Kadınların Medya İzleme Grubu (MEDİZ) gazetecilerin kadınların bikinili görüntülerini "yakaladık, şok, flaş" ifadeleriyle vermelerini, kadınların selülit haberleriyle kozmetik endüstrisinin ve ataerkil zihniyetin ortak beden kalıplarına sokulmaya çalışmasını eleştirdi.
"Rahat ettiğimiz giysilerle, fazla ilan edilen kilolarımızla, selülitlerimizle denize girmek, dolaşmak, yaşamak biz kadınların da hakkı. Bu hakkı kullanırken reyting, tiraj teşhir malzemesi yapılmak istemiyoruz."
MEDİZ'in "Medyada Cinsiyetçiliğe Son" kampanyası kapsamında yaptığı açıklamasında dikkat çektiği noktalar şöyle.
Ayrımcılık: "Medya erkekler için her tür mayo giymeyi olağan kabul ederken kadınlar bikini giydiğinde 'baskın' 'flaş', 'şok şok şok!” gibi ifadelerle neden haberleştirilebiliyor? Biz neden tüm yazı, bu tür görüntü ve fotoğraflarla; ‘ünlü’ kadınların plajda 'bikiniyle yakalandı!' biçiminde sunulan haberleriyle, bikini giymenin bir suç ya da kabahat olduğunu öne süren bir medya anlayışıyla geçiriyoruz? 'Falanca Bey'i mayosuyla bastık!' türü haberler olmamasını olumlu karşılamakla birlikte medyadan aynı olumlu yaklaşımı kadınlara karşı da göstermesini bekliyoruz."
Selülitimiz de, sutyen bedenimiz de bizi ilgilendirir: "Bedenlerimizin görümü de tüm yaz, medyanın 'yoğun ilgisi', takip ve aşağılamasıyla geçiyor. Objektifler, kadınların baldır-bacak-kalçalarına çevrilerek 'selülit'leri lanetli bir hastalık gibi sunuluyor. Tüm kadınlar, sözde sağlık adına, egemen kozmetik endüstrileri ve ataerkil zihniyetin birlikte oluşturdukları beden kalıplarına sokulmaya zorlanıyor. Yine 'falanca bey'in sarkan göbeği’ türünden haberler yapılmamasını olumlu karşıladığımız gibi; kadınlara yapılan bu ayrımcılığın da fark edilmesini istiyoruz." (TK/EZÖ)