Oyuncu ve Akil İnsanlar Heyeti üyesi Kadir İnanır, Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel'e söyleşi verdi.
İnanır, söyleşide Kürt meselesinden, Ortadoğu'ya, CHP siyasetinden, sanatçının sorumluluğuna kadar birçok konuya değindi.
Umut veren tek siyasetçi Demirtaş
Söyeşiden satır başları şöyle:
HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde koyduğu performans alkış aldı bu ülkede. Peki ya bunu genel seçimlerde daha da yükseltirse nasıl olur? Bunu kırmak lazım. Bu ülkenin yetiştirdiği pırıl pırıl, umut veren tek bir siyasetçi var; Selahattin Demirtaş. O da ‘Gidin, kırın’ diye bir şey söylemedi. Üzüldüğünü de söyledi sonra. HDP seçimle gelmiş, çok genç bir siyasi parti. Elli yıllık partiler onlarca hata yaparken, HDP’ye bu kadar saldırmak vicdansızlıktır.
Peşmerge’nin oraya gelişi kimseye ters gelmesin. Bizim geleceğimizin kaynağı orada.
AKP’nin barış projesi değil bu. HDP’nin de barış projesi. İki saattir ne anlatıyorum, egemen güçler diyor ki; ‘Bu bölgedekiler, barışacaksınız, hiç şansınız yok’. Ayrıca ben ilk günden beri ‘akil insan’ tanımını reddettim. Ama şu var; gittiğiniz yerde toplumu etkileyebilmelisiniz.
AKP'li değilim
Hep söyledim; ben AKP’li değilim. Bu ülkenin hiçbir siyasi oluşumu beni kendi adına kullanamaz. Bir barış elçisi olarak çalışmalarımı sürdüreceğim. Zaman her şeyin ilacıdır.
Barış kaçınılmaz. Bugün tıkarsın, yarın önü yine açılır. Başka şansın yok. Ben şu anda hiçbir Kürt’ün ne Türkiye’den ayrılmak istediğini duydum ne de aklımın ucundan geçirecek bir sebep var. İstanbul’da yaşayan net 3 milyon Kürt Şu Boğaz’ı bırakıp da o dağlara gitmez. Bu insanlar diyor ki; ben de bu ülkenin vatandaşı olarak eşit hak istiyorum. Bizde durumu iyi olanlar o eşitliği istemiyor işte, mesele bu.
MHP olsa da giderdim
12 Eylül Anayasası değişecek. Ama insanları kutuplaştırarak, gergin bir ortam yaratan bir anlayışsa, bu kabul edilemez. Yeni Türkiye aydınlığa yüzünü açarsa yeni olur.
Adalet ve Kalkınma Partisi’ne benim kadar eleştiri getiren ikinci bir adam bulamazsınız. Ama kafada bir idefiks var. Yav, bu işi MHP yapsaydı ben yine giderdim. Ben 45 yıllık kariyerim boyunca o bölgeyle ilgili çok film çektim, onların bütün sorunlarını ben biliyorum. Kim gidecekti başka? Bizi ölümle tehdit edenler de, alkışlayanlar da oldu. Şimdi akil çalışması bitti beni oturuyor mu sanıyorsunuz?
CHP doğal yandaşı olması gereken 34 milyon aktif/pasif emekçiye kucak açıp sahip çıkmalıdır. İdeolojisinin ne olduğuna karar vermelidir. Türkiye’nin en yakıcı sorununun çözümü için oluşmuş ve bugüne kadar benzeri görülmemiş bir toplumsal iradenin karşısında yer almamalıdır.
İsyan filmimi izleyin
Ben HDP’nin bir siyasi organizasyonuna üye değilim. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ı desteklediğimi deklare ettim. Türkiye’nin özlemini o kadar güzel anlattı ki, onu desteklememek bizim kimliğimize, kişiliğimize yakışmazdı.
Biz evde bile sabaha kadar Jülide (Kural) ile kavga ediyoruz. Hep ülke gündemiyle meşgulüz. Jülide çok radikal, ben sosyal demokratım. O daha radikal bakıyor, ben daha ılıman. Büyük bir aktivist. Kobani’ye gitmeye hazırlanıyorlar.
Ayrıca ben Öcalan filmini çektim, merak ediyorsan aç interneti bak ‘İsyan’ filmi. Süreç bittikten en az bir yıl sonra gerçekleri asla sansüre uğratmadan vicdan filmleri çekmeyi öneriyorum. Ha, ‘Bunu devlet yaptırmaz’ diyebilirsin. Ama başarı istiyorsa yaptırmak zorunda. En büyük silahtır sinema. Halka dokunmak lazım. (NV)
Röportajın tamamı için tıklayınız.