Gazetecilerin yargılanması 10 Eylül 2012, Pazartesi günü İstanbul Adliyesi'nde, Çağlayan'da başlıyor.
36'sı tutuklu 44 medya çalışanı hakkında İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, "örgüt üyeliği" ve "örgüt yöneticiliği" iddiaları ile hapis cezaları talep ediliyor.
Tutuklu 36 gazetecinin 13'ü Dicle Haber Ajansı (DİHA), 10'u Özgür Gündem gazetesi, dördü Demokratik Modernite dergisi, biri Azadiya Welat, beşi Fırat Dağıtım, biri Vatan Gazetesi'nden, ikisi Fırat Haber Ajansı'ndan (ANF).
BİA Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü 2012, Nisan-Mayıs Haziran raporuna göre Temmuz ayına cezaevinde giren 95 gazeteciden 62'si ve 36 dağıtımcının tümü Kürt medyasından.
İddialar ve deliller
Deprem, Pozantı Cezaevi'nde çocuk tutuklularla ilgili taciz ve tecavüz, sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunlar ve protestolarla ilgili haberler, fotoğraflar....
Muhabir ve yazarların haber müdürleriyle yaptığı ''haber'' konulu telefon görüşmeleri, gazetecilerin ortam dinlemeyle edinilen siyasal gündeme dair sohbetleri, yorumları, değerlendirmeleri...
Abonelere kesilen faturalar, abone ücretlerinin, bayi satışlarının tahsil edilmesi...
Sarı basın kartı sahibi olmak, pasaport almak, yurtdışına seyahat etmek...
Savcılık ''KCK Basın Komitesi'' üyesi olduklarını iddia ettiği 36'sı dokuz aydır tutuklu tutuklu, 44 gazeteciyle ilgili hazırladığı iddianameyi esas olarak bu sıralanan ''suç''lara dayandırıyor.
İddianameye göre; gazetecilerin haberleri "devletin imajını bozacak'' niteliktedir, gazeteciler "Türk Devletini sıkıntıya sokacak, kamuoyu önünde küçük düşürecek haberler'' peşinde koşmaktadır.
Özgür Gündem gazetesi ilk duruşma öncesi açıkladığı bilgi notunda, ''Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin Kürt sorununda izlediği çözümsüzlük politikasının bir sonucu olarak gerçekleşen KCK operasyonlarında basının payına düşen de bu oldu'' diyor.
''KCK Basın Komitesi'' Operasyonu
20 Aralık 2011'da İstanbul Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile Özgür Gündem Gazetesi, DİHA'nın tüm büroları, Demokratik Modernite Dergisi ve Etik Ajans ve Fırat Dağıtım'ın bürolarına "KCK Basın Komitesi" polis baskınları düzenlendi, haber materyallerine el koydu.
Aralarında haber müdürü, yazı işleri müdürü, editör ve muhabirlerin de bulunduğu 49 Kürt gazeteci gözaltına alındı.
Gazeteciler dört gün gözaltında tutulduktan sonra 24 Aralık günü savcılığa sevk edildi, 36 gazeteci tutuklandı.
Özgür Gündem açıklamasına göre; gazetecilere yönelik bu davanın ''hukuki'' değil, ''Kürt basınını susturmaya yönelik'' bir davadır.
''Ayrıca kamuoyunda 'adaleti' çok tartışılan ve görevine son verilen Özel Yetkili Mahkeme'nin açtığı bir davadır. Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmasına rağmen, gazetecilerin davasını sürdürecek olması da ayrı bir problemdir.''
Hazırlık üç yıl önceden
Özgür Gündem açıklaması ''KCK Basın Komitesi'' operasyonu hazırlıklarının üç yıl önce başladığını söylüyor ve süreci şöyle özetliyor:
* Kürt gazetecilere yönelik "KCK Basın Komitesi" adı altında yapılan bu operasyonun hazırlıkları ise 2009 yerel seçimlerin hemen ardından başladı.
* Seçimlerde Barış ve Demokrasi Partisi'nden (BDP) 99 aday belediye başkanlıklarını kazanınca 14 Nisan 2009'da Diyarbakır merkezli başlatılan ilk "KCK" operasyonunda aralarında belediye başkanları, İl Genel Meclis üyeleri, BDP yöneticilerinin de bulunduğu 151 kişi gözaltına alındı ve tutuklandı.
* ''KCK'' adı altında çeşitli illerde ayrı ayrı ya da özel operasyonlarda BDP'nin merkez, il, ilçe yöneticileriyle birlikte sivil toplum örgütleri yöneticileri, avukatlar, gazeteciler, sendikacılar, tıp öğrencileri tutuklandılar. (BA)