Kadın Zamanı Derneği, dün (16 Ocak) sabah yapılan ev baskınlarında aralarında dernek başkanı Dilek Başalan ile Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yöneticilerinin olduğu 165'e yakın kadının gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.
Beyoğlu’ndaki dernek binasında basın toplantıya, kadın örgütleri temsilcileri, hukukçular ve çok sayıda kadın katıldı.
Kürtçe ve Türkçe yapılan açıklamada gözaltılarla kadınların yürüttüğü çalışmaların “kriminalize” edilmeye çalışıldığı belirtildi.
28 kentte 165 kişi gözaltına alındı
"İktidar kadınlara yönelik saldırılarını artırıyor"
“İktidarın cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikalarına karşı; eşit, özgür ve insanca yaşamı savunan herkesi ‘terörist’ ilan ettiği” vurgulanan açıklamada özetle şöyle denildi:
“İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların, kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarına erişimleri için yıllardır emek veren, insan hakları ve kadın hakları savunucusu dernek başkanımız Dilek Başalan, Kürt kadın mücadelesinde aktif rol alan TJA’lı arkadaşlarımız ve Mezopotamya Kültür Merkezi’nde Kürt kadınların kültürel hakları için çalışan kadınların gözaltına alınması, Kürt kadınların maruz kaldığı çeşitli hak ihlallerine karşı yürütülen mücadeleyi açıkça susturma girişimidir.
"Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz"
Bilinçli bir politikayla feminist mücadelemize engel olmayı amaçlayan iktidar, kadınlara yönelik saldırılarını artırıyor ve yoğunlaştırıyor. Türkiye’de temel hak ve özgürlüklere son derece keyfi bir biçimde müdahale edildiği, kadın aktivistler, kadın siyasetçiler ve hak savunucularının yargı eliyle hedef alındığı, ceza tehditlerine maruz bırakıldığı bir süreç yaşanmaktadır.
Yakalama gözaltı ve tutuklama gibi koruma tedbirlerinin Kürt kadın aktivistler üzerinde ölçüsüz ve yersiz kullanılması tam da düşman hukukuyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Ancak, buradan bir kez daha güçlü bir şekilde ifade ediyoruz, kirli siyasetinize ve saldırgan politikalarınıza karşı bizi biz yapan emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz, kültürümüz ve var oluşumuz adına yürüttüğümüz bu mücadeleden asla ve asla vazgeçmeyeceğiz.”
(RT)