Mutsuz olan, Aydın Doğan Cephesi.
Onların mutsuzluğu kaçan balığın büyük olmasından. Pamukbank'ı, daha çok da Turkcell hisselerini çok istiyordu Aydın Doğan. Ama istediği şimdi olmadı. Medyası, şimdilik züğürt tesellisi ile , BDDK Başkanı'nın şu sözlerinden teselli buluyor:
"Karamehmet, bu borç taksitlerini nakdiyle ödeyemez, varlıklarını satmak zorunda"...
Şimdi satılığa çıkacak malları bekleyecekler. Belki medyalarını satar Karamehmet, belki de Turkcell hisselerini...
Dedik ya, züğürt tesellisi... Avını yakalayamamış kedinin kızgınlığı, kuyruk acısı...
Tanrım! Ne hırs bu !...
Aslında, olan topluma, halka oldu.
Tam 4 milyar dolarlık bir yük geldi sırtımıza. Ondan önce de 24 milyar dolar batık 20 bankadan, 23 milyar dolar da kamu bankalarını adam edelim derken gelmişti. Etti mi size 24+23=47 milyar dolar!.
Bu para, Türkiye'nin, 70 milyon nüfusunun 1 yıl yemeden içmeden ürettiği mal ve hizmetin yüzde 30'u demek.
Düşünebiliyor musunuz, atılan kazığı...
Şimdi gelelim, Karamehmet nasıl kurtuldu sorusuna:
Mehmet Emin Karamehmet, resmen BDDK'ya ve IMF'ye şantaj yaptı.
Ya bana kolaylık sağlarsınız, ya da finans sistemini dinamitlerim diye.
Nasıl mı dinamitleyecekti?
Bankaları hukuk cenderesine sokarak ve finans sisteminde hastalık yaratarak...
AKP ilişkilerini ve medya tetikçilerini kullanarak zaten kırılgan olan, buluttan nem kapan bankacılığı sabote etmek işten değil.
Baksanıza, BDDK Başkanı'nın söylediklerine, Pamukbank'tan mevduat boşalmasını göze alamazdık, Yapı Kredi'de yaşanacakların tsunami etkisi yaratmasını göze alamazdık, diyor.
Bir tür, karşısına dikilen tehditleri seslendiriyor.
İşte Karamehmet, bu kartları kullanarak kurtuldu. Ya, istediklerim yapılır ya da bana yar etmediğiniz bankaları başınıza bela ederim...
Bu şantaj tuttu!..
Masaya oturuldu ve Karamehmet'in, bankaları hukuk cenderesine sokmaktan vazgeçmesinin karşılığı olarak, ona borçlarını 15 yılda yüzde 2'nin altında bir faizle temizleme imkanı sunuldu. Düşünsenize devlet, yüzde 11'den para borçlanırken kendi alacağını yüzde 2 faizle tahsil ediyor. Sırtımıza yüklenen 6.2 milyar dolarlık borç için devletimiz yüzde 11'den iç borçlanma yapacak, ama Karamehmet beyden alacaklarını yüzde 1.95'lik faizlerle 15 yılda tahsil edecek. Üstelik, borç ödeme gücü olsun diye, Turkcell hisselerini alması için kredi de açacak...
Tek kaygısı, Karamehmet'in bankalarını, sistemi dinamitlemeden sakin sulara çekmek ve bankacılık sistemini sakin sularda yüzdürmek... Bedeli ise topluma 4 milyar dolar yük... Bu, iç borç stokunun 4 milyar dolar daha artması, çevrilmesi topluma işkence olan, eğitime, sağlığa, maaşa, yatırıma tırpan getiren o malum yükü 4 milyar dolar daha artırmaktır fatura...
Biz, toplum olarak bu yeni yükümüze yeni bir takat, güç ararken, BDDK, derin bir oh çekecek; IMF, "aynen devam!.." diyecek... AKP, sütten çıkmış kaşık gibi davranacak ve savaş tamtamları arasında bu hesabın sorulmasına fırsat kalmamasını dileyecek...
Karamehmet taksitleri nasıl ödeyeceğim diye, grup içinde operasyonlara başlayacak. Belki medyasını da budayacak...
Tetikçilerin bir kısmını da gönderebilir.
Akbabalar, bu budamadan bize hala bir şeyler düşebilir mi diye ağızlarını açıp, açık kollayacak...
Bize ise 100 milyar dolara yaklaşan iç borcu , 127 milyar doları aşan dış borcu ile Asiye'nin nasıl kurtulacağı sorusunun tasası düşecek...
Sahi, bu ve benzeri operasyonlarla borç yükü altında iki kat olan , ezilen ve sonuçta ABD tarafından teslim alınan , savaş günahına ortak olmaya zorlanan Asiye nasıl kurtulacak ? (MS/NM)