Arıtman'ın üyeleri olduğu söylentisini de yalanlayan KA-DER, ilgili tüzük maddesini hatırlatıyor: KA-DER tüzüğünde kadın temsilcilerin; her türlü fanatizme, yobazlığa, ırkçılığa, toplumsal kirliliğe, şiddete ve savaşa karşı çıkmaları istenmektedir.
"Buna rağmen herhangi bir kadın siyasetçinin, herhangi bir hata yaptığı ya da yaptığı iddia edildiği her durumda; KA-DER’in bu net duruşunun unutularak / unutturularak, kadınların siyasetteki varlığının gerekip gerekmediğinin bile tartışmaya açılıyor olması artık kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır."
KA-DER bu durumu "çifte standart" olarak niteliyor ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün demecine değiniyor:
“Ulus oluşturma sürecinde en önemli adım mübadele olmuştur. Bugün eğer Ege’de Rumlar devam etseydi ve Türkiye’nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi, bugün acaba aynı milli devlet olabilir miydi?”
KA-DER açıklamasında "Gönül, Arıtman’la aynı içeriğe sahip bir mesaj verdi, ancak 'erkek siyasetçi kimliği' ya da 'erkek olarak siyasette varlığı' değil, fikirleri ve görüşleri tartışıldı" diyor.
"Tüm karar alma organlarında yüzde 30’un altında temsil edilen kadınların, bu oran artmadıkça, özellikle politik alanda kota uygulanmadıkça fikirleriyle değil, cinsel kimlikleriyle gündeme getirilmeye devam edilecekleri çok açık" diyen KA-DER eşit temsil talebini yineliyor.
"Kadın vurgusu yapılarak asıl sorunun çarpıtılmasını, kadınlara karşı önyargıların sistemli şekilde pekiştirilmesini, kadınları dışlayan mekanizmaların yeniden üretiliyor olmasını kınıyoruz." (EZÖ)