Derbent, Ayazma, Kurtköy, Alibeyköy, Gaziosmanpaşa, Gülsuyu, 1 Mayıs, Beykoz Yeni Mahalle, Tokatköy ve Avcılar Yeşilkent'ten gelen göstericiler pankartlarıyla yürüyüş kortejinde yerini aldı.
Mitingde Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Emekçi Kadınlar Birliği, Limter-İş Sendikası ve Tekstil-Sen'in de yer aldı. Mitinge destek verdiklerini açıklayan TMMOB ve Göç-Der'in de aralarında bulunduğu kurumlar, eyleme konuşmacı düzeyinde katıldı.
Mitingin açılış konuşmasını Yıkımlara Karşı Emekçi Halk Koordinasyonu adına Mehmet Leylek yaptı. Kentsel Dönüşüm Projesi'nin emekçilerin barınma hakkının ellerinden alınması anlamına geldiğini belirten Leylek, "Bu saldırının adı Kentsel Dönüşüm Projesidir. Bu saldırının merkezinde insana hizmet etmeyi hedef alan, insanın yaşamını güzelleştirmeyi hedef alan bir çalışma olmadığını, aksine uluslararası sermayeye ve emlak spekülatörlerine yönelik rantsal dönüşüm projesi olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
AKP'nin sosyal patlamanın önünü alabilmek için, emekçi kentlerinin tasfiyesini yerel yönetimleri aracılığıyla önüne hedef koyduğunu belirten Leylek, "İstanbul'un tüm gecekondu semtlerinde bu çalışmayı büyütmek için hepinizi duyarlı olmaya, el ele vermeye, omuz omuza vermeye ihtiyacı var" diye konuştu.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu adına konuşan Meftun Gürdallar yıkımlara karşı örgütlenmenin gerekliliğini vurguladı. ESP adına konuşan Emin Orhan ise parasız ve insanca barınma hakkının eşit, özgür bir toplumda gerçekleşmesinin mümkün olduğunu, bunun için de mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
Yıkımlara karşı birlik ve dayanışma vurgusunun öne çıktığı mitingde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gecekondu semtlerinde yaşayanlara ilişkin söylediği "Nereden geldikleri belli olmayanlar" sözlerine tepki olarak sık sık "İstanbul bizimdir bizim olacak" sloganı atıldı.
Kürsüden Göç-Der, Ayazmalı emekçi kadınlar, Yeşilkent, Kurtköy emekçileri, ve bir aydır Güzeltepe'de otobüs duraklarında yaşamak zorunda bırakılan aileler adına birer konuşma yapıldı. Yapılan bütün konuşmalar Kentsel Dönüşüm Projesi'nin sermayeye yeni rant alanları açmak adına emekçi halkın barın hakkının gaspı anlamına geldiğini vurguladı. (TK)