Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Her ne kadar arasak bile hastalar kendilerini yalnız, terkedilmiş ve ümitsiz hissediyor... Çoğu bu olayla tek başına baş edemiyor.”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Aile Hekimliği Kolu, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Ekim 2020” sonuçlarını çevrimiçi basın açıklamasıyla paylaştı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı R. Şebnem Korur, TTB Merkez Konseyi Üyesi Kazım Doğan Eroğulları, TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Nuri Seha Yüksel’in katıldığı basın açıklamasında anketle ilgili sonuçları TTB Aile Hekimliği Kolu Üyesi Emrah Kırımlı anlattı.
İlki Eylül ayında yapılan anketin ikincisi, 7-14 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleştirildi. 18 Mart 2020’den beri itibaren, aile hekimleri evde takip edilen COVID-19 vakaları ile temaslıları telefonla izliyor.
Dr. Kırımlı, aile hekimlerinin bu süreçte yaşanan sorunları bizzat tecrübe edip yakından takip ettiğini ifade etti: “Aile Sağlığı Merkezlerinin yüzde 41’inde en az bir sağlık çalışanı COVID-19 geçirdi.”
“Ayrım neye göre yapılıyor belli değil”
Aile hekimlerinin ankete yansıttığı şikayetleri şöyle:
“Bilgi karmaşası var, işyerleri testi negatifse kişiyi işe çağırıyor, ilçe sağlık izolasyonda evde kalması gerekiyor diyor. Kişi ne yapacağını bilemiyor…
“Aynı durumdaki bir hasta izleme alınıyor diğeri alınmıyor. Neye göre yapılıyor bu ayrım belli değil…
“Hastaneden hastalara evde kalmaları gerektiği bilgisi verilmiyor, hasta hastaneden çıkıp bize geliyor. Genelde rapor almak için geliyorlar…
“Evde temas nedeniyle takip edilen kişide semptom gelişince hastaneye kendi imkânlarıyla gidenlere ceza kesileceği söyleniyor...”
Salgın merkezi Ankara’dan İstanbul’a geçti
Eylül ayı anketine İstanbul’dan yanıt verenler günde ortalama 1714 yeni vaka bildirirken bu sayı Ekim anketinde 2 bin 824’e çıktı.
Ankette, “Hasta sayısı Ankara için Eylül ayında 2 bin 671 iken Ekim ayında günde 2 bin 125’e düştü. Bu bilgiler Sağlık Bakanının İstanbul’da yüzde 50 artış olduğuna dair açıklaması ve sahadan bildirilen gözlemler ile uyumlu” dendi.
İstanbul’un neden riskli olduğu da şöyle açıklandı:
* Üniversitelerin açılması planlanmaktadır. Salgının patlama aşamasında, gençler yayılım için fazladan risk oluşturacaktır.
* Yaşlılar memleketlerinden İstanbul’a çocukların yanına dönmüşlerdir ve bu çok yüksek riskli grup salgının patlama yapacağı dönemde tedbirlerin gevşetildiği riskli bir şehre gelmiş durumdadır.
* Okulların açılması ile trafik yoğunluğu artacak toplu taşımada kalabalık ortamlarda bulunma riski artacaktır.
* İlköğretim, 8 ve 12. sınıfların açılması ve mevsimsel influenza döneminin başlangıcı çok riskli bir eşzamanlılık içermektedir.
* Acilen valiliğin belirlediği kademeli çalışma saatleri uygulanmalı, esnek mesai uygulaması ve evden çalışmaya geçilmeli, üniversitelerin açılması ertelenmeli, toplum bulaşma riskleri konusunda bilgilendirilmeli ev-akraba-komşu ziyaretleri yapılmaması sağlanmalıdır.
* İstanbul Nisan ayından daha riskli bir döneme giriyor. Ne toplum ne sağlık çalışanları daha riskli bir ikinci dalgayı aşamama riski ile karşı karşıya. (AS)