Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Barosu Başkanlığı, “Ebru Timtik Ölmedi” başlıklı açıklamasında, ölüm orucunda hayatını kaybeden avukat Timtik’in adil yargılanma hakkı uğruna öldüğü ifade edildi.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Baro, “Günlerce yaptığı mücadelenin yetkililer tarafından görmezden gelinmesi, bu ülkenin yargı tarihine bir “utanç” olarak yazılacaktır” dedi.
“Adil yargılanma hakkının lütuf değil, hak”
Açıklamada, Timtik ve Ünsal da dahil 20 avukatın yargılandığı davada adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ifade edildi:
“İstanbul Barosu olarak tanıklık yapıyoruz ki, ÇHD Davasında adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir. Adil yargılanma hakkının bir lütuf değil, hak olduğunu defalarca ifade eden bir kurumsallık olarak, bu ölüm karşısında şimdi “yaşam hakkına” yönelik bir ihlalin de tanıklığını yapıyoruz.
“İlk celsesinde tahliye ile sonuçlanan bir davanın, tahliye kararı veren yargıçlarının görevden alınıp yeni bir heyet kurulduğu davadan söz ediyoruz.
“Yeni heyetin bütün usul kurallarını bilerek ve isteyerek uygulamadığı, özel olarak görevlendirilmiş gizli tanığın saçma sapan ifadelerinin karara dayanak yapıldığı bir davadan, daha başlamadan talimatla oluşturulan kararın bile savunma hakkı kullandırılmadan verilen bir davadan söz ediyoruz. Üstelik bütün sanıklarının avukat olduğu bir davadan...
“Ebru Timtik, böylesine haksız bir yargılamanın sonucunda verilen kararın, kendisi için ölümle eşdeğer olduğunu düşünüyordu. Ölümden değil, avukatlık yapamamaktan korkuyordu. Bunu en çarpıcı biçimde anlatabilecek yolu seçerken açtığı talep, kendisinin özel bir istemi değildi. Eylemin tercihine ilişkin bir farklı yaklaşım taşıyanlar da dahil olmak üzere herkes bilmelidir ki, bu ölüm engellenebilirdi.
“Devletin topyekûn duyarsızlığının izah edilebilecek hiçbir makul nedeni yoktur. Onun için bu ölüm, yargı tarihi için bir utanç olarak tescil edilecektir. Ama bu ölüm, bütün avukatları bu hukuk anlayışıyla mücadele için daha bir bilinçli kılacaktır.
“O’na rahmet dilerken, gidişinin adil olmadığını biliyoruz. Bu nedenle uğruna ölüme gittiği adil yargılanma hakkının savunucusu olacağımıza söz veriyoruz. İnsana özgü hakların onunla birlikte gitmeyeceği, insan odaklı hukuku gözeten anlayışımızı bütün yargılarımızın temeline oturtacağız. O’nu uğurlarken, yaşatamadığımız için taşıdığımız duyguları, mücadelemize bayrak yapacağız. Ebru Timtik yaşayacak.”
Ne olmuştu?
Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan avukatlardan Ebru Timtik, Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tutuluyordu.
205 gündür ölüm orucunda olan Aytaç Ünsal da halen pandemi hastanesi olan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde.
Ebru Timtik örgüt üyeliği suçundan 13 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal ise 10 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. ÇHD’li avukatların yargılandığı dosya Yargıtay aşamasında. Timtik ve Ünsal’ın tahliyesi için Anayasa Mahkemesine 10 Ağustos’ta başvuru yapıldı.
Başvuruda, “Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen raporlar gereğince tahliyeleri gerekirken haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunmaları ve tutuldukları hastane ortamında sağlık durumlarının daha da kötüye gitmesi hali de gözetildiğinde, tedbiren tahliye edilmesi için mahkemeye yazı yazılmasını talep ederiz” denildi.
AYM, ölüm orucunun kritik aşamasında olan iki avukatın sağlığının tehlikede olmadığına hükmederek başvuruyu reddetti.
İstanbul Adli Tıp Kurumu, avukatlar Timtik ve Ünsal ile ilgili raporunu 30 Temmuz 2020’de açıkladı ve her ikisi için de “Hapishanede kalmaları uygun değildir” değerlendirmesinde bulunmuştu. (AS)