Fotoğraf: Muhammed Selim Korkutata - Ankara / AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Mersin'deki saldırıyla ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine “Kendi DNA testini yaptırırsan ölen teröristin test sonuçlarını görmüş ve anlamış olursun” sözlerine şöyle yanıt verdi: “Güzel bir öneri ama bir şartım var beraber DNA testi yapacağız kimin ne olduğu çıksın ortaya.”
Kılıçdaroğlu, ilk kez oy kullanacak 7,5 milyon gence seslendi: “Tarihsel bir sorumluluğu var. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız?”
“Sesinizi kısmanın hazırlığını yapıyorlar”
Dezenformasyon yasasına da değinen CHP lideri, özetle şunları söyledi:
“Türkiye’yi barıştırmak istiyorum. Türkiye’de her genç istediği müziği dinlesin istiyorum. Türkiye’de her genç düşünce özgürlüğüne sahip olsun, attığı bir tweet nedeniyle karamsarlığa düşmesin istiyorum. Huzur istiyorum. Hangi inançtan hangi kimlikten olursa olsun huzur içinde yaşamak istiyoruz, bunun yolunu açmak istiyorum.
“Sesinizi kısmak isteyebilirler onun hazırlıklarını yapıyorlar. Dezenformasyon yasası getirdiler CHP'liler geçen yıl buna karşı çıktı, direndiler ve geri çektiler. Şimdi parlamento açılıyor ilk önce bu yasa teklifini getiriyorlar.
“Bakın gençler hukuk dediğimiz yapı içinde eğer bir haber yalansa tekzip gönderebiliyorsunuz. Mahkemeden karar amadan bile açıp telefonla gazeteciyle konuşabiliyorsunuz. Eğer hâlâ yanlış haber yapılıyorsa tazminat davası açabiliyorsunuz. Yani hukukun tanıdığı bütün yolları deneyebilirsiniz. Ama bununla yetinmiyorlar.
“Sevgili gençler iki tür medya var şu anda bir, gazetecilerin hakkını veren olaylara eleştirel bakan gerçekleri topluma aktaran, özgürlükçü medya. Burada gazetecilik yapanlar gerçek anlamda birer gazeteci. Özgür medyada görev alan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere saygılarımızı gönderiyoruz.
“Kalemini dolayısıyla iradesini satan gazetecilere gazeteci denmez. Onun adına da zaten havuz medyası diyoruz. Havuz medyasının neler yaptığını toplumu nasıl kamplaştırdığını beğenmedikleri insanları nasıl düşman ilan ettiklerini biliyoruz. Yalanın her türlüsünü yazabiliyorlar.
“Basın İlan Kurumu, basın infaz kurumuna dönüştü. Dezenformasyon yasasını getirmelerinin temel amacı saray ve şürekasının ve onun beslemelerinin yaptığı yolsuzlukları kimse yazmasın diye. Toplumun nasıl soyulduğunu kimse öğrenmesin diye.” (AS)