Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Pandemide gelinen duruma dair de şunları söyledi:
“Siz bu insanlara ne öneriyorsunuz? Çalışmamayı mı?”
“Korona salgını yeniden tırmanışa geçti ve ikinci dalgayı yaşıyor. Türkiye’deki durum daha vahim. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklama yapıyor ve diyor ki: ‘İstanbul'da son bir haftada yüzde 62 oranında vaka artışı var. Vatandaş ev ziyaretlerine gitmesin, kalabalık yerlerde bulunmasın, mecbur olmadıkça dışarı çıkmasın. İstanbul'da durumu kontrol altına alamazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır. Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır.’
“Bu açıklama iktidarın kontrolü kaybettiğinin itirafıdır. Üstelik aylar öncesinde bu uyarıyı yaptığı için TTB’yi neredeyse ülke düşmanı ilan ettiler. Şimdi de askıya ekmek asan iktidarın küçük ortağı hekimleri hedef gösterdi, TTB’ye yönelik kampanya başlattı. Erdoğan da bu kampanyaya katılmaktan geri durmadı.
“2020 verilerine göre İstanbul'da 1 milyon 300 bini sigortasız olmak üzere 5 milyon 780 bin çalışan kişi var. Bunların yüzde 67’si hizmet sektöründe. Yani 6 milyon insan her sabah uyanıyor, sokağa çıkıyor, metrobüse, metroya, dolmuşa, otobüse binerek işine gidiyor. İşsizler ise her gün evden iş bulma umuduyla sokağa çıkarak tüm bu yolları kullanıyor. Siz bu insanlara ne öneriyorsunuz? Çalışmamayı, işe gitmemeyi mi?
“Sizin askınızdaki ekmeğe muhtaç olmakla “aç karınla keyif çayı” içmek dışında öneriniz nedir? Bu ekonomik krizin ortasında eve ekmek götürme fırsatı olanlar korona ve açlık arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılıyorsa, bu tamamen süreci yönetemeyenlerin suçudur.
“Bu toplum her defasında virüsün yayılmasını vatandaşın “dikkatsizliğine” bağlamaya çalışmanızdan bıktı. Salgınla mücadele gibi bir derdiniz olsaydı TTB’nin uyarılarına kulak verirdiniz, sendikaları salgınla mücadeleye dahil ederdiniz.”
“Salgının yükünü sağlık emekçilerine yüklüyorlar”
“Şimdi kalkmışlar, pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin istifa etmesini yasaklıyorlar, izinleri iptal ediyorlar. Yani salgının yükünü ölerek çeken sağlık emekçilerine yüklüyorlar.
“Sağlık çalışanları sizin günahlarınızın bedelini ödemek zorunda değil. Onlar bu virüsle mücadelede hayatlarını kaybederken hiçbir sağlık çalışanını dinlemediniz, üstelik onları hedef haline getirdiniz.
“Aslında ödüllendirilmeleri gereken sağlık çalışanları şiddete uğruyor, ek ödemeleri ya yapılmıyor ya eksik yapılıyor, Covid-19 meslek hastalığı olsun talepleri kabul edilmiyor, hastalandıklarında maaşlarından kesinti yapılıyor ve süregelen tüm sorunları maalesef iktidar tarafından görmezden geliniyor. Sağlık emekçileri üzerine düşeni fazlasıyla yaptı, hala da yapıyor. Asıl Bakanlık üzerine düşeni yapıp, yurttaşları, hekimleri ve sağlık emekçilerini korumalıdır.” (AS)