İstanbul Tabip Odası İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İstanbul İkitelli Uluslararası Sağlık Hizmetleri Yatırım ve İşletme A.Ş.'nin Kamu-Özel ortaklığı ile kurduğu İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü Projesi'ne ilişkin Çevre ve Sosyal Etki Değerlendimesi (ÇİSED) raporunu kamuoyuyla paylaştı.
İstanbul Tabip Odası'ndan Ali Çerkezoğlu, İstanbul Mimarlar Odası'ndan Mücella Yapıcı ve Şehir Plancıları Odası'ndan Akif Burak Atlar, bu kampüs şehir hastanesi girişiminin kent yağması, sağlık hizmetine erişimin azalması, kamu sağlık hizmetinin ortadan kaldırılması gibi olumsuz etkileri olduğunu ve halkı özel hastanelere mahkum ettiğini belirtti.
Konuşmacılar, son yıllarda şehir merkezlerindeki kamu hastanelerinin bu gibi projelerle şehir dışına taşındığına dikkat çekerek bu projelerin "paydaşı" olmayacaklarını ifade ettiler.
Proje, İstanbul'un kuzey aksında yer alıyor ve yaklaşık 2,5 milyonluk bir nüfusa sahip bölgeye hitap ediyor. 790 bin metrekarelik kapalı alan ve 2628 yatak kapasitesi ile sekiz hastane projesini kapsıyor.
Yollar 3. köprüye çıkıyor
Mücella Yapıcı, projeye dair şunları söyledi:
"Sağlık kampüsü arasından geçecek yol ikiye ayrılacak ve bu yol hukuksuz olarak geçirilen 3. Köprü'nün de yoluna çıkıcak. Yani bu sağlık tesisi, 3. Köprü'nün de kullanımını meşrulaştırılcak büyük bir mega proje gibi sunulacak.
"Genel İstanbul ekolojik haritasına baktığımızda ise bölgenin önemi büyük; burada çok değerli ekolojik iki koridor yer alıyor. Burası hem Sazlıdere Barajı'na yakın, hem de İstanbul'un son kalan yeşil alanlarından.
"10 yıl önce, 2003'teki o çok güçlü yağmurla bölgede ciddi bir gölet oluşmuş, gölet taşmak üzereyken göletin kapakları açıldığında bütün sular gelip bugün sağlık entegre tesisleri için ayrılan o derin vadi alanında birikmişti.
O vadide felaketten dönülmüştü
"İstanbul'un çok büyük bir felaketin eşiğinden döndüğü bu alana kurulması planlanan proje, hem şehrin merkezindeki hastaneleri bu noktalara çekerek vatandaşların temel insanlık hakkı olan sağlık hakkına hızlı erişimini kısıtlıyor, hem de topografik, jeolojik, depremsellik ve ekolojik perspektiften sınıfta kalıyor.
"Bu yeni projelerle yatırımcıya devlet tarafından yüzde 70'lik hasta doluluk garantisi veriliyor. Bu vatandaşının hasta olacağının garantisini veren son derece sağlıksız bir tablo çiziyor."
Kayseri, Ankara Etlik, Ankara Bilkent, Elazığ, Yozgat, Manisa, Konya Karatay, Mersin, Adana, Antep, Bursa ve İzmir'de de bu tarz projelere rastlamak mümkün. Hepsinin ortak özelliği şehir merkezine oldukça uzak noktalarda olmaları. (PÇ/NV)