İkitelli'de yedi yıl önce kurulan Toplumsal Dayanışma Derneği'nden (TOD-Der) kadınlar yaşadıkları yerdeki ilk kadın cinayetiyle ilgili "Kadın cinayetlerine son" adı altında bir çalışma başlattılar.
Geçen hafta Ç.F., karısı Zahide Feyzioğlu'yu İstanbul İkitelli'de öldürmüştü. Uzun süredir kadın katline ve erkek şiddetine karşı eylemler düzenlediklerini söyleyen dernek üyeleri, ilk defa bu kadar yakınlarında yaşanan bir cinayetle karşılaştıklarını ifade etti.
İkitelli Mehmet Akif Mahallesi'ndeki Bilge Büfe'de Ç.F. (35) ve Zahide Feyzioğlu (33) birlikte çalışıyorlardı, dört de çocukları vardı. Bir süre sonra Ç.F. karısının aynı işyerinde çalışan başka bir erkekle ilişkisi olduğunu iddia ederek eşine şiddet uygulamaya başladı,
Zahide Feyzioğlu eşinden sokakta da şiddet gördü. Uğradığı şiddete dayanamayan kadın evi terk etti. Önce ailesinin evine yerleşen Feyzioğlu, daha sonra kadın sığınma evine sığındı ve polis koruması talep etti.
19 Temmuz Perşembe günü Ç.F., karısı Zahide Feyzioğlu'nu polis koruması olmadan evine gelmesine ikna edip öldürdü.
Dernek üyeleriyle Zahide Feyzioğlu'nun öldürülmesi sonrası çalışmaları hakkında konuştuk.
Aycıl: Yanıbaşımızda kadın cinayeti işlendi
Dernek üyelerinden Sevdi Aycıl, daha önce erkek şiddetine karşı eylem yaptıklarını söylerken, yaşadıkları ilçede yaşanan bu cinayeti de işlendiği yerde protesto edeceklerini anlattı:
"Yaşadığımız mahallede sürekli olarak gittiğimiz bir büfede çalışan bir kadının eşinden düzenli şiddet gördüğünü öğrendik, sonrasında da öldürüldüğünü! Bizler farklı şehirlerde ve tanımadığımız kadınların uğradığı şiddete karşı, kadın cinayetlerine karşı eylemler yapmıştık. İlk defa bu kadar yakınımızda bir cinayet işlendi. Yanı başımızda işlenen bu kadın cinayetine sessiz kalmak istemiyoruz. Yeni kadın cinayetlerini yaşanmasın istiyoruz. Kadın cinayetlerinin meşrulaştırılmasını doğru bulmuyoruz. Bununla ilgili olarak İkitelli mahallesinde kadın eylemi yapacağız, katilin çalıştığı büfenin önünde de eylem yapacağız. Erkek egemen sistemde kadının kendi sorunlarına sahip çıkabilmesi için bilinçlenmesi şart"
Coşkun: "Cinnet" bahanesi
Dernek üyesi Meltem Coşkun "cinnet" bahanesiyle cinayetlerin meşrulaştığından bahsetti:
"Dün kayınvalidemle konuştum, 'size ne kocasıdır sever de, öldürür de' diyor. Aslında çok planlı olarak yapıldığı açık olan bir cinayet var ortada. Eşini sığınma evinden ikna ederek eve çağıran, dükkânını kapatan, ardından kadının boğazını kestikten sonra olay yerinden soğukkanlılıkla kaçıp izini kaybettiren birisi için mahalleliler 'Adam cinnet geçirmiş' diyerek olayı olağanlaştırıyor. Çevremizdekiler, Bu olaylarda sürekli kadın haksızmış da, erkek uyguladığı şiddet de haklıymış gibi davranıyor. Esnafla görüştüğümüzde 'Adam haklı, kadın öldü ama adama yazık oldu' diyorlar. İki kişinin arasında yaşanan özel bir aldatılma/kıskaçlık gibi bir şeye bütün toplum dâhil oluyor. Bunu sadece dedikodu ile yapabiliyorlar."
Güzel: Şiddeti gören kadını suçluyorlar
Dernek üyesi Mehtap Güzel ise benzer bir deneyim yaşadığını anlattı, erkek şiddeti vakalarında kadının suçlandığını söyledi:
"Ben 7-8 ay evli kaldım ardından eşimden ayrıldım. Çocuğumu da babamın evinde doğurdum. Ailem ve çevrem ilk önce beni suçladı, ama şimdi eşimin genel tavırlarından ötürü beni haklı buluyorlar. Bir süre boyunca can güvenliğim olmadığı için dışarı bile çıkamadım. Eski eşim İstanbul'dan taşınınca rahat bir nefes aldım. Mahalleli şimdi Zahide'yi suçluyor, suçsuzluğunu anladıklarında ya da yaşananın yanlışlığını anladıklarında çok geç olacak çünkü Zahide artık aramızda değil."
TOD-DER yedi yıldır İkitelli'de çalışma yürütüyor. Çeşitli atölye çalışmaları/konserler yapıyor, dernek mahallelinin sürekli olarak ziyaret ettiği bir yer. İkitelli Parkı'nda 8 Mart etkinliği yaptılar, kürtaj yasağına karşı stantlar açtılar ve imza topladılar. (AS/ÇT)