Bugün İstanbul'daki İsrail konsolosluğu önünde toplanan yaklaşık 10 savaş karşıtı, işgal altındaki Filistin topraklarında görev almayı redderek İsrail ordusuna katılmayan lise öğrencilerin oluşturduğu Shministim grubu üyesi, vicdani retçi iki çocuğun 22 Ekim'de tutuklanmasını protesto etti.
Efi Brenner ve Or Ben-David'e destek veren ve İsrail hükümetini protesto eden aktivistler yaptıkları basın açıklamasında, tutuklanan İsrailli savaş karşıtlarının sözlerini tekrarladı:
"Biz liseli gençler, işgal altındaki topraklarda ve İsrail topraklarında, İsrail'in baskı politikalarına karşı çalışacağımızı bildiririz. Dolayısıyla İsrail Savunma Kuvvetleri'nin bizim adımıza gerçekleştirdiği bu eylemlere katılmayı reddediyoruz. Reddimiz İsrail devletinin işgal altındaki topraklarda yürüttüğü ayırma, denetim, baskı ve öldürme politikalarına bir protesto. Bu baskının, öldürmenin ve nefrete yönlendirmenin, bizi hiçbir zaman barışa götürmeyeceğini ve demokratik görünen bir toplumun sahip olması gereken bütün temel değerlere aykırı olduğunu anlıyoruz."
Sayıları artıyor
İsrail'de, 18 Aralık 2008'de orduya katılmadığı için hapsedilen liselilerin serbest bırakılması için bir kampanya başlatıldı. Gelecek sene yapılacak askerlik çağrılarına uymayacağını açıklayan öğrencilerin sayısı da 88'e ulaştı.
Birleşmiş Milletler'in 1400 Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan Gazze operasyonu nedeniyle İsrail hükümetini ve Filistinli miitan grup Hamas'ı "savaş suçu işlemek"le itham ettiğini hatırlatan savaş karşıtları, İsrail'li vicdani redcilerin bu suça ortak olmak istemediğini vurguladı.
Vicdani ret açıklaması
"Reddet, diren, hayır de! Askere gitme!.." sloganlarının atıldığı basın açıklaması, savaş karşıtı Özgür Bircan'ın vicdani reddini açıklamasıyla devam etti.
Bircan, "tektip kıfaytet giymeyi, emir almayı ve vermeyi, silah kullanmayı öğrenmek zorunda olmayı, gerektiğinde bu bilgiyi hiç görmediği ve tanımadığı insanlar üzerinde tatbik etmeyi ve ideal vatandaş yetiştirme kurumlarının birinin parçası olmayı reddettiğini" öyledi.
Bircan, bianet'e, "Ükemizde sürekli söylenen yalanlardan biri de her Türk'ün asker doğduğu. İstiklal Savaşı sırasında bu ülkede asker kaçaklarının oranı yüzde 20'ydi" dedi.(EY/EÜ)