İsviçre, yarın gerçekleşecek halk oylamasıyla dünyada hayvanlar üzerinde deneyleri tamamen yasaklayan ilk ülke olup olmayacağına karar verecek. Ülke tarihinde aynı konuda yapılan önceki üç halkoylamasında yasak isteği reddedilmişti.
Primatlara yaşam hakkı
Aynı gün İsviçre'nin 24 kantonundan biri olan Basel'de de ayrıca primatlara (maymun, goril, orangutan şempanze vb) insanlara tanınan bazı hakların tanınması için ikinci bir referandum yapılacak. Öneri geçecek olursa, Basel kent anayasasında yapılacak değişikliklerle primatların da "yaşam hakkı" ve "ruhsal ve bedensel bütünlük hakkı"ndan yararlanmaları sağlanacak.
Hükümet ve ilaç sanayicileri deney yasağına karşı
Hayvan hakları eylemcilerinin geç bile kalındığını söyledikleri hayvanlar üzerindeki deneyleri yasaklama çağrısını gündeme getiren yurttaş girişimi yaklaşık 80 kuruluş, tarafından da destekleniyor.
İsviçre'de yürürlükte olan doğrudan demokrasi çerçevesinde referandum girişimini başlatan doktor Renato Werndli, "Hayvanlar insanlar için acı çekmemeli, bu kadar basit" diyor.
"Karşı çıkanlar bunun bilimsel nedenlerle gerekli olduğunu söylediler, ancak araştırma yöntemleri geliştiren insanlarla konuşunca tamamen farklı bir sonuç ortaya çıktı."
Ancak İsviçre hükümeti ve ülkenin hakim ilaç sanayicileri yasağa kuvvetle karşı çıkıyor.
Araştırmacılar, bağlayıcı olacak hayvanlar üzerinde test yasağının yeni ilaçların geliştirilmesini ve ülkede gelecekteki tıbbi araştırmaları engelleyebileceği konusunda uyarıyorlar.
Yasağa karşı çıkanlar ayrıca, hayvan deneylerinin 2008'de kabul edilen bir yasa kapsamında zaten sıkı bir şekilde düzenlendiğini savunuyorlar. Bu yasalara göre, bilim insanlarının, hayvanlar üzerinde deney yapmaktan başka bir alternatif olmadığını ve deneylerin zalimane olmadığını kanıtlaması şart.
Zürih Üniversitesi'nde araştırmadan sorumlu Dekan Yardımcısı Maries van den Broek, "Anladığıma göre bazıları için tüm hayvan deneyleri gereksiz" diyor.
Van den Broek, bilim insanlarının hayvan deneylerini kullanarak yanıtladığı soruların tıbbi araştırmalarda ilerleme kaydetmelerine yardımcı olduğuna inanıyor. Van den Broek, ülkede hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin zalimane olmadığını görüşünde.
"Bir hayvana nasıl davranılacağı konusunda çok katı düzenlemelerimiz var" diye açıklıyor.
"Acı ve stresten mümkün olduğunca kaçındığımızdan çok eminiz. Farelere kesinlikle işkence yapmıyoruz ve onları öldürmek gerektiğinde veterinerinizin evcil hayvanlarınıza yapacağı gibi uyutmak türünde yöntemlerimiz var. Yani, bu kesinlikle zalimce değil."
Yasak insanlar üzerindeki deneyleri de kapsayacak
Pazar günü halk oylamasına konu olacak yasak, insanlar üzerinde deney yapmayı da içeriyor. Cenevre Üniversitesi'nden biyoetik uzmanı Samia Hurst, "Bu, aslında ülkemizdeki birçok araştırma alanını tamamen durdurmak, el frenini çekmek gibi bir şey olur." diyor
İsviçre'de hayvan deneyleri ne kadar yaygın?
Veriler, İsviçre'de hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin sayısının son yıllarda istikrarlı bir şekilde azaldığını gösteriyor. 1980'lerin başında yaklaşık iki milyon olan bu sayı, her yıl düşerek ortalama 600 bine geriledi.
Bununla birlikte, 2020'de laboratuvar testlerinde 400 bin fare ve sıçan, yaklaşık 4 bin 600 köpek, bin 500 kedi ve bin 600 at dahil olmak üzere 550 binden fazla hayvan öldü. Deneyler sırasında ve sonrasında primatlar, inekler, domuzlar, balıklar ve kuşlar da öldürüldü.
Ülkedeki çoğu deney, işletmeler ve üniversitelerce yürütülüyor.
Yasak çıkması kadar muhtemel?
İsviçreli seçmenler aynı konuda bügüne kadar üç kez referanduma çağrıldı. İlk kez 1985'te oy kulananların yüzde 70'i yasağa karşı oy kullandı. 1992'de yasaklamaya hayır diyenlerin oranı yüzde 56'ya gerilemişti. 1993'teki referandumdaysa yeniden yüzde 72'ye çıktı.
Kamuoyu yoklamaları da yasağın referandumda kazanma olasılığı olmadığına işaret ediyor. Son yoklamalara göre, İsviçre'de halkın yalnızca yüzde 26'sı hayvanlar üzerinde test yapılmasına son verilmesinden yana. (AEK)