması lazım. Kimlik çıkmasını beklemeden hastaneye yatırmak zorundayız böyle devam ettiremeyeceğiz. Hastanede yatsın biz kimlik için yine uğraşırız.” dedi. (SG/BK)